Her kavmin hayatı, o kavmin gençlerine bağlıdır. Bir işin yapılması için ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin, devamını getirenler olmazsa, tüm çabalar boşa gider ve sonuç başarısızlık olur. Bizim cemaatimiz her ne kadar ruhani bir cemaat olsa da, bu kanun sonuçta İlahi bir kanun olduğu için, o da bunun etkisi altındadır. Dolayısıyla buna dikkat etmek bizim için önemlidir ve sizleri başınıza gelecek işlerden şimdiden haberdar etmek ve hangi yollardan geçerek hedefe ulaşabileceğinizi bildirmek bizlerin görevidir. Söylediklerimizi büyük bir dikkatle dinlemek ve uygulamaya çalışmak da sizin için bir vazifedir. Böylelikle zimmetimize verilen bu İlahi emanetin hakkından gelmek ikimize de nasip olsun inşallah. Bu şiirler işte bu amaç için yazılmıştır ve burada cemaatimizin gelişimi için gerekli olan tüm nasihatler mümkün mertebe bir araya getirilmiştir. Şiirler genelde kısa ve özet olurlar. Bu kısalık benim de işime geliyor, çünkü uzun bir makale yazılsaydı tekrar tekrar okumak zaman alırdı ve herkes için de bu mümkün olmayabilirdi. Şiirlerde ise uzun konular kısa cümlelerin içine sığdırıldıkları için, bunları herkes gerekirse her gün bile inceleyebilir; gözünün her gün görebileceği bir yere de asabilir. Böylece de hafızasını hep tazeleyebilir. Unutmayın ki bazı şeyler küçük gibi görünüp etkileri büyük olur. Dolayısıyla burada yazılan hiçbir şeyi küçümsemeyin ve tüm nasihatleri amele çevirmeye çalışın. Daha birkaç gün bile geçmeden kendinizde bir değişiklik hissedeceksiniz ve kısa sürede sizlere bir gün havale edilecek iş için gerekli güç ve kabiliyeti kendinizde göreceksiniz.
Şunu da unutmayın ki, tek göreviniz kendinizi ıslah etmek değildir. Gelecek nesillerin ıslahı konusunda tedirginlik duymak ve onların içinde de aynı tedirginliği yerleştirmek sizin işinizdir. Böylece onlar da kendilerinden sonra gelenleri unutmasınlar ve bu emanet nesilden nesile aktarılmaya devam etsin. Bu şekilde Allahcc tarafından faal kılınmış bu feyiz çeşmesi hep akmaya devam etsin ve bizler âdemoğullarının yaratılış gayesini yerine getirenlerden olalım. Allah yardımcınız olsun. Âmin.
Hz. Mirza Beşuriddin Mahmud Ahmed ra, Vadedilen Mesih ve Mehdi’nin II. Halifesi, Kaynak: Meşal-e Rah Cilt:1 Sayfa:1-12
NauNehalan-e-Cemaat
Ey cemaatimizin gençleri sizlere bir şeyler söylemek istiyorum,
Ama şu şartla ki mesajım boşa gitmesin; heba olmasın.
İçimden sizlere birkaç nasihatta bulunmak geçiyor ki,
Sonradan (demedim demesinler ve) söylemediğim için suçlanmayayım.
Bizler bu dünyadan göç ettikten sonra tüm yük sizin omuzlarınızda olacak.
Dolayısıyla bir an evvel her tür tembelliği terk edin ve rahat bir hayat da aramayın.
Dine hizmet etmek fırsatlarına Allah’ın büyük bir fazlı gözüyle bakın.
Keza bunlar karşılığında asla ödüller veya hediyeler beklemeyin.
Gözlerinizden gözyaşı akarken, kalbiniz de acıyı hissediyor olsun.
Yani içinizde İslam’ın ruhu olsun, sadece adı olmasın.
Kibir benliğinizi şişirmesin, gözleriniz ise kan çanağına dönüşmesin.
Kalbiniz kinden, diliniz ise her tür küfür ve sert sözden uzak olsun.
Dost ve ahbapların iyiliği hep aklınızda olsun.
Kimsenin ayıbını aramayın, laf yetiştiren fesatçılardan da olmayın
Hırsı terk edip, dünyevi lezzetlerden çekilen kanaat sahipleri gibi olun
Para pul sevgiliniz haline gelmesin, kalbinizi rahatlatan altın pırıltısı olmasın.
