5. Halifetü’l Mesih Hazretleri (Allah yardımcısı olsun) 1 Ağustos 2025’te Mübarek Camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı. Teşehhüd, taavvuz ve Fatiha Suresi’ni okuduktan sonra şöyle buyurdu: Allah’ın lütfuyla Jalsa Salana İngiltere geçtiğimiz Pazar günü sona erdi. Bu günler, Yüce Allah’ın pek çok nimetini gösterdiği çok mübarek günlerdi.
Huzur-i Enver (aba), Allah’ın lütfuyla havanın güzel geçtiğini ve Jalsa’nın her açıdan başarılı olduğunu söyledi. Ana konuşmalar ve programların yanı sıra, hem Ahmediler hem de Ahmedi olmayanlar üzerinde iyi bir etki bırakan ve insanların bilgilerini geliştirmelerine yardımcı olan sergiler de vardı. Benzer şekilde MTA da oturum aralarında dünyanın dört bir yanındaki insanlar tarafından takdir edilen bilgilendirici programlar yayınladı. Dünya çapında 56 ülkeden 119 merkez MTA aracılığıyla çift yönlü bağlantı ile Jalsa’ya bağlandı. Dolayısıyla, sadece bir TV yayını izlemekle kalmadılar, doğrudan oturumlara bağlandılar. İnsanlar binlerce mil uzakta olsalar bile kendilerini Jalsa çadırında oturuyormuş gibi hissettiklerini ifade ettiler.
Gerçek Minnettarlığı Göstermek
Huzur-i Enver (aba), modern teknoloji sayesinde tüm Ahmediye Cemaatinin başka hiçbir yerde görülmeyen bir şekilde birbirine bağlanmasının Yüce Allah’ın bir lütfu olduğunu söyledi.
Huzur-i Enver, birçok kişinin Jalsa’daki düzenlemelerin mükemmel olduğunu ve herkesin Jalsa’da özel bir manevi atmosfer hissettiğini ifade ettiğini söyledi. Allah, eğer kişi Kendisine şükrederse, onun üzerine daha da fazla bereket yağdıracağını söyler. Allah şöyle buyurur: “Eğer şükrederseniz, elbette size daha çok nimet veririm.” (Kur’an-ı Kerim 14:8). Dahası, Allah Kendisini şöyle tanımlar: “Şüphesiz Allah takdir edendir, bilendir. (Kur’an-ı Kerim, 2:159). Eğer kişi gerçekten şükrederse, O da kesinlikle daha fazlasını ihsan edecektir. Bu minnettarlık sadece sözde kalmamalı, gerçek bir minnettarlık ruhu olmalıdır.
Huzur-i Enver (aba), katılımcıların Allah’a şükrederken, kendilerine hizmet eden ve deneyimlerini kolay ve keyifli hale getiren gönüllülere de minnettarlık göstermeleri gerektiğini söyledi.
Huzur-i Enver (aba), Allah’ın inayetiyle bu yılki Jalsa’ya katılımın 46.000’in üzerinde olduğunu söyledi. Aslında, hanımlar katılımlarının belki de doğru sayılmadığını ve kendi sayılarına göre tekrar sayılırsa, katılımın aslında 50.000’e çıktığını bildirdiler. Dolayısıyla, 50,000 kişinin tamamı, çalışanların deneyimlerini her açıdan kolay bir hale getirdikleri için minnettar olmalıdır. Yapılan her şey Yüce Allah’ın lütfu sayesinde olmuştur. Bu nedenle görevliler de Yüce Allah’ın kendilerine mükemmel bir şekilde çalışma imkânı verdiği için şükretmeli, katılımcılar da Jalsa’nın sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi için gece gündüz özveriyle çalışan görevlilere minnettar olmalıdır. Kanada ve Avustralya’dan gelen gençler de seyahat ederek Jalsa öncesinde ve hatta şu ana kadar kapanış için hizmet verdiler. Huzur-i Enver (aba) Allah’ın onları ödüllendirmesi için dua etti.
