İyi alışkanlıklar rüzgâr gibi gelip geçmemeli, aksine hayatımızın kalıcı özellikleri olmalı: Huzur, 2024 yılı İngiltere Lacna ve Nasirat İctimasına hitap etti - Müslüman Ahmediye Cemaati

İyi alışkanlıklar rüzgâr gibi gelip geçmemeli, aksine hayatımızın kalıcı özellikleri olmalı: Huzur, 2024 yılı İngiltere Lacna ve Nasirat İctimasına hitap etti

28 Eylül 2024 Cumartesi günü yerel saat ile 16:17’de Emirü’l Müminin, V. Halifetü’l Mesih Hazretleri – Allah kendisinin yardımcısı olsun – 2024 yılı İngiltere Lacna İmaillah ve Nasiratü’l Ahmediye İctiması kapanış oturumu için sahneye teşrif etti.

Huzur’un (aba) hazır bulunanları ve MTA izleyicilerini selamlamasının ardından Tahire Macoka Hanım, Kur’an-ı Kerim’den bir bölümü tilavet etmek üzere davet edildi. (Fussilet suresi: ayetler 31-36). Hala Hadi Hanım ise, okunan ayetlerin İngilizce tercümesini sunmak üzere çağırıldı.

Huzur (aba) daha sonra tüm Lacna üyelerinin tekrarladığı Lacna İmaillah andı için ayağa kalktı.

Ardından Dünya Şahbaz Hanım Urduca bir nazım söylemek üzere davet edildi. Kendisi, Muslih Mevud (ra) Hazretleri tarafından kaleme alınmış dizeleri okudu.

Bundan sonra İngiltere Lacna İmaillah Sadırı içtima raporunu sunmak üzere davet edildi.

Kendisi, Huzur’a (aba) etkinliği onurlandırdığı için şükranlarını iletti ve ikinci günün başarılı bir şekilde sona erdiğini bildirdi. O, bu yılki ictimanın temasının “(Ey Peygamber!) Sen (insanları) hikmet ve güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır” (Nahl suresi: ayet 126) olduğunu belirtti.

“Tebliğ için önemli kişisel özellikler”, ‘Tebliğde aklın kullanımı’ ve ‘İslam’ın öğretilerini uygulayarak yaymak’ gibi konularda çeşitli konuşmalar ve sunumlar gerçekleşti. Nasirat için düzenlenen ilmi yarışmalar arasında (Kuran-ı Kerim) tilaveti, nazım okuma, Urduca ve İngilizce konuşma yarışmaları ve de bir şiir yarışması bulunuyordu. Bunlar, Nasirat ictima yerinde ve yarışma çadırında yapıldı.

2024 yılı İngiltere Yıllık Toplantısı esnasında adları açıklanan öğrencilere, üniversite öğrencilerine yönelik akademik üstün başarı ödülleri, önceki gün (Cuma günü) dağıtıldı. Lise dengi eğitim alan öğrencilere ise ödülleri ertesi gün (Pazar günü) dağıtılacak.

(Müslüman Ahmediye Araştırma Birliği) AMRA da din, bilim ve sağlık gibi çeşitli konuları içeren konuşmalar düzenledi. Nasirat’ın bu yılki yenilikleri arasında deneylerden oluşan özel bir bilim gösterisi, Vadedilen Mesih’in (as) alametleri ve doğruluğu, keza İslam’ın ilk dönemlerinden örnek kadınlar gibi tebliğ ile ilgili konuların sunulduğu bir sergi de yer aldı. Ayrıca bölgesel ve yerel ödüller de dağıtıldı.

Sadr Sahibe daha sonra çeşitli kişi ve gruplara ictimanın başarılı olması için sundukları destekleri için teşekkürlerini ifade etti. Huzur’a (aba) kendilerini onurlandırdığı için şükranlarını sunduktan sonra, Huzur’dan (aba) İngiltere Lacna İmailllah’ın geleceği için duada bulunmasını rica etti.

