3.01.2025 – Vakfe Cedid’in 67. Döneminde Cemaat üyelerinin yaptığı fedakarlık ve 68. Yılın ilanı; ayrıca yeni yılı başlangıcı münasebetiyle dua çağrısı

5. Halifetü’l Mesih Hazretleri (Allah yardımcısı olsun) 3 Ocak 2025’te Mübarek Camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı. Huzur-i Enver (aba) Teşehhüd, Fatiha Suresi ve Âl-i İmran Suresinin 93. Ayetini ve tercümesini beyan etti: Allah yolunda, sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça, tam iyiliği elde edemezsiniz. Her ne harcarsanız, şüphesiz Allah, onu çok iyi bilir.

Huzur-i Enver şöyle dedi: Allah’ın yolunu arayan hakiki bir mümin, Allah’ın yakınlığının elde edildiği yolları araması gerekir. Allah yolunda mal harcamayı da Allah-u Teala bir iyilik olarak belirtmiştir. Bu ayette de konu aynıdır; eğer siz sevdiğiniz malları Allah yolunda harcarsanız o zaman bu büyük bir iyilik olacaktır. Şüphe yok ki Allah-u Teala her iyiliğin karşılığını vermektedir. Ancak insan dünya malını sevdiği için buna özellikle dikkat çekildi.

Hz. Mesih-i Mev’ud (as) bu ayetle ilgili şöyle buyurdu: Dünya malına muhabbet olmaması gerekir. Allah-u Teala buyurur ki sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça siz iyiliği asla elde edemezsiniz. Peygamber Efendimizin devriyle bu devir karşılaştırıldığında insan üzülür. Çünkü candan daha kıymetli bir şey yoktur ve o zaman can feda ediliyordu. Aynen sizin gibi onların da hanımları, çocukları vardı, herkes canını sever, fakat onlar fırsat çıksa da Allah yolunda feda etsem arzusunda idiler.

Hz. Mesih-i Mev’ud (as) buyurdu ki, işe yaramaz ve değersiz şeyleri harcamakla insan iyilik yaptığını söyleyemez. Takvanın kapısı dardır. Bu yüzden şunu iyi anlamalısınız ki, değersiz şeyleri harcayarak kimse bu kapıdan giremez. Çünkü apaçık ayete göre, en kıymetli ve en sevdiğiniz şeyleri harcamadıkça mahbup ve aziz (Allah’ın sevdiği, değer verdiği) makam nasip olmaz.

Hz. Mesih-i Mev’ud (as) şöyle der: Acaba Ashab-ı Kiram o makama bedava mı ulaştı? Dünyevi bir unvan elde etmek için ne kadar harcama yapmak ne kadar sıkıntıyı göğüslemek gerekir. Yine de sonunda sıradan bir unvan elde edilir -ki onunla iç huzuru ve sükun da elde edilemez. Peki düşünün! Kalbe huzur ve teselli veren ve Kerim Mevlamızın hoşnutluğunun nişanı olan radiyallahu anhüm-“Allah onlardan razı oldu” hitabı, öylesine kolayca mı elde ettiler?

Yine şöyle dedi: Allah-u Teala kandırılamaz. Allah’ın rızasını kazanmak için zorlukları umursamayanlar mübarektir. Çünkü ebedi mutluluk ve sürekli huzurun ışığı, bu geçici zorluktan sonra mümine ulaşır.

İnsan dünya malını çok sever, işte bu yüzden rüya tabirinde şöyle yazılıdır: Eğer birisi rüyasında ciğerini çıkarıp birisine verdiğini görürse bunun anlamı maldır.

Bugün Ahmediye Cemaati üyeleri, gerçek iyiliğe ulaşmak için en değerli malı harcamanın gerekli olduğunu tam olarak anlamış durumdalar. Bu, kuşkusuz Mesih-i Mev’ud’un (as) eğitiminin bir sonucudur ki biz bu fedakârlık seviyesini görmeye devam ediyoruz. Fedakarlığın bu yüksek standardını Ashab-ı Kiram kökleştirdi ve ondan sonra da Hz. Mesih-i Mevud’un (as) zamanında onun sahabeleri ikame ettiler. Ve daha sonra da her hilafet döneminde bu fedakârlıkları görmeye devam ettik. Bugün bile bu fedakârlıklar gözümüze çarpmaktadır.

