Hz. Halifetü’l Mesih 5 (Allah yardımcısı olsun) 5 Kasım 2021’de İslamabad (UK) Mübarek Camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile birlikte MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı. Huzur-i Enver, kelime-yi şehadet ve Fatiha suresini okuduktan sonra, şöyle buyurdu:
Allah-u Teala müminlerin özelliklerinden bahsetmiştir. Onlardan birisi de şudur: Onlar kendi pak mallarından Allah’ın rızası için O’nun yolunda harcarlar. Allah-u Teala Kuran-ı Kerim’de kimi yerde, “mümin odur ki Allah yolunda mal harcar,” buyurdu; Kimi yerde, zekat ve sadaka konusuyla ilgili olarak mal fedakarlığından bahsetti. Aynı şekilde o malların harcanacağı yerleri de tafsilatıyla beyan etti. Hz. Mesih-i Mevud (as), Allah’ın birliğini, hz. Resulüllah’ın (sav) ve İslam’ın sancağını dünyada dalgalandırmak göreviyle dünyaya geldi. Bu büyük işin başarılması için Cemaatimizin üyeleri bütün dünyada mali fedakarlık örnekleri sunarlar. O örnekleri görünce insan şuna eskisinden daha fazla inanıyor ki, hz. Mesih-i Mevud (as), gerçekten de ahir zamanda İslam’ın güzel talimatını dünyaya yaymak için, Allah’ın gönderdiği görevlidir. Eğer Ahmediyetin muhalifleri, kalplerinden kin ve buğuzu çıkarıp sadece bu bir tek alamete baksalar, Ahmediyetin doğruluğunun bu alameti onların kalplerini pak edebilir. Ancak o sözde ulemanın kalbi taştan daha serttir.
Ahmediye Cemaati, öyle, milyarder insanlardan oluşan bir cemaat değil, bu cemaatin ekseriyeti fakir ve orta dereceli insanlardan oluşmaktadır. Ama buna rağmen mal fedakarlığı konusunda büyük bir coşkusu vardır. Cemaat kendi sınırlı imkanlarıyla hangi işi başlatsa Allah-u Teala o işe bereket katmaktadır. Cemaat çoğaldıkça değişik düşüncelere sahip olanlar, ilmi gelişimi eksik olanlar yahut eski Ahmediler arasında bile, neden ve ne gaye ile çanda verelim, diye soru soran insanlar görülür. Böyle insanlar evlerinde çocuklarının önünde bile böyle sözler söylerler ve bunun sonucunda çocukların zihninde de sorular oluşur. Nitekim, kendi karakteri ve amelleriyle insanların şüphelerini uzaklaştırmak cemaat görevlilerin sorumluluğudur. İnsanların itimadını kazanın, fedakârlık yapan kimseler, onun harcanacağı belli bir yer olduğunu bilsinler. Bu mali fedakarlığın Allah indinde ne kadar önemi olduğunu, bu fedakârlık karşılığında Allah’ın rızasını elde ettiklerini insanlara anlatın. Bu mali fedakarlıklar İslam’ın yayılışı için harcanır. Bizim televizyon kanallarımız yayın yapıyor; mübelliğlerin eğitimi ve onlar vasıtasıyla tebliğ için harcama yapılır. Camiler inşa ediliyor, kitaplar basılıyor, fakir, kimsesiz çocuklara eğitim sağlanıyor, açları doyurmak için de bu mali fedakarlıklar harcanıyor.
Ben bunları, Allah korusun, insanlar arasında böyle çok fazla sorular sorulduğu için söylemedim. Bilakis cemaatimiz yayıldıkça, şer yayan, şeytani vesveseler sokan kimseler de geliyorlar ve fitne yaratmak ve ilmi gelişimi eksik olanların zihninde şüpheler yaratmak için çaba sarf ediyorlar. Allah’a şükür ki cemaat üyeleri sağlam düşünceye sahiptirler ve onlar biliyorlar ki cemaatin idaresi ve faaliyeti için harcamalar yapmak zorundayız. Allah yolunda harcamak Allah’ın emridir.
Allah-u Teala, bu fedakarlıkları zayi etmez. Allah, o fedakârlık yapanlara, onların hiç ummadıkları yerden rızk vereceğini vadetmiştir, vermektedir de. Nitekim Allah-u Teala kendi vaadini yerine getirmektedir. Cemaatimizin üyeleri arasında birçok öyle örnekler vardır ki onlar ellerinde hiçbir şey olmadığı halde Allah rızası için fedakârlık yaptıklarında Allah, bir şekilde onların durumunu düzeltti. Bunlar öyle eski hikayeler değil, bilakis bunlar insanların bugün bile yazdıkları tecrübelerdir. Allah, bugün de müminlerin imanlarını güçlendirmektedir ve bu olaylar vasıtasıyla sadece fedakârlık yapanların değil, onların yakınlarının da imanı güçlenmektedir. Bugün ben böyle bazı örnekler sunacağım.
