Hz.Ahmed (a.s.) bazı yeni fikirler ileri sürmüştür. Bunlardan birkaç tanesini aşağıda veriyoruz:
1- Hz.Ahmed’in ileri sürdüğü fikirlerden bir tanesi, bütün dünya dillerinin ana kaynağı ile ilgilidir. Ona göre bütün dünya dilleri birbirleriyle ortaktır ve bu dillerin anası ve ana kaynağı Arapça’dır. O, bu teoriye “ Ümm-ül Elsine” adını vermiştir. Bu teoriye göre bütün dünya dilleri Arapça’dan türemiştir. Arapça yalnız bütün dünya dillerinin ana kaynağı olmakla kalmayıp aynı zamanda İlahi bir dildir ve bu dil yeryüzündeki ilk insana vahiy yoluyla Allah tarafından öğretilmiştir. Kuran-ı Kerim’in Arapça olmasının sebeplerinden birisi de Arapça’nın Allah’ın ağzından çıkmış olmasıdır. Hz.Ahmed değişik yazılarında teorisinden bahsetmiş, sonunda bu konuda “Minen-ür Rahman” adlı başlı başına bir kitap yazmıştır.
2- Hz.Ahmed’in ileri sürdüğü yeni fikirlerden bir tanesi de, Sih dininin kurucusu sayılan Baba Nanak ile ilgilidir. Kuzey Batı Hindistan’da, Doğu Pencap eyaletinde yaşamakta olan Sihler, Hindu dinine inanmamaktadırlar. H. 900 senesinin sonunda doğmuş olan Baba Nanak Hindu bir ailede doğdu ise de Hindu dininden nefret ederek, Hz.Ahmed’in ifadesine göre, İslâm dinine girdi. Müslüman olduğunu kanıtlayan delillerden bir tanesi de devrin meşhur Müslüman evliyasının mezarlarını ziyaret ederek orada ibadet etmesidir. Baba Nanak değişik yerleri gezerek Kabe’ye varmış ve hacı olmuştur. Müslüman olduğunu kanıtlayan ikinci delil de bırakmış olduğu entarisidir. Hindistan’ın Gurdaspur ilinin dera **** Nanak kasabasında, Sihlerin bir ibadet hanesinde saklı tutulan bu entari boydan boya Kuran ayetleri ile süslüdür. Hz.Ahmed arkadaşları ile birlikte bizzat bu entariyi görmüştür. Bu çeşit elbiselerin bereketli olacağı düşüncesiyle Osmanlı İmparatorları tarafından da kullanıldığı bilinen bir gerçektir.Üçüncü delil de gösterdiği kerametlerle ilgilidir. Hz.Ahmed Baba Nanak’ın Müslüman evliya gibi birçok keramet gösterdiğini ileri sürmüştür. Başka bir delil de ileri sürdüğü ve savunduğu talimatla ilgilidir. Baba Nanak Kelime-i Şehadet, namaz, oruç, hac ve zekat gibi İslâmî inançları savunmuştur. Sihler bunu Nanak’ın hümanist kişiliği ile izah etmeye çalışırlar. Gerçi daha önce Rev.Hughes adlı bir Avrupalı “Dictionaray Of Islam” adlı eserinde (s.583-591) Baba Nanak’ın bir Müslüman olabileceğinden bahsetmiş fakat kesin bir delil ileri sürememiştir. 3- Hz.Ahmed’in ileri sürdüğü başka bir düşünce bütün dünya dinlerinin ileri gelenleri ile ilgilidir. Hz. Ahmed bütün dünya milletlerine peygamberler gönderildiğini, dolayısıyla Zerdüşt, Krişna, Ram Çandar, Konfüçyüs vb.nin birer peygamber olduğunu savunmuştur. Gerçi Kuran-ı Kerim’in değişik yerlerinde (Yunus: 47; Rad: 7; Nahl:36) her kavime peygamber gönderildiği zikredilmiş ise de hocalar yukarıda adı geçen kişilerin birer peygamber olacağını kabul etmemektedirler. Onlara göre bu kişilerin talimatında Allah’ın tek oluşuna ve İslâmiyet’e aykırı olan düşünceler bulunmaktadır. Hz.Ahmed, İslâmiyet’e ve Allah’ın vahdaniyete aykırı olan düşüncelerin bu kişilerin talimatına sonradan karıştırıldığını vurgulamıştır. Hz. Ahmed buna örnek olarak Hıristiyanlığın bugünkü şeklini göstermiştir. Allah’ın bir peygamberi olan Hz.İsa’nın bugünkü şekliyle Hıristiyanlığı ileri sürülmediğini ve ileri sürüldüğü talimata sonradan ilaveler yapıldığını fakat bunun İsa’nın peygamberliğine bir gölge düşüremeyeceğini vurgulamıştır. 4-Hz.Ahmed’in ileri sürdüğü başka bir fikir de, Kehf Suresinde zikredilen Zü’l-Karneyn ile alakalıdır. Eski müfessirlerin çoğu Makedonya’lı İskender’in Zü’l- Karneyn olabileceğinden bahsetmişlerdir. Hz.Ahmed ise İskender’in bir ateşperest olduğunu ve tarihlerdeki hayat hikâyesinin Kuran’la bağdaşmadığını, bu sebepten onun Zü’l-Karneyn olamayacağını savunmuştur.