Büyük bir istek ve titizlikle namaz ve diğer ibadetleri yerine getirenlerden olun.
Dini emirlerden hiç birisi gözünüzden kaçmasın, hafife alınmasın.
Allah sizlere mal verirse, bununla zekât verin; sadakalar verin.
Kendi derdinize düşmek yerine, aklınızda hep hakkını arayamayan muhtaçların zor durumu bulunsun.
Hiç unutmayın ki Allah, güzelliğini ve hüsnünü
Ancak üstünde ihram çarşafı sarılmış kimselere gösterir.
Allah’ı çok zikretmeyi de alışkanlık haline getirin.
Çünkü kalp Allah sevgisiyle dolup taşarken, dillerde O’nun isminin olmaması mümkün değildir.
Aklı hiçbir zaman din hakkında hüküm verecek hale getirmeyin.
Çünkü akıl dediğiniz şey vahiy ışığını almazsa, kendisi kördür.
Hangi doğru olursa olsun büyük bir şevkle kabul edin
Ama “ilim” olarak sunulan vehimlere de tabi olmayın.
Muhammed’isav sevenlerle bir düşmanlığınız olmasın
Ve aynı şekilde onun düşmanlarıyla da hiç işiniz olmasın.
Barış içinde yaşayın, fitnelere katılmayın; uzak durun.
Devlet görevlilerinin tedirginliğine sebep olan bir şey de yapmayın.
Size verilen bu ömrün büyük bir nimet olduğunu iyi bilin.
Öyle ki sonradan üzülmeyesiniz; eseflenmeyesiniz.
Güzellik her şekilde iyidir ama dikkat edin,
Yem gibi gözüken şey bir tuzak olmasın.
İster düşünce adamı olun, ister bir general ya da bir âlim.
Doğrusu İslam içinize sirayet etmediyse sizden asla razı olmam
Kendi saygınlığınıza muhakkak dikkat edin, onu elden bırakmayın.
Ama bunu yaparken başkalarına gösterilmesi gereken edep ve saygıyı da sakın unutmayın.
Sıkıntı, mutluluk, zorluk veya kolaylık; hangi durumda olursanız olun,
Ama sakın dinin tebliği işi hiç durmasın, hep devam etsin.
Tüm dünyayı da fethetseniz, bunun hiç değeri yoktur,
Eğer vahşi ve zalim nefsi yatıştırmadıysanız; sakinleştiremediyseniz.
İyiliklerinizi hatırlatarak, karşılık arayarak amellerinizi zayi etmeyin
Tam Allah’a ulaşmak üzereyken bu davranışınız ilişkinin kesilmesine sebep olmasın.
Unutmayın ki nezaket ve süslenmek kadınlara aittir.
Erkek zorluk çekebilendir, gül gibi nazik olan değildir
Mest edici bir şey görüp hiç düşünmeyip pisliğin içine dalan sinekler gibi olmayın.
Hep dikkat edin! Çekici gelen o içki bardağının altında bir dert dolaşıyor olmasın.
Unutmayın ki Allah Katında kimse saygıdeğer sayılmaz.
Ta ki O’nun yolunda biraz rezil olmuş olmasın, Allah’ı sevdiği için insanların gözünden düşmüş olmasın.
İşimiz çok zordur, yolumuz ise henüz çok uzun.
Ey vefalı arkadaşlarım, sakın tembelliğe yakalanmayın.
Doğru yolda biraz yol alırsanız şayet, göreceksiniz
Aşamayacağınız hiçbir zorluk kalmayacak.
Kıyamet gününde bizi rüsva etmeyin, utandırmayın.
(Başkalarının öğrencileri dersi tam anlatırken) size öğrettiğim bu vefa derslerinin anlatımında bir eksiğiniz olmasın.
Bizler elimizden ne geliyorsa yapıyoruz; yapmaya da devam ediyoruz.
Ancak sizlerin zamanınızda bu cemaatimizin adı kötüye çıkmasın.
Bana sorarsanız, sizler için hep şu duada bulunuyorum.
Allah’ın himayesi başınızdan hiç eksilmesin, (iyi amaçlarda da) başarı sizin olsun..
Allah sizleri her tür üzüntü, ıstırap ve acının karanlıklarından korusun.
Bu nurlar içinizde hep gündüz gibi parlasın, hiç akşam olmasın.
(Kelam-ı-Mahmud – sayfa 96)