Daha sonra Huzur-i Enver, Gine Konakri, Kanada, Güney Afrika, Avustralya, Kazakistan, İngiltere, Hindistan, Burkina Faso, Sierra Leone, Gabon, Ürdün, Belize, Zanzibar, Marakeş, Arjantin, Liberya, Mali, Benin ve sair ülkelerden erkek-kadın, yaşlı-genç, zengin-fakir, kısacası farklı farklı tabaka, sınıf ve milletlerden, ihlaslı Ahmedilerin iman verici mali fedakârlık olaylarını anlattı.
Huzur-i Enver, Gine Konakri’de yaşayan bir bayanın yaptığı mali fedakarlığı şöyle anlattı: O bayan, Huzur’un mali fedakarlığın önemine dair hutbesini dinleyince, mürebbiyi aradı ve dedi ki bende ev ihtiyaçları için bile para yok ama babam bana şimdi 100 bin gine hediye etti. Ben bunu ev ihtiyaçlarına mı harcayım, yoksa mali fedakarlık mı yapayım diye düşünürken yarısını Allah yolunda harcamaya karar verdim. Daha sonra o bayan şöyle dedi: Ben böyle yapınca bir müddet sonra babamın bana verdiği paranın üç katı, hiç ummadığım bir yerden geldi.
Avustralya’da maddi durumu iyi olmayan birisi, Allah’a dua ederek tahrik-e cedit için söz yazdırdı ve sözünü yerine de getirdi. Onun bir arsası vardı ve değerinin artacağına dair hiçbir beklenti yoktu. Ama o, mali fedakarlık yapınca birdenbire arsanın değeri yüzde yüzden fazla arttı.
Hindistan Kerala’dan zengin birisi her sene Tahrik-e Cedit’e büyük miktarda bağış yapıyordu. Geçen yıl koronavirüs sebebiyle biraz sıkıntıya düştü. Söz verdiği miktarı yine de yerine getirdi ama daha fazlasını ödeyemedi. Tahrik-e Cedit döneminin sona ermesinden birkaç gün önce yine 1 milyon Rupi bağış yaptı. Daha sonra mürebbi bey, Cuma hutbesinde Huzur’un mali fedakarlık hakkındaki hutbelerinden alıntı sununca o bey bağışını 1,8 milyona çıkarttı ve dedi ki devletten bir proje alma beklentim var, gerçekleşirse daha fazlasını vereceğim. Huzur-i Enver şöyle dedi: Görüldüğü gibi hali vakti yerinde olan kimseler de mali fedakarlık yapmakta çok coşkuludurlar.
Fakir ülkelerde yaşayan çocuklar bile mali fedakarlık yapmanın önemini bilmektedirler. Zanzibar’da çocuklar caminin avlusunda oynuyorlardı. Yanlarından geçen biri onlara, tatlı almaları için bin dört yüz şilin (yaklaşık 6 TL) verdi. Çocuklar parayı yüzer şiling yaptırıp aralarında paylaştılar ve sonra da her biri o parayı Tahrik-e Cedit’e verdi. Çocuklar bundan o kadar mutlu oldular ki bağış makbuzlarını sevinerek muhafaza ettiler.
Huzur-i Enver şöyle dedi: İnsanlar arasında ortaya çıkan inkılap işte budur. Allah-u Teala, İslam’ın işaati (yayılması, güçlenmesi) için hepimizi mal fedakarlığı yapmaya muvaffak kılsın. Bizler kendi helal, temiz kazancımızdan fedakârlık yapanlar olalım. Allah indinde bu fedakarlıklar makbul de olsun ve Allah-u Teala bizden razı da olsun.
Tahrik-e Cedit’in 87. Yılının sona erişiyle cihanşümul Ahmediye Cemaati, bu dönemde dünya çapında bu sisteme 15,3 milyon Pound mali fedakarlık yaptı. Bu meblağ, geçen yıldan 820 bin Pound daha fazladır. Huzur-i Enver, bundan sonra Tahrik-e Cedit’in 88. Yılının başladığını ilan etti.
Bu sene, Almanya, bütün dünya ülkeleri arasında belirgin bir şekilde öndedir.
Huzur-i Enver, Pakistan’dan bahsederek şöyle buyurdu: Pakistan’ın ekonomik durumu çok bozuktur. Oradaki Ahmediler, fedakârlık konusunda yine de ilerlemektedirler. Onlar için dua edin. Ekonomik duruma ilaveten başka sıkıntılar da var, bugünlerde tutuklamalar da oluyor. Allah-u Teala onların sıkıntılarını gidersin ve onlar da özgürce bütün toplantılarını ve diğer faaliyetlerini yapabilsinler. Yaptıkları fedakarlıkları biz açıkça beyan edebilelim. Şimdi bazı mecburiyetler yüzünden onların yaptığı fedakarlıkların bahsini bile yapamıyoruz.
