17.12.2021 - Hz. Resulüllah’ın (sav) yüksek mertebeli sahabesi ve 1. Halifesi hz. Ebubekir Sıddik’in (ra) güzel vasıfları - Müslüman Ahmediye Cemaati

17.12.2021 – Hz. Resulüllah’ın (sav) yüksek mertebeli sahabesi ve 1. Halifesi hz. Ebubekir Sıddik’in (ra) güzel vasıfları

Hz. Halifetü’l Mesih 5 (Allah yardımcısı olsun) 17 Aralık 2021’de İslamabad (UK) Mübarek Camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile birlikte MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı. Huzur-i Enver, kelime-yi şehadet ve Fatiha suresini okuduktan sonra, şöyle buyurdu:

Hz. Ebubekir’i (ra) zikrederken köleleri azat etmekle ilgili birkaç olay daha var. Kendisi, Nahdiya ve onun kızını, sahibi ne kadar istiyorsa verip özgürlüğüne kavuşturdu. Aynı şekilde Ömer bin Hattab daha Müslüman olmamıştı ve Beni Müemmil’in bir kadın kölesine eziyet veriyordu. Hz. Ebubekir (ra) onu da özgürlüğüne kavuşturdu. Hz. Ebubekir’in (ra) babası bir defa ona şöyle akıl verdi: Sen güçlü erkek köleleri özgürlüğüne kavuştur ki en azından onlar seni korurlar. Bunun üzerine o, ben yalnız Allah’ın rızasını istiyorum, diye cevap verdi. Allame Kurtubi, allame Alusi ve diğer bazı müfessirler şöyle derler: Leyl Suresinin “fe amma men ağta vettega” ayetinden “ve lesevfe yerda” ayetine kadar olan kısmı hz. Ebubekir’in (ra) şanını anlatmak için indi. (Leyl Suresi 5-21)

Hz. Muslih Mevud (ra), hz. Habbab bin Eret’in (ra) azat edilmesiyle ilgili olayı anlatarak şöyle der: Bir zamanlar köle olan Habbab’ın (ra) sırtını bir şahıs gördü, son derece sert ve bir manda derisi gibi kaba idi. O çok şaşırıp sorunca, hz. Habbab (ra) şöyle buyurdu: İslam’ı kabul edince sahibimiz bizi kızgın taşlara yatırır döverdi ve derdi ki Muhammed’e inanmıyoruz deyin. Bunun üzerine biz kelime-yi şehadet okurduk ve o da bizi daha fazla döver ve sert taşların üzerinde sürüklerdi. Gördüğünüz şeyler o dayak ve sürüklenmenin neticesidir. Yıllarca onlara zulüm yapıldı, sonunda hz. Ebubekir (ra) mallarının büyük kısmını satarak onları özgürlüğüne kavuşturdu.

Başka bir yerde hz. Muslih Mevud (ra) şöyle buyurur: Hz. Resulüllah’a (sav) iman eden köleler arasında hz. Bilal (ra) gibi Habeşli olan da vardı, hz. Süheyb (ra) gibi Romalı olan da vardı; Hıristiyanlardan olanı da vardı, müşriklerden olanı da. Hz. Bilal’i (ra) sahibi kızgın kumlara yatırır ve üstüne ya taş parçası koyar yahut göğsünün üstünde çocukları oynattırırdı. Hz. Ebubekir (ra) onlara yapılan bu zulümleri görünce kıymetini ödeyerek onları özgürlüğüne kavuşturdu.

Kafirlerin zulmü haddi aşınca  hz. Resulüllah (sav) nübüvvetin 5. Yılında Recep ayında Müslümanların Habeşistan’a hicret etmelerini söyledi. Nitekim 11 erkek ve 4 kadın Habeşistan’a hicret etti. Hz. Ebubekir (ra) de hicret niyetiyle yola çıkmıştı ancak Berkü’l Gamad adlı yerde Gara Kabilesinin lideri İbni Dağna onun niyetini öğrenince sığınma hakkı vereceğine söz verdi ve Mekke’ye geri getirdi. Mekke’ye ulaştıklarında o (İbni Dağna) Kureyş’in liderlerine şöyle dedi: Ebubekir (ra) gibi bir adam ne vatanından çıkacak ne de o vatanını terk edecek. Siz, öyle bir adamı çıkartıyorsunuz ki o, yok olmuş iyilikleri yapan, akrabalara sahip çıkan, ağır yük altında ezilmişlerin yükünü kaldıran, misafirperverlik yapan birisidir. Kureyş, İbni Dağna’nın sığınma vermesini kabul etti ancak dediler ki Ebubekir’e (ra) söyle o ibadetini kendi evinde yapsın. Ondan sonra hz. Ebubekir (ra) kendi evinde namaz kılmaya ve Kur’an okumaya başladı. Bir müddet sonra evinin bitişiğindeki avluda ibadet yeri yaptı. Müşrik kadınlar ve çocuklar onun orada yaptığı etkileyici ibadetine hayretle bakarlardı. Bunun üzerine Kureyş, İbni Dağna’ya şikayette bulununca hz. Ebubekir (ra) İbni Dağna’ya şöyle dedi: Sizin sığınmanızı geri iade ediyorum, ben Allah’ın korumasına razıyım.

Hz. Ebubekir (ra) Şeybi Ebi Talip’te de Peygamber Efendimiz (sav) ile birlikteydi. Hz. Mirza Beşir Ahmed (ra) şöyle der: O çok müşkül durumlarda bile hz. Ebubekir (ra) Peygamber Efendimize destek olmayı bırakmamıştı.

