ALMANYA AHMEDİYE ETFAL MECLİSİNİN 60 ÜYESİ MÜSLÜMAN AHMEDİYE CEMAATİNİN BAŞKANI HAZRET MİRZA MASRUR AHMAD İLE SANAL BİR GÖRÜŞME ONURUNU ELDE ETTİLER

“Şimdi insanlığın Yüce Allah’a yönelme zamanıdır” – Mirza Masrur Ahmad Hazretleri

 

29 Kasım 2020’de Müslüman Ahmediye Cemaatinin Dünya Çapındaki Başkanı, Beşinci Halife Hazretleri Mirza Masrur Ahmad, Almanya Ahmediye Etfal Meclisinin yaşları 12 ile 15 arasında olan 60 üyesi ile sanal bir çevrimiçi toplantı yaptı.

 

Ahmediye Etfal Meclisi üyeleri Almanya’nın Wiesbaden şehrinde bulunan Acorum-Park Mainz-Kastel salonunda toplanırlarken, Huzur ise Tilford, İslamabad’da bulunan ofisinden toplantıya başkanlık etti.

Kuran-ı Kerim ayetlerinin tilaveti ve tercümesinin okunması ile başlayan etkinlik, bir nazım ile devam etti.

 

Ahmediye Etfal Meclisi üyeleri, bir saatlik toplantının geri kalanında, Huzur’a dinleri ve güncel meseleler hakkında bir dizi soru sorma fırsatını buldular.

 

Huzur’a, İslam’dan korkan kimselere Müslümanların nasıl tepki vermesi gerektiği soruldu:

 

Mirza Masrur Ahmad Hazretleri cevaben şöyle buyurdu:

 

“Müslüman Ahmediler olarak bizler, İslam’dan veya Müslümanlardan korkanlara ve endişelerini dile getirmeye çalışanlara daima cevap verdik ve vereceğiz de. Örneğin burada İngiltere’de, benim İslam’ın gerçek öğretileri hakkında konuştuğum Barış Sempozyumları düzenliyoruz ve ben, bu tür etkinliklerin dünyanın her yerinde gerçekleşmesi talimatını verdim. Benzer şekilde birkaç yıl önce, İslam’ın gerçek ve barışçıl öğretilerini açıklayan broşürlerin dağıtılması için geniş ölçüde bir uluslararası kampanyayı başlattım. Bireysel düzeyde, insanlara İslam’ın bir sevgi ve merhamet dini olduğunu açıklamak, her Müslüman Ahmedinin görevidir. Diğerlerinin kalplerinde ve akıllarında bulunan tüm korku ve çekinceleri ortadan kaldırmak üzere bu gerçek öğretilerin farkındalığını arttırmak hepimizin vazifesidir. Sizin gibi çocuklar da üzerine düşeni yapıp, arkadaşlarınıza ve sınıf arkadaşlarınıza İslam’ın gerçek öğretilerini anlatmalıdır.”

 

Hazret Mirza Masrur Ahmad şöyle devam etti:

 

“Tartışmasız İslam, bir barış ve sevgi dinidir ve savaşa yahut şiddete izin vermez. Şu net olmalıdır ki, ilk dönem Müslümanlarına cihat yoluyla kendilerini savunmaları için Yüce Allah tarafından ilk kez izin verildiğinde, bu herkes adına din müessesesini ve inanç özgürlüğü ilkesini korumak içindi. Nitekim Kuran-ı Kerim’de (Hac Suresi, ayet 40-41), buyurulur ki, savunma savaşına izin verilmiştir, çünkü Müslümanlar acımasızca hedef alınıyordu ve muhalifler durdurulmazsa tüm Kiliseler, Sinagoglar, Tapınaklar, Camiler ve diğer ibadethaneler büyük tehlike altında olacaktı. Bu nedenle, tüm dinleri korumak ve emniyetli kılmak için savunma savaşına izin verildi.”

Ahmediye Etfal Meclisi üyeleri, bir saatlik toplantının geri kalanında, Huzur’a dinleri ve güncel meseleler hakkında bir dizi soru sorma fırsatını buldular.

 

Huzur’a, İslam’dan korkan kimselere Müslümanların nasıl tepki vermesi gerektiği soruldu:

 

Mirza Masrur Ahmad Hazretleri cevaben şöyle buyurdu:

 

“Müslüman Ahmediler olarak bizler, İslam’dan veya Müslümanlardan korkanlara ve endişelerini dile getirmeye çalışanlara daima cevap verdik ve vereceğiz de. Örneğin burada İngiltere’de, benim İslam’ın gerçek öğretileri hakkında konuştuğum Barış Sempozyumları düzenliyoruz ve ben, bu tür etkinliklerin dünyanın her yerinde gerçekleşmesi talimatını verdim. Benzer şekilde birkaç yıl önce, İslam’ın gerçek ve barışçıl öğretilerini açıklayan broşürlerin dağıtılması için geniş ölçüde bir uluslararası kampanyayı başlattım. Bireysel düzeyde, insanlara İslam’ın bir sevgi ve merhamet dini olduğunu açıklamak, her Müslüman Ahmedinin görevidir. Diğerlerinin kalplerinde ve akıllarında bulunan tüm korku ve çekinceleri ortadan kaldırmak üzere bu gerçek öğretilerin farkındalığını arttırmak hepimizin vazifesidir. Sizin gibi çocuklar da üzerine düşeni yapıp, arkadaşlarınıza ve sınıf arkadaşlarınıza İslam’ın gerçek öğretilerini anlatmalıdır.”