Ardından, ictimanın çeşitli açılardan görüntülerini ve bu yıl yeni olan özelliklerini sergileyen bir video raporu sunuldu.

Saat 16:39’da Huzur, kapanış konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi.

Teşehhüd, teavvuz ve Fatiha suresini okuduktan sonra Huzur (aba) buyurdu ki. Allah’ın lütfuyla hem İngiltere Lacna İmaillah, hem de canlı yayınla katılan Bangladeş Lacna İmaillah içtimalarını yapmaktadır.

Cemaat bünyesinde mensuplarının manevi, ahlaki ve bedensel gelişimleri için ictima gibi etkinlikler düzenlenir. Ne yazık ki bugün, yeryüzünde insanların, yaşam amacı olarak doymak bilmeyen bir arzu olan materyalizmin peşinden koştukları bir dönemdir. Müslüman Ahmediler olarak görevimiz, sadece kendimizi bu dünyevi yarıştan korumak değil, aynı zamanda gelecek nesillere Allah ile bir bağ kurmaları için ilham olmaktır. Etrafımızdakileri İslam’ın öğretilerinin nuru ile aydınlatmak gibi bir vazifemiz vardır. Öyle ki, bu her Ahmedi erkek ve kadının omuzlarına yüklenmiş muazzam bir sorumluluktur.

İster kişisel ister toplumsal düzeyde olsun, tüm anlaşmazlıkların nedeni insanların Rablerini unutmuş olmalarıdır ve bu mesafe giderek artmaktadır. Para ve servet artık onların ilahları haline gelmiştir. 

Dünya düşkünü insanlar, uzun bir süredir kadınları akla hayale gelmeyecek şekillerde aşağılamaktadır. Günümüzde istihbarat örgütlerinin kadınları yem olarak kullanıp, erkekleri ödün vermek suretiyle anlaşmaya zorladıkları tespit edilmiştir. Bu taktikler, sırları, gizli bilgileri elde etmek ve zorlama yoluyla gizli anlaşmalar yapmak için kullanılmaktadır. Dolayısıyla, kadın haklarını savunduğunu iddia eden ülkeler, ekonomik ve diğer çıkarlarını gerçekleştirmek için kadınları kullanarak onları aşağılamaktan çekinmemektedir. Ahmedi hanımlara düşen ise, en yüksek değer standartlarını gözeterek insan haklarını savunmaktır.

Ahmedi hanımlar daima toplumlarına hizmet etmeye gayret ederken, aynı zamanda gelecek nesilleri korumak için de çalışmalıdır. Bu ise, ancak kişinin evinde başlayabilecek bir şeydir. Hanımlar hanelerinin dinamiklerini olumlu yönde değiştirebilecek güce sahip oldukları halde, bunun olumsuz sonuç vermesi de mümkündür. Dikkatli olmadıkları takdirde onlar, aile birliği içinde çatlaklara ve anlaşmazlıklara da neden olabilirler.

Daha geniş şekli ile toplum içerisinde Ahmedi hanımlar, seslerini ve becerilerini kavga yerine, barış ve uyumu teşvik etmek üzere kullanmalıdırlar. Bugünlerde yaygın olarak gördüğümüz hiçbir kısıtlama olmadan birbirine karışma durumu, günümüzde toplumun dokusunu çürütmüştür. Bu durum, kendi saflıklarıyla zararsız olduğunu düşündükleri halde, aslında zararlı olan ilişkiler kuran bazı Ahmedi erkek ve hanımlarımızı da etkilemiştir.

“Bu nedenle Ahmedi kadınlar ve kızlar, tesettür ve ağırbaşlılıklarından asla ödün vermemek üzere ya da bu kendilerinden sorulmasın diye, erkeklerle aralarında uygun sınırları daima korumalıdırlar. Allah’ın lütfu sayesinde çoğu Ahmedi kadın ve kız bu İslami ilkelerin değerini kavramışlardır. Onlar tesettürlerini korumanın ve Allah’a olan inanç ve bağlılıklarını tüm dünya meselelerinden üstün tutmanın değerini kabul etmekte ve gururla onaylamaktadırlar. Bununla birlikte, dünya ahlaksızlığa ve kötülüğe o kadar batmış durumdadır ki, kişinin kendini koruması için son derece dikkatli olması ve sürekli çaba göstermesi gerekmektedir.

