Hz. Halifetü’l Mesih 5 (Allah yardımcısı olsun) 10 Haziran 2022’de İslamabad (UK) Mübarek Camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile birlikte MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı.
Huzur-i Enver, kelime-yi şehadet ve Fatiha suresini okuduktan sonra Yemame Savaşı hakkında hz. Ebu Said Hudri’nin rivayetinden bahsetti. O şöyle rivayet eder: Ben, Abbad bin Bişr’i şöyle söylerken işittim: Ey Ebu Said! Buzaha’da işimiz bittiğinde o gece rüyamda sanki gökyüzünün açıldığını sonra da üzerime kapandığını gördüm, bunun anlamı şehitliktir. Ben dedim ki, inşallah ne olursa iyi olacak. Yemame günü şehit olduktan sonra ben onu gördüm, yüzünde birçok kılıç izi vardı, ben kendisini vücudundaki bir alametten tanıdım.
İslam Tarihinin çok cesur hanımlarından bir hanım sahabe
Huzur-i Enver, hz. Ümmü Ammara Nuseybih binti Kaab’ın tarihi mertebesini beyan ettikten sonra şöyle dedi: Onun Yemame savaşına katılmasının sebebi, oğlu Habib bin Zeyd’in (ra) Müseyleme tarafından acımasızca şehit edilmesiydi. Kendisine bu haber ulaştığında, Müseyleme Kezzab’ın karşına çıkıp (hesap soracağına), ve ya onu öldüreceğine yahut kendisinin Allah yolunda şehit olacağına yemin etti. Hz. Halit bin Velit (ra) Yemame için orduyu hazırladığında o hz. Ebubekir Sıddik’in (ra) huzuruna çıktı ve Yemame savaşına katılmak için izin istedi. O şöyle cevap verdi: Sizin gibi hanımların savaşa gitmesine hiçbir şey engel olamaz, Allah’ın adını anıp çıkın.
Allah düşmanların kökünü kestiği için şükür secdesi yaptım
O şöyle beyan eder: Biz Yemame’ye vardığımızda şiddetli savaş oldu. Vallahi, ben bunlardan daha fazla kendini müdafaa edeni görmedim. Ben Allah’ın düşmanı Müseyleme’yi hedef aldım ve sonunda onu gördüm, ona saldırdım, bir adam benim önüme geçti benim elime darbe indirdi ve kesti. Vallahi! Ben, o habis herife ulaşıncaya kadar sendelemedim. O yerdeydi ve ben oğlum Abdullah’ı orada buldum, o onu öldürmüştü. Bunun üzerine ben, düşmanların kökünü kestiği için Allah’ın huzurunda şükür secdesi yaptım.
Kahramanlık ve cesaretleri zikredilmeye değer olan Kaab bin Ucre, Ebu Akîl ve Muin bin Adi (ra)
Kaab bin Ucre’nin (ra) o gün şiddetli savaş ve cesaretinden söz ettikten sonra, Ensar’ın halefi, Hz. Resulüllah’tan (sav) sonra birkaç seçilmiş sahabesinden biri, eski Müslüman ve ayrıca da Yemame savaşı için ilk çıkan kimse olan hz. Ebu Akîl (ra) anlatıldı. Ona bir ok isabet etti ve omzunu yarıp kalbine kadar ulaştı, o, bu oku çekip çıkardı. İbni Ömer (ra) şöyle der: O (hz. Ebu Akîl) gayret ederek kalktı, sağ eline kılıç aldı ve sonra şöyle seslendi: Ey Ensarlar! Huneyn günündeki gibi geri dönüp saldırın. Ben kendisini savaşın en şiddetli anından sonra gördüm, yaralı eli omzundan kesildi ve kolu yere düştü, kendisi 14 yara aldı ve o yaralar yüzünden şehit oldu. Ben onun yanına vardığımda o yerde son nefeslerini alıyordu. Ben, Allah’ın düşmanı Müseyleme öldürüldü dediğimde o, elhamdülillah diyerek parmağını gökyüzüne doğru kaldırdı ve canını teslim etti. Muca’a, Muan bin Adey’i gördü. O, başına kırmızı elbise giymiş dönerek saldırıyordu, kılıç omzunda asılıydı ve ondan kan damlıyordu. O, ey Ensar, bütün gücünüzle saldırın, diye haykırıyordu. Ensar dönüp saldırdı, o kadar şiddetli bir saldırıydı ki düşman geri çekilmeye mecbur kaldı.
Hz. Ebubekir Sıddik’in (ra) bir rüyası
Hz. Ebubekir (ra), hz. Halit bin Velid’i Yemame tarafına yolladığında şöyle bir rüya gördü: Onun yanına Hacer adlı yerin hurmalarından getirildi, kendisi onlardan bir hurma yedi, meğerse o ağzına aldığı şey hurma değil sert bir hurma çekirdeğiymiş, bir müddet çiğneyip sonra attı. Kendisi bunu şöyle tabir etti. Halit, Yemameliler tarafından şiddetli bir karşı koymayla karşılaşacak ve Allah-u Teala mutlaka ona fetih nasip edecek.
