Pandit Lekram İle İlgili Haber - Müslüman Ahmediye Cemaati

Pandit Lekram İle İlgili Haber

Pandit Lekram, Arya dinine mensup, Aryaların ileri gelenlerinden bir zat idi. O, İslam dinine ve Yüce Allah’ın (cc) Habibi Muhammed-i Mustafa’ya (sav) dil uzatıyordu. İslamiyet aleyhinde “Tekzib-i Berahini Ahmediye” ve “Habt-i Ahmediye” gibi kitaplar yazmış olan Lekram, İslam dinine ve Hz. Muhammed’e (sav) çok şiddetli bir şekilde düşmandı. Hz. Mesih-i Mev’ud Ahmed (as) bu zat ile ilgili olarak 20 Şubat 1893’te bir yazı neşretti. Yazı şöyleydi:

“Lekram hiç çekinmeden bana bir kart yazmış ve kendisi hakkında bir kehaneti (gaipten verilen haber, ilham) yayınlayabileceğimi bana söylemiştir. (Bu konuda) benim kendisi tarafından müsaadeli olduğumu bana bildirmiştir. Ben kendisi hakkında (dua ederek) teveccüh eylediğim zaman bana     “O, ancak içinden çok mekruh (tiksindirici) bir ses çıkmakta olan cılız bir buzağıdır. Kendisi için bu küstahlıklar ve sövmelere mukabil ceza, üzüntü ve azap mukadderdir. O da kendisine mutlaka verilecektir.” kelimeleri ilham edildi.

Yüce Allah (cc) bu günkü tarih; yani 20 Şubat 1893’ten itibaren altı sene içerisinde, Hz. Resulüllah’a (sav) ettiği küfürler ve küstahlıkların cezası olarak kendisinin çok şiddetli bir azaba çarptırılacağını bana bildirmiştir. İşte ben, gaipten bana ilham edilen bu haberi yayınlayarak bütün Müslümanlar, Ariyalar, Hıristiyanlar ve diğer (dinlere tabi olan) bütün fırkalara bildiriyorum. Eğer bugünden başlayarak altı sene içerisinde alelade acılardan daha büyük, harikulade ve kendi içinde İlahi bir heybet (yücelik) taşımakta olan bir azap bu şahsa uygulanmazsa, Yüce Allah (cc) tarafından olmadığımı ve O’nun ruhunun (konuşturmasıyla) konuşmadığımı anlayınız. Eğer ben, gaipten verdiğim bu haber konusunda yalancı çıkarsam, her cezayı almaya hazırım.         

Bu şahıs Resulüllah (sav)’e çok aşırı küstahlıklar ve terbiyesizliklerde bulunmuştur ki onları düşünmek bile insana ürperti vermektedir. Onun eserleri çok acayip bir küçümseme, küçük düşürme ve sövmelerle doludur. Hangi Müslüman vardır ki o kitapları dinlesin de kalbi ve ciğeri parçalanmasın? Gaipten verdiğim bu haber tesadüfen değildir. Aksine acizane, özel olarak bu gayeyle dua ettim ve onun cevabını böylece aldım. Bu ilham (ve gaipten verdiğim haber) Müslümanlar için bile (doğruluğumu kanıtlayan) bir nişane (alamet) olacaktır.” [1]        

Hz. Ahmed (as) Lekram ile ilgili, gaipten gelen bu haberi yayınlamaktan başka Farsça bir manzume de neşretmiş ve:     

“Ey ahmak ve yolunu şaşırmış düşman! Muhammed’in (sav) keskin kılıcından kork! [2] diyerek kendisini uyarmıştır.         

Hz. Ahmed (as), 4 Nisan 1893’te Lekram ile ilgili gördüğü rüyayı “Berekat-üd Dua” adlı eserinde beyan etmiş ve şöyle demiştir:        

“Sabahleyin azıcık uyurken, birkaç dostumla birlikte, geniş bir evde oturduğumu gördüm. Derken çok kuvvetli ve korkunç yüzlü bir kişi gelerek önümde durdu. Sanki yüzünden kan akmaktaydı. Güya o, insan değil aksine azap verici ve korkunç meleklerdendir. Onun heybeti de (görenlerin) kalbi üzerine musallat olmuştur. Ben onu görür görmez o bana, Lekram nerededir? diye sordu. Ayrıca başka birisinin ismini de söyledi ve nerede olduğunu sordu. Bunun üzerine o şahsın (meleğin) Lekram’ın ve diğer kimsenin cezalandırılması için görevlendirildiğini anladım.” [3]          

Hz. Ahmed (as) “Kiramat-üs Sadıkîn” adlı Arapça eserinde Lekram ile ilgili önceden verdiği bu haberi tekrarlamış ve onun, kendi doğruluğunun bir delili olacağını beyan etmiştir. Aynı eserde Hz. Ahmed (as) muhaliflerinden olan Muhammed Hüseyin Batalavi’ye muhatap olarak, Arapça bildiğini ispat etmek gayesiyle birçok Arapça kaside yazmıştır ve ayrıca nesir (düz yazı) bile yazarak bilgisini ispat etmiştir. Yazdığı Arapça şiirlerinden biri şöyledir:     

Yani: Benim Rabbim bana müjde vermiş ve “Sen bayram gününü göreceksin. Onunla bitişik bir bayram günü daha olacaktır” diyerek müjdesini bana bildirmiştir. [4]         

Hz. Ahmed (as) burada Lekram’ın bayramdan hemen sonra helak edileceğini ve böylece Müslümanlar’ın yine bayram yapacaklarını ima etmiştir.         

Nitekim Lekram, 6 Mart 1897’de kurban bayramından bir gün sonra, akşam saat altıda, bilinmeyen birisinin hançeri ile öldürüldü. Lekram’ın öldürülmesinden sonra bütün çabalara rağmen katili bulunamadı.         

Bazı Hindular Hz. Ahmed’e çamur atmaya çalıştılar ve Lekram’ın öldürülmesinden kendisinin sorumlu olduğunu; bu olayın onun entrikası olduğunu söylediler. Hz. Ahmed (as) buna cevaben şu yazıyı neşretti:        

“(Bu olayda benim parmağım olduğunu ileri süren) benim önümde yemin etsin ve; “Kesin biliyorum ki bu zat (Hz. Ahmed) öldürülme planına ortaktır. Yahut onun emriyle öldürülme olayı olmuştur. Eğer bu doğru değilse, ey Kadir Rabbim! Bir yıl içinde beni korkunç bir azaba çarptır. Ancak bu azap bir insanın elinden olmasın ve insanların hilesi neticesinde vuku bulduğu düşünülmesin” desin. Eğer böyle (yemin eden) birisi bir yıl kadar benim bedduamdan kurtulursa ben suçluyum demektir. (Bu durumda) bir katilin cezası neyse, benim cezam da o olmalıdır.” [5]         

Kısacası Hz. Ahmed’in (as) gaipten verdiği bu haber aynen gerçekleşti. Hatta Hindular bile bunun gerçekliğini kabul etmeye mecbur oldular. Mesela Babu Ghansi Ram adlı Ariya Hindu şöyle demiştir:        

“Pencap eyaletinin başkenti Lahor’da bu öldürülme olayı olmuştur. Fakat polis katili bulamamıştır. Gulam Ahmed’in önceden ve gaipten verdiği bu haber tamamlanmıştır.” [6] 

Bir Öncekini Oku

Hıristiyan Papaz A. Atham İle Mübahasesi

Bir Sonrakini Oku

Hıristiyan ve Hindu Din Bilginleri ile Mübahale ve Dini Yarışmaları