“Daima şuna dikkat edin ki, Allah’ın lütuf ve rızasını elde etmek bir müminin temel gayesidir. Bu nedenle her Ahmedi erkek ve kadın, her ne pahasına olursa olsun iffetlerini korumak için çaba göstermelidir. Hedefiniz, yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak üzere takvada ve iyilikte ilerlemek olmalıdır.

“Dahası, iyi alışkanlıklar ve nitelikler rüzgâr gibi gelip geçici olmamalı, aksine benimsediğimiz her erdem, bu ister Allah’a kulluğun gereklerini yerine getirmekle, isterse de insanlığa hizmet etmekle bağlantılı olsun, hayatımızın kalıcı bir özelliği haline gelmelidir.”

Eğer yüce isteklerimiz varsa, o takdirde manevi başarının merdivenine tırmanmaya devam edeceğiz. Lacna bunun için gayret etmelidir.

“Dini bilgi ve anlayışınızı artırmaya çalışın ve çocuklarınızın en iyi ahlakları öğrenmeleri, keza dinleri için samimi bir sevgi geliştirmelerini sağlamak üzere daima onların ahlaki terbiyesine ve geleceğine odaklanın.

“Her Lacna mensubunun yüreği, insanlığın Yüce Allah’tan nasıl da hızla uzaklaştığını görerek huzursuz olmalı ve derin bir üzüntüyle dolmalıdır. Aslında bu durum her Ahmedi için umutsuz bir üzüntü kaynağı olmalıdır ve biz bu ahlaki ve manevi çöküşü durdurmak üzere mücadele etmeliyiz.

“Bu nedenle, gerçek kurtuluşun yalnızca Yüce Allah’a kulluk ve bağlılıkta yattığı konusunda başkalarını bilgilendirmeyi ve onları ikna etmeyi dini göreviniz olarak kabul ediniz.”

Peygamberler tam da bu amaçla dünyanın her yerine gönderilmiş ve sonuç olarak Hazreti Muhammed’e (sav) İslam’ın evrensel öğretileri vahyedilmiştir. Lütfu sonucu Allah, Vadedilen Mesih’i (as) insanlığa yol gösterici bir ışık olarak göndermiştir. Ne mutlu bize ki, ona biat ettik ve bununla dinimizi dünyevi her şeyin üzerinde tutacağımıza dair söz verdik

 

Bu, bize yüksek manevi ve ahlaki standartlar aşılamalıdır. Ahmedi kadınlar ve kızlar şunu asla unutmamalıdırlar ki,, onlar Allah’ın ve insanların haklarını yerine getirmek üzere takva ile davranacaklarına dair söz vermişlerdir.

“Düşünmeyiniz ki, birkaç dakika önce verdiğiniz Lacna andı, yalnızca bir formalite ya da ritüeldir. Aksine hatırlayınız ki, Yüce Allah, inananların verdikleri sözlerden sorumlu tutulacaklarını bildirmiştir.

“Sadece Allah’ın lütuf ve ihsanı sayesinde hepiniz, hiçbir zorluk ve yorgunluğa aldırmadan, Yüce Allah ve Resulü’nün (sav) sözlerini dinlemek üzere, ülkenin her yerinden bu ictimaya katılmak için seyahat ettiniz. MaşAllah! Bu, dininizi tüm dünyevi işlerden üstün tutma sözünüzü yerine getirme arzunuzun bir delilidir. Buna rağmen, dünyevi arzular her an insana galip gelebilir ve onun dini yükümlülüklerini ihmal etmesine neden olabilir.

