23.12.2016 - Ahmedi Müslümanlara zulüm: Sebat ve dua - Müslüman Ahmediye Cemaati

23.12.2016 – Ahmedi Müslümanlara zulüm: Sebat ve dua

Huzur-i Enver (Atba) Teşehhüd ve Fatiha suresini okuduktan sonra şöyle dedi: Ahmediye Cemaatine muhalefet edilmesi, yeni bir şey değil, Allah-u Teala’nın cemaatlerine daima şeytanlar ve zamanın ulemaları tarafından muhalefet edilir. Kuran-ı Kerim’de de Allah-u Teala, her nebiye muhalefet edilir, buyurur. Mesela şöyle buyurdu: Biz, insanlar ve cinler arasından asi olanları her peygam­bere aynı şekilde düşman kıldık. Onlar, aldatmak için yaldızlı sözlerle birbirlerine kötü düşünceler aşılarlar. Bu asi ulema, din adına kandırır ve halkı galeyana getirirler. Bazı liderler de onlarla birlikte olur.

İnsanlardan, bizim sert bir şekilde karşılık vermeliyiz, diyenler de vardır. Bu cahilliktir ve yanlış bir düşüncedir. Bu insanlar Hz. Mesih-i Mevud’un (as) asıl talimatı olan, biz katılığa katılıkla cevap vermeyeceğiz, bilakis sabır, yumuşaklık ve dualarla karşılık vereceğiz, öğretisini unutmuşlardır. Hz. Mesih-i Mevud (as) barış prensi olarak gelecekti ve o kendine inanlara demişti ki, benim yolum kolay değildir, bu yolda şiddet de olacak, duygularınızı ezmeniz de gerekecek, can ve malınıza gelecek zararlara da katlanmanız gerekecektir. Huzur-i Enver Hz. Mesih-i Mevud’un değişik yazılarının ışığında, “bizim asıl karşılık vermemiz silahlarla değil, tersine dualar iledir,” konusunu anlattı.

Huzur-i Enver şöyle dedi: Müslümanların yol göstereni yoktur. Onların durumu, yüzbinlerce dolar harcamalarına rağmen dünyada rezil oluyorlar. İslam’ın tebliği ve şanının şimdi, Hz. Mesih-i Mevud (as) ve onun cemaati ile yükselmesi mukadderdir.

Galibiyet ve fetih için, Hz. Mesih-i Mevud’un (as) öğretisine göre hareket ederek, takva edinilmesi şarttır. Bu şekilde bize, dünyevî güçlerin karşı koyamayacağı nur nasip olacaktır. Allah-u Teala da Kuran-ı Kerim’de “inne ekrameküm indellahi etgaküm,” buyurmuştur.

Bizim amellerimiz, eğer İslamî öğretiye uygun değilse o zaman bu takva değildir. Böyle bir durumda bizim takvamız hakkında endişelenmemiz gerekir. Müsait olmayan durumlarda eğer zamanın imamının nasihatlerine göre davranmazsak o zaman bu nurdan uzaklaşacağız. İşte bizim önce kendimizi muhasebe etmemiz gerekir ki acaba bizim dualarımız Hüda Teala’nın istediği gibi midir? İşte o zaman biz, Allah’ın yardımının yakın olduğuna kesin olarak inanmamız gerekir. Allah-u Teala bize ülke de yapacak yeryüzü de hazırlayacak. Eğer O’ndan uzaklaşarak elde etmeye çalışılırsa hiçbir şey ele geçmeyecektir. İslam hizmeti’nin şimdi Hz. Mesih-i Mevud (as) ve onun Cemaati vasıtasıyla olması mukadderdir. Ve bu ancak biz, Allah’ın gönderdiğinin ayak izleri üzerinden yürüdüğümüzde olacaktır. Aksi takdirde dünyevi bakımdan ne kadar çaba sarfedersek edelim bizim ne kuvvetimiz vardır ne de imkanlarımız.

Hz. Mesih-i Mevud (as) der ki, Allah-u Teala bana hitaben şöyle buyurdu: Ben sana bildiriyorum ki, iman eden ve imanı dünyevi arzulardan pak olan insanlar Allah’ın hoşlandığı kimselerdir. Sıdk-ı kadem (Adımları doğruluk üzerinde olanlar da) işte bunlardır. İşte bu sıdk-ı kadem üzerinde yürümek gerekir ki Hz. Mesih-i Mevud (as) ile birlikte olan o mukadder fetihlerin manzarasını görebilelim. İbtilaların dönemi sona ermek üzeredir. Bunu hızlandırmak için takvanın seviyesini yükseltmek ve gitgide artırmak gereklidir. Ta ki bütün dünyada İslam’ın galibiyeti gerçekleşsin. Allah-u Teala şuna söz vermiştir: Bu cemaat ilerleyecek, yayılacak ve meyve verecektir, hiçbir dünyevî güç onu sona erdiremez.

Allah-u Teala lütfetsin ki aramızdan her biri yayılan ve meyve veren o ağacın dalları olsun. Hz. Mesih-i Mevud’un (as) beklentilerini gerçekleştirenler olalım. Sabır ve dualar ile düşmanın her saldırısını başarısız ve muradına erememiş kılanlar olalım. Amin

Huzur-i Enver hutbenin sonunda Devmiyal’deki olayda şehit olan muhterem Melik Halid Cavid beyin gaip cenaze namazını kıldıracağını bildirerek kendisinin birçok iyi vasıflarından bahsetti ve onun, oğlu hafız Sübhan Eyyüb’ü Hafız yaptırdığını anlattı.

Kaynak: https://www.alislam.org/friday-sermon/2016-12-23.html

Bir Öncekini Oku

16.12.2016 – Alemlere Rahmet Peygamberimiz (s.a.v.)

Bir Sonrakini Oku

30.12.2016 – Yeniyıl kutlamanın İslami yolu