Huzur-i Enver buyurdular ki: “Peygamber Efendimiz’in (sav) bir Hadis-i Şerif’i vardır ki, o Hadis-i Şerif’te şöyle buyrulur: “Kıyamet günü Allah Teâlâ kuluna, ‘Ben sana nimet verdim ama sen şükretmedin’ der. Kul, ‘Ey Allah’ım, sen bana nimet verdin, ben de sana şükrettim ve hâlâ da şükrediyorum’ diyecek. Allah, ‘Hayır, ben sana ihtiyaçlarını karşılayan filanca kişi aracılığıyla nimet verdim ve bu yüzden o kişiye minnettar olmalısın’ diyecektir. Allah, kendi işini yapanlara karşı şükran duymayı öğretir. Bu minnettarlık tutumu tam bir minnettarlık atmosferi yaratabilir. Bu atmosferi ve tutkuyu görmek Jalsa’daki konuklar üzerinde de büyük bir etki yaratır.
Huzur-i Enver (aba), konukların görevlilerin mesleklerini sorduklarını ve belki de işçilik yaptıklarını düşündüklerini ifade ettiklerini söyledi. Ancak bu kişilerin çoğunun öğretmen, hatta doktoralı vs. gibi çeşitli alanlarda profesyonel olduklarını öğrendiklerinde şaşırdıklarını ifade etti.
Misafirlerin İzlenimleri
Huzur-i Enver (aba) Jalsa’ya katılan misafirlerden aldığı sayısız duygu ve görüşten sadece birkaçına değineceğini belirtti.
Huzur-i Enver (aba), Roderick Adası polis teşkilatının Komiser Yardımcısı’nın kendi görevinde birçok etkinliğe katıldığını, ancak hiçbirinin Jalsa gibi olmadığını söylediğini aktardı. Organizasyon ve disiplinin örnek niteliğinde olduğunu ve herkesin örnek bir şevkle, yan yana çalıştığını ifade etti. Hatta eli sargılı birinin bile gülümseyerek insanlara hizmet ettiğini belirtti. Doktorlar ve iş profesyonelleriyle tanıştığını ve hepsinin mütevazı bir şekilde çalıştığını söyledi. Jalsa’ya gidip gelirken şoförlüğünü yapan kişinin Biyokimya alanında doktora yaptığını ve bunun kendisinde derin bir izlenim bıraktığını aktardı. Hayatında böyle bir bağlılık ve tevazu görmediğini belirtti. Güvenlik düzenlemelerini ve diğer tüm düzenlemeleri takdir ettiğini sözlerine ekledi.
Huzur (aba) Belçika’dan bir HRWF temsilcisinin, Jalsa’ya katılmanın unutulmaz bir deneyim olduğunu ve kendisine gösterilen sevgi ile misafirperverliğin kendisinde silinmez bir izlenim bıraktığını söylediğini aktardı. Jalsa hazırlıklarının aylar öncesinden başladığını öğrendiğini belirtti. Sadece Jalsa’nın organizasyonunun olumlu bir etki bırakmakla kalmadığını, aynı zamanda tüm katılımcıların ahlaki davranışlarının da derin olduğunu ifade etti. Farklı departmanlardaki her insanın mükemmel bir şekilde, herhangi bir sorun olmaksızın çalıştığını belirtti. Bu durumun, Ahmediye Cemaati’nin barış ve uyum ruhunu gerçekten pratiğe döktüğünü gösterdiğini söyledi. Yabancıların bile yanlarına gelip herhangi bir konuda yardımcı olup olamayacaklarını sormasının derin bir deneyim olduğunu dile getirdi. Tanrı’nın bugün bile insanlarla konuştuğunu, bunun Jalsa aracılığıyla açıkça görüldüğünü ifade ederek mutluluğunu dile getirdi.
Huzur-i Enver (aba) Brezilya’dan bir politikacının İslam’ın gerçek öğretilerini öğrenmekten mutlu olduğunu söylediğini aktardı. Jalsa’nın geçici kurulumuna hayran kaldığını belirtti. Böyle bir hizmet ve fedakarlık ruhunun ancak iyi eğitimli kişilerde ortaya çıkabileceğini söyledi. Bu Cemaat’in dünyanın her yerinden kalpleri barış ve uyum içinde bir araya getirmeyi öğrettiğini ve öğrettiğini gerçekten uyguladığını ifade etti. Bu İslam dininin bölücü değil, insanları bir araya getiren bir din olduğunu söyledi.