Hz. Resulüllah (sav) şöyle buyurdu: Sadece iki kişiye gıpta edilebilir: Biri, Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolda harcayan kişi, diğeri de Allah’ın kendisine verdiği anlayış, bilgi ve hikmet ile insanların sorunlarını çözüp onlara öğreten kişidir.

Kutsî bir Hadis-i Şerif vardır: Bu hadiste Allah-u Teala şöyle buyurur: Ey Ademoğlu! Hazinelerini benim yanımda biriktir. Ne ateşte yanma tehlikesi olur, ne suya batma ne de birinin çalması tehlikesi olur. Ben senin hazinelerini, senin onlara en çok muhtaç olduğun gün tam olarak sana vereceğim.

Huzur-i Enver bu hadisi açıklayarak şöyle dedi: Yani, öldükten sonra insan kendisine nasıl muamele edileceğini bilmezken, Allah-u Teala o malı harcamasından dolayı insana mağfiret imkanı yaratacaktır.

Hz. Mesih-i Mev’ud (as) şöyle der: Ben kesin olarak bilirim ki cimrilik ve iman bir kalpte bir arada olamaz… Topluluğun her yolla bu silsileye hizmet etmesi gerekir. Maddi olarak da hizmette bir eksiklik olmamalı. Unutmayın, dünyada hiçbir iş bağışsız yürümez…

Bütün peygamberlerin zamanında bağış toplandı. Nitekim bizim Cemaatimizin insanlarının bu konuya dikkat etmeleri şarttır. Eğer onlar, düzenli bir şekilde yılda bir kuruş bile verseler birçok şey hallolabilir.

Bu konuyla ilgili olarak Huzur-i Enver, 1. Halifetü’l Mesih’in fedakarlıkları ile ilgili Hz. Mesih-i Mev’ud’un bazı sözlerini sundu. 1. Halifetü’l Mesih hazretleri bir defa, Hz. Mesih-i Mev’ud’a şöyle yazdı: Ey benim pirim ve mürşidim! Ben samimiyetle arz ederim ki, bütün malım ve servetim dinin yayılması için harcanırsa ben maksadıma ulaşmış olurum.

  1. Halifetü’l Mesih Hazretleri, Vakf-ı Cedid ve Tahrik-i Cedid fonu için çağrı yaptığında çok fakir bazı kimseler küçük küçük miktarlar sundular, kimi bir tavuk aldı geldi, kimi birkaç yumurta aldı geldi. Dediler ki bizde ne varsa biz onu sunuyoruz. Bu konuda Huzur-i Enver, Halife Reşidüddin Bey’in mal fedakarlıklarından detaylıca bahsetti.

Huzur-i Enver sahabelerin ve cemaat büyüklerinin bazı rivayetlerini sunduktan sonra şöyle dedi: Bugün de aynı örneklerle karşılaşıyoruz. Aynı ruh, bugün de Ahmediler arasında görmekteyiz. Daha sonra Huzur-i Enver, Marshall Adaları, Kazakistan, Kamerun, Nijer, Gambiya, Tanzanya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerden bazı samimiyet ve fedakârlık örnekleri sundu.

Huzur-i Enver şöyle buyurdu: Cemaatin bütün harcamaları, dünya çapındaki bütün merkezlerimizin giderleri, ihlas ile merkeze gelen Tahrik-i Cedid ve Vakf-ı Cedid çandalarıyla oluyor. Kalanı elbette yerel ülkelerde harcanır, bütün bu harcamalar işte bu çandalarla yapılıyor. Afrika ülkelerinde yoksulluk vardır, gerçi onlar da çanda veriyorlar ancak yoksulluk sebebiyle oradaki camilerin ve merkezlerin yürütülmesi için paraya ihtiyaç vardır.

Afrika’da şimdi 7953 cami yapıldı ve 306 caminin de inşası devam ediyor. 1860 merkez var. Merkezden giden 400 mürebbi ve iki binden fazla muallim orada çalışıyorlar.

