Aranızda kavga, çekişme ve suizannı sona erdirin. Bizim benlik elde etmek yerine Allah’ın rızasını elde etmemiz gerekir.
Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 13 mayıs 2016’da İsveç Malmo’daki Mahmud camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte MTA’da canlı olarak yayınlandı.
Huzur-i Enver, hutbeden önce caminin anıt yazıtını açtı ve dua etti. Huzur-i Enver, Tevbe suresinin on sekizinci ve Hac suresinin kırk ikinci ayetini okuduktan sonra şöyle dedi: Allah-u Teala’nın lütfu ile bugün İsveç Ahmediye Cemaatine ikinci camilerini yapmak nasip oldu. Buradaki küçücük bir cemaat için bu, büyük bir işti. Bunu gerçekleştirmek için mali fedakarlık yapan erkekler, kadınlar ve çocuklar, dini dünyadan üstün tutmanın örneğini sergilediler. Bu caminin inşaası ve onunla birlikte iki odalı yer, ofisler, kütüphane vesaire için yaklaşık 37 milyon kronz, yani 2,75 milyon sterlin harcandı. Ve mürebbi evi ve mutfak vesaire de yapılacaktır, salon binaları daha devam ediyor. Yöneticilerin düşüncesine göre sekiz-on milyon kronz daha masraf olacaktır. Gönüllü olarak iş yapanlar gece gündüz çalıştılar ve çalışmaya devam ediyorlar. Allah-u Teala mal fedakarlığı yapanları ve bu insanları en güzel şekilde mükafatlandırsın. Çok güzel bir cami inşa edildi. Bölge insanları ve medya temsilcileri bile bu camiyi methediyorlar. Büyükler ve küçükler nasıl fedakarlık ruhu ve coşku gösterdiler, Huzur-i Enver buna dair birkaç örnek sundu ve şöyle dedi: Bu caminin inşa planı 1999’da başlamıştı. Bu arazi, bir tepe ve açıkça görülen bir yerdedir. Anayol buranın yakınından geçer ve Norveç ve İsveç’i bütün Avrupa’ya bağlar ve aynı şekilde Norveç ve İsveç’in bütün büyük şehirlerine de bağlar. Allah-u Teala lütfetsin ki her Ahmedi Müslüman caminin hakkını eda etsin ve tebliğ vasıtasıyla cami, tevhidi yaymanın daimi yolu olarak kalsın. Bu kompleksin toplam alanı 2353 metrekaredir. 5 binadan müteşekkildir. Erkekler ve kadınlar için altlı üstlü ayrı ayrı iki salon vardır. Her salonda beşer yüz kişinin namaz kılabileceği yer vardır. Aynı şekilde spor salonunda da 700 kişi namaz kılabilir. Böylece 1700 kişi aynı vakitte namaz kılabilirler.
Huzur-i Enver şöyle dedi: Şimdi buradaki insanlar üzerine, sayılarını artırmak farzdır. Buradaki insanların İslam ile ilgili yanlış düşüncelerini yok etsinler, onları tevhide çeksinler ve onları Allah’a yaklaştırsınlar. Hz. Mesih-i Mevud (as), şu anda cemaatimizin camilere çok ihtiyacı vardır, buyurur. Bir köy yahut şehirde Cemaatimizin camisi yapıldığında anlayınız ki orada cemaatin ilerlemesinin temeli atılmıştır. Cemaat ve birlikte büyük bereket vardır. Dağınıklıktan bölünme ortaya çıkar. Birlik, sevgi ve muhabbette ilerleyin. Küçük küçük şeyleri göz ardı ederek kavga, dövüş ve suizannı sona erdirin. Bizim benlik elde etmek yerine Allah-u Teala’nın rızasını elde etmemiz gerekir. Cemaatle namaza sevap konulmasının maksadı, birliğin oluşmasıdır, bir müminin manevi nurları diğerlerine de sirayet eder. Camilerin asıl güzelliği, binasıyla ilgili değildir, tersine ihlas ile namaz kılanlar sebebiyledir. Huzur-i Enver, caminin yapımından sonra şimdi bizim asıl işimiz başladı, buyurdu. Bizim ibadetin hakkını vermemiz gerekir. Bu caminin şükrünü, aramızda eskisinden daha fazla sevgi ve muhabbet göstererek de eda etmeliyiz. Dini talimatlara uygun olan kendi örneğimizi, gayri Müslimlere, öncekinden daha fazla göstermeliyiz. Velhasıl bu caminin zahiri güzelliğini, manevi güzellik ile değiştirin ve bunu devam ettirmeye söz verin.
Huzur-i Enver şöyle dedi: Başlangıçta okuduğum ayetlerden ilkinde de aynı şekilde, camiler yapmanın maksadının Allah’a iman etmek olduğu bildirilmiştir ve iman ise, insan kendini her türlü şirkten koruduğu zaman kemale erer. Sonra ahirete iman vardır. Takva sahibi olmak için, düşük ahlaklardan uzak durarak ona mukabil yüksek ahlaklarda ilerlemek şarttır. Allah-u Teala’ya gerçek vefa ve doğruluk gösterin. Gerçek mümin, namazları eda etmekle birlikte malını temiz kılmaya da dikkat eder. Cemaat nizamı, her nisap sahibi zekat mükellefinin dikkatini, zekatı ödemeye çeker. Zekatın hilafet sistemiyle de derin bir bağı vardır. Dinin kuvvetlenmesi, bu çağda Hz. Mesih-i Mevud (as) vasıtasıyla olacaktı ve nitekim oldu da. Okunan ikinci ayette Allah-u Teala şu insanlardan bahsetmiştir: Allah-u Teala’nın sağlamlık bahşettiği insanlar, namazları ikame etmek, zekat vermek, iyilikleri yaymak ve kötülüklere engel olmak özelliklerine sahiptirler. Bugün, Allah’ın mesajını dünyaya yayan, camiler yapan bir hilafet nizamına sahip olan sadece Ahmediye Cemaatidir ki bunlar dinde sağlamlığın vesilesidir. Yani İslam’ın talimatlarını yayarak dinin saygınlığını ve vakarını kökleştirmektedir ve din kuvvetlenmektedir. Velhasıl, her Ahmedi Müslüman sözünü yerine getirerek düşüncelerini Allah-u Teala’nın rızasına uygun hale getirmek için her zaman çabalamaya devam etsin. Allah lütfetsin ki bunları anlayanlar olalım. Amin.
Kaynak: Roznama Alfazl, 17 Mayıs 2016