“Dolayısıyla gayenizin ne olduğunu asla unutmayınız. Eğer bugün dünyada, Allah rızası uğruna dünyevi uğraşlardan isteyerek ve sevinçle uzaklaşan, keza hep birlikte manevi gelişim ve ahlaki mükemmellik peşinde koşmak üzere birleşen kadınlar varsa, bu kadınlar şüphesiz Ahmedi kadınlar olmalıdır.  Ve Allah’ın lütfuyla, dünyanın her yerindeki birçok Ahmedi hanıma dindarlık, dürüstlük ve iyilik aşılanmıştır. Onlar kötülükten ve yanlış yapmaktan kaçınırlar. İmanlarında sağlamdırlar ve dini bilgiye de sahiptirler.” Onlar Cemaate bağlılıkla hizmet ederler.

Bununla birlikte Şeytan, daima gölgelerde gizlenmiş, saldırmaya hazır beklemektedir. O, ayrılık tohumları ekmek ve insanları hakikat ve ahlak yolundan saptırmak üzere, her zayıflık anından faydalanmaya çalışır.”

Allah, Kur’an-ı Kerim’de mümin bir kadının belli başlı özelliklerini ortaya koymuştur. Onlar Allah’a tamamen itaat ederler ve şirkin her türlüsünü de reddederler. Esasen şirkten kaçınmak inancımızın temelidir, ancak kimi zaman kişi farkında olmadan bundan suçlu hale gelebilir. Bu yüzden, kendimizi korumak üzere şirke karşı daima uyanık olmalıyız. Bunun için Allah’a ibadet etmek gereklidir, keza O’nun çeşitli sıfatlarını akılda tutmak da.

Huzur (aba) buyurdu ki, birkaç hafta önce bir Cuma hutbesinde de belirtildiği gibi, bütün Ahmediler salavat-ı-şerif ve istiğfar ile olabildiğince meşgul olmalıdır. Bu doğal olarak onları, Allah’a ibadete odaklanmaya teşvik edecektir. Bu, çocuklarının takip etmesi için de bir örnek olacaktır. Huzur (aba) defalarca buyurdu ki, çocuklarının ahlaki ve manevi gelişimi kadınların en büyük sorumluluğudur. Bu nedenle, her Ahmedi anne, çocuklarına Allah ile kopmaz bir bağ kurmanın ebedi değerini aşılamayı birincil görevi olarak görmelidir, öyle ki onlar, geleceğin takva meşaleleri taşıyanları olarak yetişebilsinler.

Bir taraftan onların seküler eğitim almalarını sağlarken, dini bilgilerinin de arttığından emin olmalıdırlar. Bu, yeryüzünde dindar bir toplumun oluşmasına yol açacaktır.

Huzur (aba), tüm Ahmedi kadınların Halifetü’l Mesih tarafından alınan her türlü maruf karara uyacaklarına dair söz verdiklerini beyan etti. Bu, Allah ve Peygamberleri (sav) tarafından verilen herhangi bir talimatı takip etmeleri gerektiği anlamına gelmektedir. Bu, kadınların Vadedilen Mesih’in (as) bütün öğretilerini de takip etmelerini gerektirir. Keza onların Halifetü’l Mesih (aba) tarafından verilen talimatları takip etmelerini de lazım kılar.

Kur’an buyurmaktadır ki: size verilen emanetlerin hakkını verin, içinizde bir fedakârlık ruhu oluşturun. O size doğruyu söylemenizi de beyan eder. İnsanlar bilerek ya da bilmeyerek, kimi zaman yarı doğru ya da yanıltıcı bir şekilde konuşurlar. Bu yanlıştır ve günahtır. Hiç kimse asla başkalarını aldatacak şekilde konuşmamalıdır.

“Bu nedenle, eğer Lajna terbiyat bölümü Lacna ve Nasirat’ı doğruluğun muazzam değeri konusunda teşvik etmek üzere çok güçlü bir çaba gösterirse, o zaman derin bir manevi ve ahlaki dönüşümü tetiklemesi mümkün olacaktır. Aslında inanıyorum ki, eğer bütün Lacna üyeleri doğru konuşma ve dürüst davranma alışkanlığını geliştirecek olurlarsa, kişisel ya da kolektif olarak var olan zayıflıkların ve eksikliklerin yarısından fazlası ortadan kalkacaktır.”

