BASIN AÇIKLAMASI
16 Eylül 2022
“Sizler için şimdi zaman, hakikati savunmak için bir harekete öncülük etmektir” – Mirza Masrur Ahmed Hazretleri
11 Eylül 2022 günü, Müslüman Ahmediye Cemaati’nin Dünya Çapındaki Başkanı, Beşinci Halife Mirza Masrur Ahmed Hazretleri, Birleşik Krallık Müslüman Ahmediye Gençlik Kolu (Huddamu’l Ahmediye Meclisi) Ulusal İçtimasının kapanışında, imanları coşturan bir konuşma yaptı.
Kingsley Old Park Farm’da gerçekleştirilen 3 günlük etkinliğe, 5700’den fazla delikanlı ve erkek çocuk katılımda bulundu.
Kraliçe II. Elizabeth’in üzücü vefatı nedeniyle Huzur’un talimatlarına binaen, içtimada spor da dâhil bazı etkinlikler, hürmeten azaltıldı.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri, konuşmasında merhum Kraliçe’nin hayatı ve hizmetini de onurlandırdı ve şöyle buyurdu:
“Kraliçe, uzun zamandır hizmet eden Devlet Başkanımız olup, kendisi yetmiş yılı aşkın bir süre bu ulusu büyük bir itibar ve adaletle yönetmiştir. Onun hükümdarlık döneminde Birleşik Krallık, dünyada din özgürlüğünün bir rehberi olmayı sürdürmüştür. Doğrusu Kraliçe, birçok vesileyle gerçek inanç özgürlüğünü ve dinler arasında uyumu bizzat savunmuştur. Bundan dolayı, böylesi zarif bir hükümdarın yönetimi altında yaşadığımız için müteşekkiriz.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri ilaveten şöyle buyurdu:
“Müslüman Ahmediye Cemaati’nin Dördüncü Halifesi’nin Kraliçe Elizabeth döneminde Birleşik Krallık’a hicretinin ardından, Cemaatimiz’in uluslararası merkezini kurma fırsatının bize verilmesi, keza dinimizi özgürce yaşayıp tebliğ edebilme gerçeğinden dolayı, Müslüman Ahmediler olarak bilhassa kıymet bilir olmalıyız. Bu bakımdan, Kraliçe Elizabeth’e, İngiliz Hükümetine ve bu ulusa daima müteşekkir olacağız. Ayrıca dua ediyoruz ki, yeni Devlet Başkanımız Kral III. Charles, tüm insanlar için dini özgürlük ve adaletin bu ulusun bir özelliği olarak kalmasının güvence altında tutulmasını ve insanların haklarının da daima yerine getirilmesini sürdürsün.”
Bundan sonra Huzur, Huddamu’l Ahmediye mensuplarının benimsemesi gereken en temel ahlaki niteliklerden bazıları hakkında konuşmaya devam etti.
Konuşması esnasında Huzur, yalanın her türlüsünden kurtulmanın ve her zaman doğruyu söylemenin önemine bilhassa vurgu yaptı.
Aynı zamanda Huzur, günlük beş vakit namaz şeklindeki Yüce Allah’a ibadetin büyük öneminden de bahsetti.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Kendini Müslüman addeden herkes, ibadetlerini muhafaza etmek ve sahip çıkmak bakımından büyük özen göstermelidir – öyle ki bu, namazı büyük bir içtenlikle sunarken, onların muntazam ve dakik olmalarını gerektirir. Yüce Allah’ın namazı farz kılmasının sebebi, insanın namaz olmadan manevi bakımdan hayatta kalmasının mümkün olmamasıdır. Diğer bir deyişle, namaz zaruridir ve bir kimsenin iman ve maneviyatı onsuz baki kalamaz.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri ilâveten şöyle buyurdu:
“Bu nedenle, tıpkı bir kimsenin sürekli olarak havaya, yemeğe ve suya muhtaç olması gibi, eğer bir kimse manevi olarak diri kalmak istiyorsa, onların ruhlarını devamlı olarak namaz yoluyla beslediklerinden emin olmaları gerekir. Bundan dolayıdır ki Namaz, yaşamınız boyunca asla bırakmayacağınız yegâne daimi dostunuz olmalıdır.”
Huzur, Namazın faydaları hakkında Kuran-ı Kerim’in Ankebut suresi 46. ayet-i kerimesini alıntılayarak, şöyle buyurdu:
“Namazı (bütün şartlarıyla) kıl. Şüphesiz namaz bütün kötülük ve hoş olmayan söz (ve hareketlerden) alıkoyar. Allah’ı anmak, şüphesiz (bütün zikirlerden) daha yücedir.”
