Huzur-i Enver (Atba) kelime-yi şehadet, taavvuz ve Fatiha suresinden sonra istihlaf ayetini (24:56) okudu. Tercümesi şudur: Allah, aranızdan inanan (ve yerli yerinde) iyi işler yapanlara kesin söz vermiştir ki O, kendilerinden öncekileri halife kıldığı gibi, onları (da) yeryüzünde halife kılacaktır (ve) onlar için beğendiği dinlerini mutlaka güçlendirecektir. Korkulu (durumların) ardından, kendilerini mutlaka emniyetli (bir hale) döndürecektir. Onlar, Bana ibadet edecekler (ve) hiçbir şeyi Bana ortak koşmayacaklar. Bundan sonra (da) nankörlük eden olursa, işte itaat dışına çıkanlar (da) kendileridir.
Kuran-ı Kerim’in bu ayetinde Yüce Allah hilafet sözü vermiştir ve bunun için iman ve iyi işler yapmayı şart olarak koşmuştur. Bu devir için hz. Resulüllah (sav) gaybi haber vermişti ki Allah-u Teala bu ümmet arasında ikinci defa “hilafet ala minhac-ün nübüvvet” (nübüvvet yolunda hilafet) kuracaktır. Bugünlerde Müslüman ulemalarda hilafet ile ilgili bir çok yanlış düşünceler bulunur. Bazıları şunu da söylerler: Ne başka birinin diniyle uğraş ne kendi dinini terk et.
İstihlaf ayetinin tefsirinde bazı insanlar şöyle derler: “minküm” den kastedilen sadece Ashab-ı Kiram’dır ve hilafet-i raşide onların zamanında sona erdi. Hz. Mesih-i Mevud (as) bu insanların bu tefsirini reddetti ve şöyle buyurdu: Hz. Musa’ya tabi olanların arasında 1400 sene hilafet sürdüğü ve o kamil Peygamberin (sav) bereketlerinin ise sadece o zamana sınırlı olduğu görüşünü herhangi iyi kalpli bir insan savunabilir mi? Nitekim, hilafetin yalnız 30 yıl ile sınırlı olduğu inancı son derece yanlıştır.
Bazı insanlar da vardır ki dünyevi güç ve kuvvet ile hilafet kurmak isterler. Bu insanlar Yüce Allah’ın sözünü anlamıyorlar, Allah-u Teala bu vaadini, iman ve salih işler yapma şartına bağlamıştır. O örgütlerin arkasında dünyevi güçler vardır, bu hilafet değil, aksine terör grubudur. Onların dünyevi efendileri kendi dünyevi maksatlarını elde ettikten sonra ellerini çektikleri zaman bu gruplar da helak ve mahvolacaklardır. Onlar dünyanın her yerinde sadece felaket yaydılar. Geçen günlerde onlar, Manchester’da yirmiden fazla insanı katlettiler. Böyle barbarlığın İslam yahut Hilafet ile hiçbir alakası yoktur. Aynı şekilde Müslüman ülkelerde öldürme ve saldırılar vardır ve insanlar bir ayrım gözetilmeden bombalarla katledilmektedir. Biz Ahmedi Müslümanlar Kuran-ı Kerim’in emirlerini anlayarak ve Vadedilen Mesih ve Mehdi’ye inandığımız için o insanların acılarına ortağız.
Hilafet nizamı, korkuları emniyete, huzura çeviren nizamdır, Dini güçlendiren nizamdır. Bu nizam, Allah-u Teala’nın Cuma Suresinde bahsettiği nizamdır. Hz. Resulüllah (sav) bunu açıklayarak, ahir zamanda dinin tecdidi (tazelenmesi, ilk haline gelmesi) için Yüce Allah bir muslih (ıslahatçı) gönderecek buyurdu. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: “Benim ümmetim mübarek (bereketli) bir ümmettir. Bilmiyorum ki benim ümmetimin ilk dönemi mi daha iyidir yoksa son dönemi mi?”
Bu mübarek son dönem, dünyaya düşkün olanların peşinden gitmekle gerçekleşmeyecek. Bu ancak Hz. Mesih-i Mevud’a (as) tabi olmakla mümkündür, çünkü Allah-u Teala kendisini bu maksat için gönderdi. Bugün bile insanlar mucizeler görerek İslam-Ahmediyet’e giriyorlar ve bu inkılap bütün dünyada olmaya devam etmektedir.
Ahmedilerin daima hatırında tutması lazım ki Allah-u Teala hilafet sözü ile birlikte müminlerin dikkatini de ibadete çekmiştir. Eğer ibadetleri hakkıyla yapıyorsanız o zaman sizin bütün korkularınız emniyetli hale çevrilecek. Biz, Ahmediye Hilafetinin tarihi boyunca daima Allah’ın yardımının Cemaatin yanında olduğunu gördük ve bugün de bu İlahî yardım ve ilerlemenin manzaraları gözlerimizin önündedir. Bunların hepsi, Allah-u Teala Vadedilen Mesih ve Mehdi hazretlerine söz verdiği için olmaktadır. O, bunun detaylarını “El-Vasiyet” kitapçığında anlattı.
Allah-u Teala’nın bize lütfudur ki hz. Mesih-i Mevud’un (as) vefatından sonra Yüce Allah birinci halife vasıtasıyla cemaati korudu. Sonra, bazı başkaldıranlar cemaatten ayrıldığı zaman İkinci Halife vasıtasıyla tekrar Allah-u Teala cemaate sahip çıktı. Üçüncü ve dördüncü hilafet döneminde de cemaat sınanmalardan geçti. Ve daha sonra şimdi beşinci hilafet döneminde daha da ilerleme nasip olmaktadır. Cemaatin mesajı yüzbinleri aşıp milyonlara ulaşmaya başladı ve şimdi muhalefet birçok ülkelerde başladı. İşte bu doğruluğun ve ilerlemenin delilidir. Yüce Allah kendi sözüne uygun olarak ilerleme nasip etmektedir. Bütün bunlar ortaya koymaktadır ki İslam’ın galibiyeti, hz. Mesih-i Mevud’un (as) vefatından sonra kurulan hilafet nizamı ile olacaktı. Muhalifler ne kadar isterlerse çabalasınlar, onların payına düşen başarısızlık ve mahrumiyettir ancak.
Allah-u Teala hepimize lütfetsin ki bizim imanımız da kuvvetli olsun ve amel-i salih (iyi işler) yapan kimseler de olalım ve her birimiz amel-i salihte ilerledikçe ilerleyelim. Amin
Huzur-i Enver hutbenin sonunda, Cuma namazından sonra muhterem Çodri Hamid Ahmed beyin cenaze namazını kıldıracağını bildirdi.
Kaynak: https://www.alislam.org/friday-sermon/2017-05-26.html