Huzur (aba), Kur’an-ı Kerim’in insanlar arasında kin ve düşmanlığı körüklememeyi ve asla gıybet etmemeyi de öğütlediğini beyan etti.  Bazı Ahmediler, İslam’da büyük bir günah olan bu kötü alışkanlığa yenik düşmektedir. Ayrıca Kur’an, başkalarına acı verdiği ve toplumun huzurunu bozduğu için insanlarla alay etmeyi ve dalga geçmeyi de yasaklamıştır. Başkalarının duygularına önem vermeliyiz. Kıskançlık, insanları bir ateş gibi yaktığı için, bu da yasaklanan diğer bir kötülüktür.

“Daima hatırlayınız ki, görevimiz dünya için bir barış ve güvenlik vesilesi olacak, sevgi ve şefkatle dolu, pak ve dindar bir toplum yaratmaktır. Daha önce de söylediğim gibi, her şey kişinin evinden başlar. Dolayısıyla, ev yaşamlarınızın saf ve sevgi dolu olmasını sağlamalısınız. Daha sonra, kasabalarınızın, şehirlerinizin, ülkelerinizin ve daha geniş anlamda dünyanın barış, sevgi ve uyumla dolu olmasını sağlamaya çalışın. Keza şunu daima Yüce Allah’ın büyük bir lütfu olarak kabul edin. Sizler, Yüce Allah’ın vaadinin yerine gelmesiyle Ahmediye Hilafeti’nin gölgesi altında tek bir elde birleşen o talihli insanlardansınız.”

Lacna ve Nasirat’ın maruf kararlara uyma konusunda verdikleri söz, Halifetü’l Mesih’e sadakat bağını korumak ve onun talimatlarını münafıklık etmeden dinleyip itaat etmek yoluyla daima hatırlanmalıdır. Böyle bir bağlılık, gelecek nesillerin olumlu etkisini de sağlamlaştıracaktır.

“Şuna hiç şüpheniz olmasın ki, Allah’ın nimetleri bir insanın üzerine indiğinde, bu göklerden bolca yağıp, en kuru ve çorak toprakları bile canlandırarak yemyeşil canlı bir dokuya dönüştüren o saf yağmur gibidir.”

Konuşmasının sonuna doğru Huzur (aba) şöyle duada bulundu:

“Yüce Allah her birimize kendimizi ıslah etmeyi ve hayatlarımızı İslam’ın gerçek öğretilerine göre yaşamayı nasip eylesin. Tüm Ahmedi kadınlar ve kızlar, çocukları ve toplumun geri kalanı üzerinde yürüsün diye, Yüce Allah’ın lütuf ve merhametine giden yolu aydınlatsınlar. Keza dua ediyorum ki, tüm Ahmedi kadınlar ve kızlar Lacna İmaillah’ın gerçek hedeflerine uygun olarak yaşasınlar ve hayatlarını Yüce Allah’ın sadık ve vefalı kulları olarak geçirsinler. Yüce Allah hepinize bunu yapabilmeyi nasip etsin. (İnşallah)”

Bundan sonra Huzur (aba) tüm katılımcılara dua (sessiz dua) ettirdi. Duanın ardından Huzur (aba), Lacna İmaillah ve Nasirat’ın teranelerini (makam ile okunan şiirleri) sevgiyle dinledi.

Huzur (aba), saat 16:19’da ictima salonundan ayrıldı.

 

Kaynak: El Hakem

Tercüme eden: Mehmet Önder

 

 

 

Bir Öncekini Oku

20.09.2024 – Hendek Gazvesi ve Peygamber Efendimizin (sav) sireti

Bir Sonrakini Oku

27 Eylül 2024’te verilen Cuma Hutbesinin Özeti Hendek Gazvesi ve Peygamber Efendimizin (sav) sireti