Ayet-i kerimeyi açıklarken, Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Bu ayet-i kerimede Yüce Allah Müslümanlara, ‘namazı kılın’ diye emretmektedir ve namazın insanı ahlaksızlıktan, edepsizlikten, keza O’nun hoşlanmadığı her şeyden korumanın yolu olduğunu da bildirmektedir. Bundan dolayı, ahlaklı bir hayat yaşamak ve kötülüklerden de uzak olmak için, bir kimsenin beş vakit namazı, tam bir gayret ve içtenlikle, tayin edilmiş vakitlerinde kılması gerekir. ‘Namazı bütün şartlarıyla kılmanın’ tam anlamı, kişinin namazında düzenli olmasıdır ve dikkatini ona bütünüyle vererek, Allah’a koşulsuz bir teslimiyet durumunda, onu eda etmesidir.”
Huzur buyurdu ki, toplumda var olan ahlaksızlıklar arasında yalan, “hem birey, hem de daha geniş şekli ile toplum için, son derece ağır ve zararlı bir günahtır.”
Huzur, münafıklığın dört alametini özetleyen, Hazreti Muhammed’in (sav) bir hadis-i şerifini anlattı.
Yüce Peygamber Hazreti Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur:
“Şu dört alamet bir kimseyi tam bir münafık yapar ve kimde bunlar varsa, onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik bulunur: o konuştuğunda yalan söyler, anlaşma yaptığında dönek olur, söz verdiğinde onu tutmaz ve tartıştığında kötü bir dil kullanır.”
Huzur, hadis-i şerifin dört yönünü de açıklayarak, onlardan herhangi birinin tutsağı olunmaması için nasihatte bulundu.
Ahitten ve verilen sözden dönmemenin öneminden bahseden Mirza Masrur Ahmed Hazretleri, şunları beyan etti:
“Ne yazık ki bireyler, kuruluşlar ve ülkeler için inanılmaz derecede yaygın olan bir durum, daha sonra vazgeçmeleri kesin olan sözler vermeleri, beyanlarda bulunmaları yahut da anlaşmalar yapmalarıdır. İslam’a göre, bir kimsenin verdiği sözün ya da taahhüttün ölçeğinin bir önemi yoktur. Bir vaat ya da anlaşma çok küçük veya düşük düzeyli olsa bile kişi, kabul ettiği şartları yerine getirmekle yükümlüdür. Aksi takdirde hadis-i şerife göre o, münafıklık suçu işlemiş olur.”
Dört özellikten bahsederken, Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Sizler, yaptığınız anlaşmaların yahut da verdiğiniz sözlerin koşullarını asla ihlal etmemelisiniz, keza başkalarıyla olan ilişkilerinizde de, ne kötü bir dile başvurmalısınız, ne de uygun adap ve görgü kurallarına uymayı ihmal etmelisiniz. Bunlar, takva sahibi insanlardan oluşan ahenkli ve hoşgörülü bir toplum yaratmanın temel öğeleri ve nitelikleridir. Eğer hayatlarınızı bu şekilde yaşarsanız, ibadetinizin vasıtasıyla sizler, Yüce Allah ile gerçek ve kalıcı bir bağ kuranlardan olacaksınız, keza aynı zamanda, toplumda hakikati yayan ve insanlık için bir aydınlanma kaynağı olarak hizmet edenlerden de olacaksınız.”
Huzur, iyi arkadaşlıklar kurmanın önemine de vurgu yaptı.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Kötü arkadaşlar ile birlikte olursanız, dürüst davranmak, kibar ve saygılı olmak yerine, yalan söylemek, olur olmaz tartışmak ve hatta kavga etmek gibi kötü alışkanlıklar edinirsiniz. Bu nedenle genç Huddam ve Etfal, arkadaşlıklarının çok bilincinde olmalıdırlar. Samimi ve dürüst kimselerle, keza hiçbir ahlaksız ya da anlamsız faaliyetlerde bulunmayanlar ile arkadaşlık edin.”
Huzur, yalan günahından sakınmanın önemi hakkında Vadedilen Mesih’in (as) sözlerine de atıfta bulundu.
Huzur, yalan söylemenin şirk koşmaya benzer bir günah olduğunu açıkladı, çünkü bir kimse yalan söylediğinde, yalanın kendisini koruyacağına inanır, oysa her türlü korumanın kaynağı, ancak Yüce Allah’tır.