Aynı şekilde Kadiyan, Güney Amerika, adalar gibi ülkelerde para harcanır. Literatürün basımı ve dağıtımı için harcamalar vardır. Bütün bu harcamalar Allah Teala’nın lütfuyla karşılanır. Bazen şaşırılır ve anlaşılmaz ki, harcama bu kadar fazla, işler bu kadar geniş ve gelir bunun karşısında çok azdır. Eğer Tahrik-i Cedid ve Vakf-ı Cedid bağışlarını bir araya getirirseniz, bu otuz- otuz bir milyon sterlin eder. 106 ülkenin tebliğ merkezlerine gönderilen yardım neredeyse bu paraya tekabül ediyor. Sonra Jamia’lar var, MTA var, merkezin kendi harcamaları var, o zaman bu bütün harcamalar Allah Teala nasıl tamamlıyor, akıl almıyor.

Allah-u Teala Hz. Mesih-i Mev’ud’a, malı sana Ben vereceğim, buyurmuştu ve O, bu vaade uygun olarak veriyor da. Allah-u Teala cemaate güç versin ki, biz bunu doğru yolda harcayabilelim. Allah-u Teala doğru harcama yapma gücü versin, asla bunda bir düzensizlik olmasın.

Huzur-i Enver, Vakf-ı Cedid’in biten yılının raporuyla alakalı olarak şöyle buyurdu: Allah’ın lütfuyla Vakf-e Cedid’in 67. Yılı sona erdi. Uluslararası Ahmediye Cemaati, geçen yıl Allah yolunda, 13 milyon 681 bin pound, yani yaklaşık 14 milyon poundluk bir bağışta bulundu. Bu bağış, bir önceki yıla kıyasla 736 bin pound daha fazla oldu, elhamdülillah.

Huzur-i Enver ülkelerin ve cemaatlerin sıralamasını beyan etti ayrıca hutbenin sonunda yeni yılın başlaması münasebetiyle duaya çağırdı. Şöyle buyurdu: 2025 yılının Cemaat için bereketli bir yıl olması için de dua edin. Allah-u Teala cemaati her şerden muhafaza etsin.

Pakistan’da radikal ve çeteleri zaman zaman bela olmaktadır ve cemaate karşı çıkarak kanunların arkasına saklanarak her türlü zulmü yapmaya çalışmaktadırlar. Ne mezarlıklar güvende, ne de evler. Allah-u Teala bu zalimleri çarçabuk yakalasın. Ahmedileri Kendi emniyetine alsın. Rabvah’ta da bu insanların çok gözü var. Allah Teala orayı korusun.

Ben bir müddet önce, salavat-ı şerif ve bazı dualara dikkatinizi çekmiştim. Buna Pakistan ve bütün dünyadaki Ahmediler çok dikkat etsinler.

Bangladeşli Ahmediler için de dua edin. Allah-u Teala onları da radikallerin  şerrinden korusun.

Suriye’de de şimdi yeni bir hükümet geldi. Orada da Allah-u Teala Ahmedileri her türlü şerden korusun. Kendi korumasına alsın.

Aynı şekilde diğer ülkeler. Afrika ülkeleri. Her yerde Allah-u Teala Ahmedileri Kendi korumasında tutsun. Bunun için hususi olarak kendisinin de dua etmesi her Ahmedinin sorumluluğudur.  Kendi ülkeleriniz için de dua edin. Dış ülkelerde yaşayanlar Pakistan için de dua etsin. Dünyanın genel durumu ve savaşlar konusunda da dua edin. Allah-u Teala savaşın kötü etkilerinden her masumu ve her mazlumu korusun.

Bu insanlar yeni yılda büyük kutlamalar yaparlar. Büyük havai fişek gösterileri olur. Havai fişekler patlatılır. Ancak herkes sadece kendi mutluluğunu görür. Başkalarının acılarını onlar hissetmez. Fakir insanlar, fakir milletler, mazlum insanlar; güçlü milletler onlara zulmetmeye devam ediyor.

İnşallah bu yıl Allah, bütün bu güçlü devletlerin planlarını alt üst eder ve tüm dünyada Allah’ın birliğinin hâkim olduğunu görürüz. Allah bizi de buna muvaffak kılsın. Amin

 

 

 

 

Önceki

Kadiyan Calsa Salana’sı 2024 – Kapanış Konuşması

Sonraki

İnsanlar neden evlenir?