Bu yıl, bütün dünya cemaatleri arasında Almanya listenin başındadır. Ondan sonra İngiltere, Amerika, Kanada, bir Ortadoğu ülkesi, Hindistan, Avustralya, Endonezya, Gana ve sonra yine bir Ortadoğu ülkesi gelmektedir.
Toplam meblağ bakımından, Afrika ülkeleri arasında belirgin pozisyonda olan Gana’dır. Gana’dan sonra Nijerya, Burkina Faso, Tanzanya, Sierra Leone, Gambiya, Benin, Uganda, Kenya ve Liberya gelmektedir. Huzur-i Enver Sierra Leone hakkında şöyle dedi: Ben önceden de, daha iyi olabileceğini söylemiştim, daha iyi olma imkanı çoktur, ancak gerektiği kadar ilgi gösterilmiyor.
Katılan sayısındaki artış bakımından Afrika ülkeleri arasında Nijerya birinci sıradadır. Sonra onu, Gambiya, Senegal, Gana, Tanzanya, Gine Konakri, Malavi, Uganda, Gine Besau, Kongo Kinşasa, Burkina Faso ve Kongo Brazavil takip etmektedir.
Katılanlardaki artış itibariyle Afrika ülkeleri dışında, Almanya, İngiltere, Hollanda, Bangladeş ve Mauritius’de de önemli ölçüde ilerleme oldu.
Almanya’da ilk 10 sıradaki cemaatler şunlardır: Rödermark, Neuss, Mehdi Abad, Köln, Rodgau, Nidda, Flörsheim, Pinneberg, Frankenthal ve Osnabrück’tür.
Almanya’da ilk 10 sıradaki yerel emirlikler şunlardır: Hamburg, Frankfurt, Gross Gerau, Dietzenbach, Wiesbaden, Mörfelden, Riedstadt, Mannheim, Darmstadt, Rüsselsheim.
Toplanan meblağ bakımından Pakistan’da Lahor ilk sırada, ikinci Rabvah, üçüncü Karaçi’dir.
Eyaletler arasında, ilk İslamabad, sonra sırasıyla Gucranvala, Siyalkot, Amrikot, Multan, Tobatek Singh, Mir Pur Has, Atak, Mirpur Azad Keşmir ve Derağazi Han.
Toplanan meblağ açısından emirlikler arasında ilk sırada Emaret Defens Lahor var. Sonra Emaret Gülşen Karaçi, Emaret Aziz Abad, Emaret Taun Şip Lahor, Emaret Madıl Tavn Lahor, Emaret Moğol Pura Lahor, Emaret Dehli geyt Lahor, Emaret Kıliftın Karaçi, Bahau Langar şehri ve Hafız Abad şehri, geliyor.
İngiltere’nin ilk 5 bölgesi şöyle sıralanıyor: Beytül Futuh Camisi Bölgesi, Fazl Camisi Bölgesi, İslamabad Bölgesi, Midlends Bölgesi ve Beytü’l İhsan Bölgesi.
Toplam meblağ bakımından İngiltere’nin 10 büyük cemaati şunlardır: Farnham, İslamabad, Sauthçim, Mescid Fazl, Vuster park, Birmingham, South Vals Hal, Alderşart, Celınkım ve Tilford.
Toplam meblağ bakımından Amerika Cemaatlerinin sıralaması şöyledir: Merilend, Los Angeles, Ditroit, Slikon Veli, Şikago, Saetil, Sentrıl Virgina, Aş kaş, Atlanta, Corciya, South Virgina, Houston, York ve Boston.
Toplam meblağ bakımından Kanada’nın yerel emirlikleri şöyledir: Peace Village ile Kalgari ikisi beraberdir. Sonra Venkvur, Toronto Vest daha sonra da Toronto.
Hindistan’ın ilk 10 cemaati şu şekildedir: Kadiyan birincidir, daha sonra Coimbatore, Haydarabad, Karolay, Petparm, Kalküta, Banglor, Kering, Kalikat ve Melapalm geliyor.
Fedakârlık oranı bakımından Hindistan’ın eyaletleri, Kerala, Tamil Nadu, Cemmu Keşmir, Karnatak, Telangana, Arsiya, Pencap, Bengal, Delhi ve lakşdep şeklinde sıralanıyor.
Avustralya’nın ilk 10 cemaati şöyle sıralanıyor: Melbörn Lang Varn, Kasilhill, Morsten Park, Melbörn Beruk, Adelaide South, Parth, ACT Canberra, Paramata ve Adelaide West.
Huzur-i Enver, bütün fedakârlık yapanlar için dua ederek şöyle dedi: Allah-u Teala hepsinin mal ve nüfuslarına sınırsız bereket versin ve yaptıkları fedakarlıkları kabul buyursun.