 

Hazret Mirza Masrur Ahmad şöyle devam etti:

 

“Tartışmasız İslam, bir barış ve sevgi dinidir ve savaşa yahut şiddete izin vermez. Şu net olmalıdır ki, ilk dönem Müslümanlarına cihat yoluyla kendilerini savunmaları için Yüce Allah tarafından ilk kez izin verildiğinde, bu herkes adına din müessesesini ve inanç özgürlüğü ilkesini korumak içindi. Nitekim Kuran-ı Kerim’de (Hac Suresi, ayet 40-41), buyurulur ki, savunma savaşına izin verilmiştir, çünkü Müslümanlar acımasızca hedef alınıyordu ve muhalifler durdurulmazsa tüm Kiliseler, Sinagoglar, Tapınaklar, Camiler ve diğer ibadethaneler büyük tehlike altında olacaktı. Bu nedenle, tüm dinleri korumak ve emniyetli kılmak için savunma savaşına izin verildi.”

Devamında Mirza Masrur Ahmad Hazretleri şunları da buyurdu:

“Şu açıklık kazanmalıdır ki, İslam yayılışı için asla güç kullanımına, adam öldürmeye yahut da başka türlü şiddete izin vermemiştir. Aslında İslam, bir Hıristiyan kilisesi, bir Yahudi sinagogu veya bir Hindu tapınağı saldırıya uğrayacak olursa, onları savunmanın, Müslümanların dini görevi olduğunu söylemektedir. Dolayısıyla İslam, diğer dinleri koruyan bir dindir ve bu nedenle sözde cihatçı aşırılık yanlılarının nefret dolu eylemlerinin, İslam’ın gerçek öğretileriyle hiçbir alakası yoktur.”

Daha sonrasında Huzur’a, dünya COVID-19 öncesi “normal” durumuna hiç geri dönecek mi diye soruldu.

Buna cevaben Hazret Mirza Masrur Ahmad şöyle buyurdu:

“Geleceğin tam olarak ne getireceğini Yüce Allah daha iyi bilir. Ancak korona virüs salgınının ardından yıkıcı ekonomik sonuçların uzun süre devam edeceği de aşikârdır. Fiziki bir savaş veya büyük bir çatışma olmasa dahi, küresel ekonomik durumun istikrara kavuşması yine de yıllar alacaktır. Gelgelelim tarih bize köklü ekonomik sorunlar olduğunda, bunun çoğunlukla savaşa yol açtığını gösterir ve bu yüzden görünen o ki, büyük bir savaşa yaklaşıyoruz.”

Mirza Masrur Ahmad Hazretleri şöyle devam etti:

“Allah korusun, korona virüsten sonra bir savaş patlak verirse, o zaman dünyanın durumu daha da kararacak ve sonuçları uzun yıllar boyu sürecek. Öyleyse, Yüce Allah’ın dünya halklarına ve uluslarına akıl fikir vermesi için dua etmeliyiz. Öyle ki, dünya liderleri ve ulusları materyalist arzular içinde kaybolmak ve birbirlerinin haklarını gasp etmek yerine, doğru olanı anlasınlar, keza barış ve uyum için çaba göstersinler. Dünyanın daha da birlik ve barış içinde olması, her ulus ve halkın hedefi olmalıdır. Böylesi çabalar gösterilmezse, durum uzun bir süre ‘normale’ dönmeyip, son derece korkunç olacaktır.”

Mirza Masrur Ahmad Hazretleri şunları da beyan etti:

“Endişeleniyor ve hissediyorum ki, bu salgın sona erdikten sonra bir savaşın veya çatışmanın patlak vermesi oldukça muhtemeldir ve onun yıkıcı etkileri uzun yıllar sürebilir. Bu nedenle, savaş çıkmasın ve küresel durumun olabildiğince çabuk istikrara kavuşması için dünya liderleri sağduyulu hareket etsinler diye, dua etmeliyiz. Bunu başarmak için insanoğlunun Yüce Allah’a yönelmesi gerekir, yoksa gelecekte daha fazla salgın ya da diğer musibetler de göreceğiz. Şüphe yok ki, insanoğlu Yaratanının önünde eğilmedikçe ve Ona karşı sorumluluklarını ve Onun yarattıklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmedikçe, gerçek barış ve refahı göremeyeceğiz. Şimdi insanoğlunun Yüce Allah’a yönelmesinin vakti olduğu, biz Müslüman Ahmedilerin başkalarına iletmemiz gereken mesajdır.” 

 

SON 

Daha fazla bilgi için: media@pressahmadiyya.com

Önceki

Nefsini bilen Rabbini bilir hadisinin anlamı nedir?

Sonraki

Müslümanın lüks yaşam sürmesi caiz midir?