29.01.2016 - Halifetül Mesih II: Hikmet incileri - Müslüman Ahmediye Cemaati

29.01.2016 – Halifetül Mesih II: Hikmet incileri

Dinî konuları dikkatlice dinlemek, onları hatırında tutmaya çalışmak ve onlara göre amel etmek, bir Ahmedinin ülküsü olmalıdır.

Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 29 ocak2016’da Beytü’l Futuh Camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte MTA’da canlı olarak yayınlandı.

Huzur-i Enver şöyle buyurdu: Hazreti Mesih-i Mevud (as) der ki, Allah-u Teala gizlidir, fakat O Kendi kudretleriyle tanınır ve dua vasıtasıyla Allah-u Teala’nın Zatı bilinir. İnsan bazı zorluklara yakalandığında tam olarak aciz kalır ve o zaman dua vasıtasıyla zorluklar hallolabilir. Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) sahabelerinin duaya öyle kesin imanları vardı ki başkaları üzerinde bile onların heybeti vardı. Başkaları bile, Ahmedilerin dualarının çoklukla kabul edildiğini anlarlardı. Huzur-i Enver, Hazreti Münşi Arure Han Sahib’in duasının kabulüne dair olayı anlatarak şöyle buyurdu: Bunlar, kendi ermişliği ve dualarıyla Ahmedi olmayanları  bile etkileyen insanlardı. İşte bu, bugün bizim de önümüze koymamız gereken ve Allah-u Teala ile bağı kuvvetlendirmemiz gereken şeylerdir. Huzur-i Enver, Hazreti Mesih-i Mevud (as) ile ilgili, hazreti Muslih Mevud’un (ra) anlattığı bazı olayları ve bizim maneviyatta ilerleme ve eğitimimiz için çok gerekli olan bazı şeyler beyan etti.

Huzur-i Enver şöyle buyurdu: Bu dünyada insanların tabiatlarında ve hislerinde ne kadar fark varsa aynı kanun manevi dünyada da geçerlidir. Kimileri üzerinde namazın fazla etkisi olur, kimileri üzerinde az. İşte hisleri, manevi tesirleri mümkün olduğunca çok kabul eden ve dünyaya gerçek namazın ne olduğunu anlatabilen insanlar Cemaatimizde çoğunlukta olmalı. Ve gerçek ibadet nedir ve bunun için ne tür hislere sahip olmamız gerekir, anlatabilmeliler. Huzur-i Enver, Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) zamanında değişik ülkelerden bazı iyi yaradılışlı insanların Hazreti Mesih-i mevud (as) ile görüşme arzularını  ve sonra da biat ederek iman ve ihlasta ilerlemeleriyle ilgili olaylar anlattı. Hazreti Muslih Mevud (ra) şöyle der: Avrupa ülkelerine nispetle Amerika’da Cemaatin en fazla ilerlediğini görüyorum. Bazı Avrupa ülkelerinde de Ahmediyet yayılıyor, ancak Amerika’da, ilerlemenin emareleri daha fazla görülür. Huzur-i Enver şöyle dedi: Allah-u Teala Amerika Cemaatine, öyle iyi tabiatlı insanları arayarak İslam’ın bayrağı altına getirmek için çabalamayı nasip etsin.

Hazreti Mesih-i Mevud’un (as), çocuklara davranışları ve onların eğitimine dikkat edişiyle ilgili Hazreti Muslih Mevud (ra) buyurur ki; Çocuk çok küçük iken hikayelerle onlara eğitim vermek gerekir. Hazreti Mesih-i Mevud (as) bize peygamberlerin gerçek hikayelerini ve kıssalarını anlatırdı. İşte, çocuklukta eğitimin en iyi yolu hikayelerdir. Sonra o çocuk biraz büyüyünce onun için eğitim ve öğretimin en iyi yolu oyunlar olur. İşte, babaların da çocuklarına vakit ayırmaları lazım. Eğer ebeveynler birlikte, çocukların eğitimine dikkat ederlerse ve onlarla arkadaşça bağ kurarlarsa kesinlikle eğitimle ilgili bir çok sorun hallolur. Çocukların arkadaşlıkları da onları felakete sürüklememeli. Asıl arkadaşlık, arkadaşın faydası için eğer aleyhinde hareket etmek gerekiyorsa, bunu yapmaktır. Eğer böyle yapmazsanız onu helak eden siz olursunuz. Toplumun barış ve sükunu için, birbirinin duygularına karşı hassas davranmaya da herkesin dikkat etmesi gerekir. Sebepsiz yere, yarası kapanmayan, sivri  dilinizi kullanmayın.

Huzur-i Enver, Hazreti Mesih-i Mevud’a (as) inandıktan sonra imanını muhafaza etmek her Ahmedinin sorumluluğudur. Bazen küçücük şeyler imanı zayi eder. Bizim daima kendi nefs muhasebemizi yapmamız gerekir. İman büyük zorluklarla elde edilir, ama bir söz ile gidiverir. Allah’ı zikretmeye dikkat çekerek Mesih-i Mevud (as) bir ermişin sözünü hep söylerdi: “Dest derkar, dil bâyâr,” yani “el işte, gönül zikirde.” Buyurdu ki, asıl zikir, saymadan yapılandır, ancak belirli bir zaman tayin etmekte şu güzellik vardır: İnsan o anda kendi Mahbubu (Allah) için olur ve işlerden tamamen sıyrılır. İşte, belli bir şekilde de Allah’ı zikredin, bir vakit ve şekil belirlemeden de otururken kalkarken de Allah’ı yad edin. Huzur-i Enver şöyle dedi: Dinî konuları dikkatlice dinlemek, onları hatırında tutmaya çalışmak ve onlara göre amel etmek, bir Ahmedinin ülküsü olmalıdır. Kadınlarla ilgili olarak şöyle dedi: Bazı defa, kadınlarda şöyle bir gaflet bulunur ki onlar temel seviyede eğitime muhtaçtırlar, yüksek seviyedeki manevi konuları dinleyecek kapasiteleri olmaz. Hazreti Muslih Mevud (ra), aynı durumun bazı erkeklerde de olduğunu söyler. Sonra nasihat ederek dedi ki, Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) kitaplarını okumak ve onlardan istifade etmek de her Ahmedinin önemli sorumluluklarından birisidir. Ayrıca sizler, ona uygun davranmak niyetiyle o konulara dikkatinizi verin. Yüce Allah bir taraftan içimizde amel kuvveti yaratsın, diğer taraftan ruhumuzu yükseklere götüren hamd ve tesbihat yapanlardan olalım ve Allah-u Teala’ya yakınlık bize nasip olsun. Amin.

Kaynak: Roznama Alfazl, 2 Şubat 2016

Bir Öncekini Oku

22.01.2016 – Mağfiretin özü

Bir Sonrakini Oku

05.02.2016 – Hak ve batıl