Huzur (aba) Şili’den bir profesörün de Jalsa’ya katıldığını söyledi. O, Jalsa’nın her açıdan organizasyonunun olağanüstü olduğunu ifade etti. Bu kadar büyük bir toplantı nedeniyle tuvalet olanaklarının ideal veya temiz olmayacağı düşüncesine kapıldığını belirtti. Ancak kendi gözleriyle gördüğünde, kimsenin tuvaletleri hiç kullanmamış gibi görünen Ahmedilerin temizlik seviyesine şaşırdığını dile getirdi. Jalsa’daki kardeşlik ortamının, Ahmedi olmayan misafirleri de kapsadığını ve onları da sanki büyük bir ailenin parçasıymış gibi hissettirdiğini söyledi.
Huzur (aba) İtalya’dan bir politikacının, bunun sadece dini bir deneyim olacağını düşündüğünü, ancak Jalsa’yı olağanüstü bir duygusal deneyim olarak da bulduğunu söylediğini aktardı. Organizasyona ve hem erkeklerin hem de kadınların Jalsa’nın sorunsuz işleyişinde nasıl hizmet ettiğine hayran kaldığını belirtti. Anlam dolu bulduğu sessiz duadan da etkilendiğini ifade etti. Jalsa’nın insanların başkalarına nasıl davranılması gerektiğini düşünmeleri için bir fırsat olduğunu hissettiğini söyledi.
Huzur (aba) Çek Cumhuriyeti’nden kıdemli bir profesörün, Halifenin Jalsa’daki varlığından etkilendiğini söylediğini aktardı. Dünyada birçok kongreye katıldığını, ancak başka hiçbir yerde böyle bir birlik, kardeşlik ve barışçıl bir ortam görmediğini belirtti. Herkesin yüzünde bir gülümseme olduğunu ve bunun Ahmediye öğretilerinin bir yansıması olduğunu gördüğünü ifade etti. Halife hazretlerinin Jalsa’daki misafirlere karşı muamele hakkındaki konuşmasından etkilendiğini söyledi. Güvenlik düzenlemelerini takdir ettiğini ve her şeyin ne kadar sorunsuz işlediğine şaşırdığını belirtti. İnsanların kardeşlik ortamını deneyimlemek için Jalsa’ya kendilerinin katılmaları gerektiğini söyledi. Ahmediyet’in geleceğinin parlak olduğunu ifade etti. Kendisi de bir Müslüman olarak, Ahmediyet hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatını takdir ettiğini belirtti. Herkesin bu kadar özverili ve sevgiyle çalışmasının, Ahmediye Cemaati’ne mensup olmanın kendilerine sağladığı yüksek derecede eğitimin bir yansıması olduğunu söyledi. Ahmediye Cemaati’nin eğitime verdiği odaklanma ve dikkatten etkilendiğini dile getirdi.
Huzur (aba) Endonezya’dan bir rahibin, Ahmediyet’i daha önce bildiğini, ancak Jalsa’dan Ahmediyet’in gerçekten manevi bir hareket olduğunu öğrendiğini söylediğini aktardı. İnsanların Tanrı’ya daha yakınlaşmak için nasıl tek bir ruhla toplandıklarını gözlemlediğini belirtti. Tanrı ile daha yakın bir bağlantı kurmaya verilen önemden etkilendiğini ve bunun günümüz dünyasında genellikle göz ardı edildiğini ifade etti.
Huzur (aba) İzlanda’dan bir misafirin ve Evrensel Barış Federasyonu Başkanı’nın, Matta 7:16’da “Onları meyvelerinden tanıyacaksınız” dendiğini söylediğini aktardı. Bunun Jalsa Salana UK 2025 lehine doğru olduğunu bulduğunu belirtti. Jalsa’yı gördüğünde Tanrı’nın bu Cemaat’ten razı olduğuna ikna olduğunu söyledi. Humanity First sergisini ziyaret ettiğinde ise insanlığa hizmet etmenin insanı gerçekten Tanrı’ya yaklaştırdığına ikna olduğunu dile getirdi.
Huzur-i Enver (aba) Allah’ın Jalsa’ya katılan herkesin kalbini daha da açmasını ve Ahmediyet’i, gerçek İslam’ı anlamalarını ve Çağın İmamı’nı kabul etmelerini niyaz etti. Allah’ın yeni katılanları iman ve samimiyette artırmasını diledi. Allah’ın her Ahmedi’ye Jalsa’da öğrendikleri her şeyi uygulamayı nasip etmesini ve dünyaya değil imana öncelik vermelerini niyaz etti. Her Ahmedi’nin Jalsa’nın bereketlerinden her zaman faydalanmasını ve kendilerini her zaman geliştirmeye çalışmalarını diledi.