Birgün hz. Halid’in (ra) gönderdiği elçi Ebu Haşime Ensari (ra) tarafından Yemame’nin fethedildiğine dair güzel haber gelmesi üzerine hz. Ebubekir (ra) secde etti. Sonra şöyle buyurdu: Bana savaştan bahset, nasıl oldu? O, hz. Halid’in (ra) neler yaptığını, beraberindekileri nasıl saflara soktuğunu, Müslümanların nasıl bir ara hezimete uğradığını ve kimlerin şehit olduğunu anlatmaya başladı. Hz. Ebubekir (ra) “inna lillahi ve inna ileyhi raciun” okumaya ve dua etmeye başladı, ayrıca şöyle buyurdu: Gördüğüm rüyadan hiç hoşlanmamıştım ve kalbimde şu düşünce oluşmuştu ki Halit, mutlaka sert bir savaşla karşılaşacak, keşke Halit onlarla sulh yapmasaydı ve onları kılıçtan geçirseydi, bu şehitlerden sonra Yemamelilerden kimin yaşamaya hakkı vardı?
Yemame savaşında öldürülenlerin sayısı
Bu savaşta öldürülen mürtetlerin sayısı bir rivayete göre yaklaşık 10 bin ve başka bir rivayete göre 21 bin idi. Buna karşılık 500 veya 600’e yakın Müslüman şehit oldu. Bazı rivayetlerde bu sayı 700, 1200 ve 1700 olarak beyan edilmiştir.
Bir rivayete göre şehitlerin 700’den fazlası hafız idi
Bu şehitler arasında ileri gelen sahabeler ve hafızlar da vardı ve Müslümanlar arasında onların çok yüksek mertebesi vardı. Onların şehit olması çok büyük bir trajedi idi. Ancak bu hafızların şehit oluşu daha sonra Kuran’ın cem edilmesine vesile oldu.
Bazı tarihçilere göre Yemame Savaşı hicri 12 yılı Rebiü’l Evvel ayında oldu. Bazıları ise bu savaşın Hicri 11 yılının sonunda olduğunu söylerler. Bu iki farklı görüş şu şekilde çözülebilir: Bu savaşın başlangıcı Hicri 11’de oldu ve bitişi de Hicri 12’de oldu.
Sahabelerin Peygamberlik iddia edenlere karşı koymalarının sebebi
Hz. Muslih Mevud (ra) şöyle beyan eder: Peygamberlik iddia edenlere, Ümmet-i Muhammed arasından nebi olduklarını iddia ettikleri için karşı koyulmadı. Onlar hz. Resulüllah’ın (sav) ümmeti olarak peygamberlik iddia etmedikleri gibi İslam’ı yayma iddiasında da değillerdi. Tersine onlar İslam şeriatını yok etmek ve kendi kurallarını uygulamak istedikleri, ayrıca kendi bölgelerinde iktidar iddiasında bulundukları için ashab-ı kiram onlarla savaştı. Aynı zamanda onlar sadece kendi bölgelerinde iktidar iddiasında bulunmakla kalmayıp, sahabeleri de öldürdüler, İslam topraklarına saldırdılar, kurulu olan yönetime karşı isyana kalktılar ve kendi başkaldırılarını ilan ettiler.
Araştırmacılar için bu saklı bir konu değildir
Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurur: Hz. Ebubekir’in (ra) hilafet zamanı, korku ve musibetler zamanıydı. Nitekim hz. Resulüllah (sav) vefat edince İslam ve Müslümanlar üzerinde musibetler koptu, birçok münafık mürtet oldu… Böyle nazik bir vakitte hz. Ebubekir (ra) lider yapıldı ve hz. Hateme’n Nebiyyin’in halifesi oldu… Nihayet Allah’ın yardımı ulaştı ve yalancı peygamberler öldürüldü ve mürtetler helak edildi, fitne uzaklaştırıldı. Musibetler dağıldı, işler karara bağlandı. Hilafet güçlendi ve Allah-u Teala müminleri afetlerden kurtardı ve onların korkulu durumunu emniyetli bir duruma dönüştürdü ve onlar için onların dinini güçlendirdi ve bir cihanı hak üzerinde kökleştirdi… velhasıl düşünün ki hilafet vaadi bütün teferruatı ve alametleri ile birlikte hz. Ebubekir’in (ra) zatında nasıl da gerçekleşti.
Hz. Halid’e (ra) Irak tarafına ilerleme emri
Hz. Halit (ra) Yemame savaşından sonra daha henüz orada idi ki hz. Ebubekir (ra) kendisine, Irak’a doğru yola çıkmasını emretti.
Mucaa’nın kızıyla hz. Halit bin Velit’in evlenmesi üzerine ortaya atılan sorular
Yemame savaşının sona ermesi ve Beni Hanife’nin hayatta kalanlarıyla sulh yapılmasından sonra hz. Halid’in (ra) bir evliliğinden bahsedilir. Tarihçilere göre hz. Ebubekir’e (ra) bu evliliğin bilgisi ulaştığında kendisi hz. Halid’e gücendi. Ancak o, detaylı açıklamaları mektup vasıtasıyla hz. Ebubekir’e (ra) sununca onun bütün kırgınlığı geçip gitti.