Hz. İbni Abbas (ra) şöyle der: “Gulibetir Rum, fi ednel arzı” ayeti nazil olduğunda müşrikler, Faris (İran) halkının Romalılara galip gelmesini arzuluyordu, çünkü onlar da kendileri gibi putperestti. Halbuki Müslümanlar ise Romalıların Farislilere galip gelmesinden hoşlanıyordu, çünkü Romalılar da Kitap ehli idi. Peygamber Efendimizin, Romalılar mutlaka galip gelecekler buyurmasından sonra hz. Ebubekir (ra) müşrikler ile bahse girdi.

Sahih-i Buhari’de Peygamber Efendimiz (sav) tarafından bildirilen ve büyük bir görkemle gerçekleşmiş olan dört gaybi haber vardır. Bu gaybi haberlerden biri de Romalıların galip geleceği haberidir. Allame Bedrüddin Aynî şöyle yazar: hz. Ebubekir (ra) ile Ebu Cehil aralarında birkaç yıllık bahse girmişlerdi. Peygamber Efendimiz (sav) ona,  “biz’a” kelimesi, dokuz ya da yedi yıl için kullanılır, nitekim sen süreyi uzat, buyurdu. Bunun üzerine hz. Ebubekir (ra) süreyi artırdı ve nihayetinde Romalılar galip geldi. Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurur: “biz’a” kelimesi kapsamlı bir kelimedir, genellikle dokuz yıl için kullanılır. Hz. Mirza Beşir Ahmed (ra) şöyle der: Bu olay, Peygamber Efendimizin (sav) Mekke’de ikamet ettiği dönemdedir ve daha hicret olmamıştı. Ondan sonra belirlenmiş süre içerisinde birdenbire savaş patlak verdi ve Romalılar Farslılara üstün gelerek kısa bir sürede kendi bölgelerini geri aldılar. Hz. Muslih Mevud (ra) şöyle der: Bazı kafirler hz. Ebubekir (ra) ile yüz deveye bahse girmişlerdi. Görünüşte bu gaybi haberin gerçekleşmesi gitgide imkan dışına çıkıyordu, ancak sonucu belirleyici savaşta Romalı askerler, sayıları ve imkanları az olmasına rağmen, Kur’an’ın verdiği gaybi habere uygun olarak İranlılara galip geldiler.

Allah-u Teala, Peygamber Efendimize (sav) Arap kabilelere tebliğ etmesini emredince o, hac vesilesiyle hz. Ebubekir (ra) ve hz. Ali’yi (ra) da yanına alarak Evs ve Hazrec, ayrıca başka bazı kabilelerin ortamlarına teşrif etti ve onlara tebliğ yaptı. Aynı şekilde bir hac sırasında Peygamber Efendimiz, Bekir bin Vail kabilesine hz. Ebubekir’i (ra) tebliğ amacıyla gönderdi. Beni Şeyban bin Sağlebe Kabilesi, Peygamber Efendimizin tebliğinden çok etkilenmişlerdi, ama bununla birlikte onların liderlerinden Müsenna bin Harise, Kisra ile yaptığı sözleşmeden bahsetti. O anlaşmaya göre o yeni bir iş yapamazdı ve yeni bir iş yapana sığınma da veremezdi. Peygamber Efendimiz (sav) onlara şöyle buyurdu: Eğer kısa bir süre içerisinde Allah-u Teala Kisra’nın topraklarını size verirse o zaman siz Allah’ı tesbih ve takdis (birliğini ve yüceliğini ikrar) edecek misiniz? Bunu duyunca onlar razı oldular. Allah’ın kudretine bakın ki Kisra’dan korkup İslam’ı kabul etmekten çekinen aynı Müsenna (ra), hz. Ebubekir’in (ra) hilafet döneminde Kisra ile yapılan savaşta İslam ordusunun başkomutanı idi.

Hz. Ebubekir’i (ra) gelecek sefer anlatmaya devam edeceğini söyledikten sonra Huzur-i Enver, Afganistan ve Pakistan’daki Ahmediler için duaya çağırarak şöyle dedi: Afganistan’da Ahmediler birçok sıkıntılardan geçiyorlar. Bazı tutuklamalar da oluyor, insanlar evsiz de kaldılar. Allah-u Teala onlar için kolaylıklar yaratsın. Pakistan’da da genel olarak durum kötüleşiyor. Bir yerde olmasa başka bir yerde, şu veya bu şekilde olaylar oluyor. Allah-u Teala dünyayı hz. Mesih-i Mevud’u (as) tanımaya muvaffak kılsın ve her şerri sona erdirsin, dünya Yaratanının hakikatini idrak etsin. Amin.

Daha sonra Huzur-i Enver aşağıdaki merhumlardan hayırla bahsetti ve onların  gaip cenaze namazlarını kıldıracağını bildirdi:

 

  1. Gana’dan sayın Elhac Abdur Rahman Aynin Bey, 81 yaşında vefat etti. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.
  2. Ürdün’den sayın Ezyab Ali Muhammad Ali Elcibali Bey, geçen günlerde vefat etti. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.
  3. Kanada’da ikamet eden sayın Din Muhammed Şahid Bey, 92 yaşında vefat etti. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.
  4. Pakistan’dan sayın Refik Ahmed Bey, 87 yaşında vefat etti. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.
  5. Sayın Ganite Zafer Hanım, geçen günlerde araba kazasında vefat etti. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.

Huzur-i Enver, bütün merhumların mağfireti ve derecelerinin yükselmesi için dua etti.

 

٭…٭…٭

 

Bir Öncekini Oku

Mirza Gulam Ahmed, Peygamber efendimizin sav soyundan olmadığına göre mehdi olamaz iddiası doğru mu?

Bir Sonrakini Oku

24.12.2021 – Hz. Resulüllah’ın (sav) yüksek mertebeli sahabesi ve 1. Halifesi hz. Ebubekir Sıddik’in (ra) güzel vasıfları