Medya Kapsamı
Huzur-i Enver (aba) Jalsa’nın bazı programlarının Avrupa İletişim Haber Ajansı’nda çeşitli röportajlarla birlikte yayınlandığını söyledi. 60 gazetenin Jalsa hakkında haberler yayınladığını belirtti. Yarım milyon takipçisi olan İtalya’dan iki muhabirin de Jalsa hakkında olumlu bir rapor verdiğini ifade etti. Ahmediye Basın departmanının çalışmaları sayesinde 50 milyon insanın Jalsa hakkındaki çevrimiçi raporları çeşitli web siteleri aracılığıyla görüntülediğini söyledi. Basılı medyada 17 makale yayınlandığını ve 20 milyon kişiye ulaştığını belirtti. Jalsa’yı kapsayan 25 radyo programının olduğunu ve dinleyici sayısının 20 milyon olduğunu ifade etti. 5 milyon kişinin Jalsa hakkındaki TV raporlarını izlediğini söyledi. Sosyal medya aracılığıyla 14 milyon kişinin Jalsa hakkındaki içeriği görüntülediğini belirtti. Toplamda Jalsa’nın haberlerinin 100 milyon kişiye ulaştığını dile getirdi. Jalsa’yı kapsayan önde gelen haber ajansları arasında ITV, LBC, The Times, The Guardian, Telegraph, Daily Mail, Independent, BBC vb. bulunduğunu söyledi.
Huzur-i Enver (aba) MTA aracılığıyla Halife’nin (aba) konuşmalarının çeşitli kanallarda yayınlandığını söyledi. Jalsa Salana’nın süreçlerini izledikten sonra 50’den fazla kişinin İslam Ahmediyet’i kabul ettiğini belirtti. Toplam 304 saat yayın yapıldığını ve 65 milyon kişiye ulaşıldığını ifade etti. Radyoda Jalsa hakkında 41 haberin olduğunu ve 16 milyon kişiye ulaştığını söyledi. Diğer çeşitli medya kuruluşları aracılığıyla 150 milyon kişiye ulaşıldığını belirtti.
Huzur (aba) Mali’deki mürebbinin, Jalsa Salana UK’nin üçüncü gününde Mali’de şiddetli yağmur yağdığını ve kimsenin Jalsa yayınlarını izlemek için camiye gelmeyecek gibi göründüğünü söylediğini aktardı. Ancak Uluslararası Biat Töreni’nden önce üyelerin tamamen yağmurdan ıslanmış bir şekilde camiye geldiklerini belirtti. Buna bazı yeni katılmış olanların da dahil olduğunu ifade etti. Neden evde kalıp yayınları radyodan dinlemedikleri sorulduğunda, Huzur’u (aba) göremeyeceklerini ve gerçek zevkin onu görmekte yattığını söylediklerini aktardı.
Huzur-i Enver (aba) Allah’ın herkesi iman ve kesinlikte artırmasını niyaz etti.
Cenaze Namazı
Huzur (aba) aşağıdaki kişiler için gıyabi cenaze namazı kılacağını söyledi:
Abdul Karim Jamal, Gazze’den, yakın zamanda İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu vefat etti. Evliydi ve dört kızı, iki oğlu vardı; en büyüğü 16, en küçüğü ise sadece bir buçuk yaşındaydı. On birinci sınıftayken babasına ev masraflarında yardımcı olmak için çalışmaya başladı. 2013 yılında Ahmediyet’i kabul etti. Ahmedi olduğu için muhalefetle karşılaştı ancak imanından asla vazgeçmedi. Evi saldırılarla yıkıldı. Öldüğü gün İsrailliler ateş açtığında, yakınında biri önce vuruldu ve ona yardım etmeye çalışırken kendisi de bir kurşunla vuruldu. Çok ihlaslı bir Ahmediydi. Huzur-i Enver (aba) Allah’ın merhumun mertebesini yüceltmesini ve çocuklarını koruması altına alması için dua etti.
The Review of Religions tarafından hazırlanan özet
Urduca Özet: https://www.alfazl.com/category/hadhrat-khalifatul-masih-khamis/khulasa-khutba-jummah/
İngilizce ve diğer diller: https://www.alislam.org/friday-sermon/2025-08-01.html