Huzur, Vadedilen Mesih’in (as) şöyle buyurduğuna dair iktibasta bulundu:
“Ne yazık ki, bu acınası insanlar, Allah’a hak ettiği değeri vermemekteler. Onlar, Yüce Allah’ın Lütfu ve Rahmeti olmadan bir kimsenin hayatta kalmasının mümkün olmadığını bilmiyorlar. Hatta yalanın pisliğini, ilahları ve müşküllerinin çözümünün yolları olarak görüyorlar.”
Gençleri, kendi örnekleri ile dünyaya öncülük etmeye teşvik ederek, Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Bugün, her türlü yalan ve aldatmaya karşı bir mücadele ve harekete öncülük etmek, Müslüman Ahmedi gençliğinin görevi olup, onların bizzat örnek olarak liderlik etmeleri gerekir. Her Hadim (genç erkek) ve Tıfıl (erkek çocuk), asla yalan söylemeyeceklerine dair yemin etmelidir, çünkü yalan şirkle – Yüce Allah’a ortak koşmakla eşdeğerdir.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri ilave olarak şöyle buyurdu:
“Şu anlaşılsın ki, yalana bel bağlayanlar, Allah’ın yardımını beklememelidirler, çünkü O, onların dualarını kabul etmeyecektir. Söylediğim gibi, artık her Hadim ve her Tıfıl için vakit, asla yalan söylemeyeceklerine dair söz verme vaktidir. Sizler için şimdi, hakkı savunma, keza Allah’a en güzel şekilde ibadet etme ve ahlaki değerleri en yüksek seviyedeki kimseler olma yolundaki harekete öncülük etme zamanıdır… Asla yalan söylemediğinizden yahut da gerçeklerden bir nebze bile sapmadığınızdan emin olun. Ancak bizi münafıklığın prangalarından azat eden o faziletli standartlara ulaşabilirsek, imanımızı dünyevi meselelerin hepsinden üstün tutma taahhüdümüzün gereklerini yerine getirmemiz mümkün olur.”
Huzur konuşmasında Kuran-ı Kerim’in İsra suresi 35. ayet-i kerimesinden alıntı yaptı ki, orada şöyle buyrulmaktadır:
“Verdiğiniz sözü tutun. Şüphesiz verdiğiniz söz hakkında sorgulanacaksınız.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Bu ayet-i kerimede Yüce Allah kesin olarak bildirmektedir ki, herkes verdiği sözden ve yaptığı anlaşmalardan sorumlu tutulacaktır. Bundan dolayı, burada durup, Huddam andının sözlerini tekrar etmenin yeterli olduğu yanılgısına kapılmayın – aksine, dünyanın önünde ve Zamanın Halifesi’nin huzurunda açıkça bulunduğunuz bu vaadin önemini anlamanız gerekir. İmanınızı diğer her şeyden üstün tutacağınızı açıkça ilan etmenizden dolayı Yüce Allah’ın bir gün sizden hesap soracağını bilerek, bunu gerçekleştirmek üzere her günün her dakikasında çaba göstermelisiniz. Keza O sizi, Zamanın Halifesi ve Vadedilen Mesih’in (as) Cemaati ile tam bir sadakat ve bağlılık yemininizden dolayı da sorumlu tutacaktır.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri konuşmasını tamamlarken Huddam ve Etfal için dua ederek, şöyle buyurdu:
“(Dua ediyorum ki) sizler, İslam’ın Yüce Peygamberi’nin (sav) ve Vadedilen Mesih’in (sav) öğretilerinin sancağını dünyanın her yerinde dalgalandırmak üzere samimi bir tutku ve ateşli bir arzu ile dopdolu olun. Sizler, dilleri pak kalanlardan olasınız, keza davranışlarınız da en mükemmel olsun ki, böylece sizler, insanlığın geri kalanının öğrenmesi için, doğruluğun, samimiyetin ve faziletin asil örnekleri olasınız. Kuşkusuz, ancak böylesi standartlara ulaştığınızda, toplumda ahlaki bir inkılabı gerçekleştirenler de sizler olacaksınız. Dünyayı aydınlatmak ve onu karanlıktan çıkarmak üzere gerçeğin ebedi fenerini yukarıda tutanlar da, ancak sizler olacaksınız.”
Konuşmasının ardından Huzur, II. Halife Hazretlerinin Huddamu’l Ahmediye Meclisi’ne hitaben yaptığı konuşmaları içeren Meşal-e-Rah (Cilt 1) kitabının, birinci bölümünün İngilizce tercümesinin, raflarda yerini aldığını duyurdu.
Ayrıca Huzur, kullanıcıların namazı öğrenmelerine yardımcı olacak Salat Hub mobil uygulamasının da faaliyete geçtiğinin duyurusunu yaptı.
Daha fazla bilgi için: media@pressAhmediyya.com
Tercüme eden: Mehmet Önder