Bulaşıcı hastalıklarla ilgili yanlış fikirler

Yazan: Hz. Mir Muhammed İshakra

Çeviren: Mehmet Önder

عَنْ أَبِیْ ھُرَیْرَۃَ۔ رَضِیَ اللّٰهُ عنه۔ قَالَ قَالَ النَّبِیُّ صلَّى اللّٰهُ عليه وسلم‏ لاَ عَدْوَى، وَلاَ صَفَرَ، وَلاَ هَامَةَ۔‏ فَقَالَ أَعْرَابِيٌّ يَا رَسُولَ اللّٰهِ فَمَا بَالُ الْاِبِلِ تَكُونُ فِي الرَّمْلِ كَأَنَّهَا الظِّبَاءُ فَیُخَالِطُھَا الْبَعِیرُالأَجْرَبُ فَيُجْرِبُهَا‏۔ فَقَالَ رَسُولَ اللّٰهِ صلى اللّٰهُ عليه وسلم فَمَنْ أَعْدَى الأَوَّلَ

Hz. Ebu Hureyrara, Peygamber Efendimizinsav kendisine şöyle söylediğini bildirmiştir: “Ne Advâ [yani hiçbir bulaşıcı hastalık kendiliğinden başkalarına bulaşmaz] ne de Safar [ayında], ya da Hama [da herhangi bir uğursuzluk vardır.]”

Bir bedevi sormuş: “Ey Allah’ın Elçisi! Kum üzerinde [çölde] geyikler gibi görünen develer hakkında ne dersiniz? Kaşıntısı olan bir deve aralarına karıştığında, hepsine kaşıntı bulaşır.”

Bu konuda Yüce Peygambersav buyurmuştur ki: “Öyleyse ilk deveye hastalığı [kaşıntıyı] kim bulaştırdı? (Sahih-i Buhârî, Tıb)

[Hz.Mir Muhammed İshak ra yukarıdaki hadis ile ilgili tefsirinde şunları söylemiştir:]

İslam’ın muhaliflerinin çoğu, Peygamber Efendimizinsav “لاَ عَدْوَى”  [Le Advâ: Bulaşıcı bir hastalık yoktur] ifadesi hakkında hataya düşmektedirler. Onlar, bu ifade ile ilgili sorun çıkartıp, İslam’ın Peygamberininsav “Bulaşıcı bir hastalık yoktur” demesi karşısında bol miktarda bulaşıcı hastalık varken, gerek tecrübe gerekse gözlemin bu inancı çürüttüğünü ileri sürmektedirler.

Aslında içinde لاَعَدْوَى geçen bu hadis, “hiçbir hastalık bulaşıcı değildir” anlamına gelmemektedir, aksine onun demek istediği, “her hastalık her zaman bulaşıcı değildir.”

Diğer bir deyişle; bir hastalığın her zaman sağlıklı olan birine geçmesi gerekli değildir.

Bir bedevi Yüce Peygamberesav demiştir ki:

  فَمَا بَالُ الْاِبِلِ تَكُونُ فِي الرَّمْلِ كَأَنَّهَا الظِّبَاءُ، فَیُخَالِطُھَا الْبَعِیرُالأَجْرَبُ فَيُجْرِبُهَا

“Acaba farkında mısınız, sürüler halinde develerimiz tıpkı geyikler gibi büyük bir keyifle çölün kumları üzerinde gezinirlerken birdenbire kaşıntısı olan bir deve onlarla haşır neşir olur ve ardından tüm develerde kaşıntı oluşur. Ama siz [Ey Resulullahsav] dersiniz ki, bulaşıcı hiçbir hastalık yoktur.”

Bedeviden bunu duyan Resulullahsav bedeviye asla yanlışsın ve hiçbir hastalık bulaşıcı değildir dememiştir. Ancak buyurmuştur ki: فَمَنْ أَعْدَى الأَوَّلَ, Fe men e’dâ l’evvel: yani her hastalık bulaşıcı ise, o zaman ilk deve (kaşıntılı) hastalığı kimden kapmıştır? Sonra, bu hadisin başka bir anlatımında, فَمَن اَجرَب الاول  Fe men ecrebe l’evvel: ifadesi bulunur ki, bu şu anlama gelir: “O zaman ilk devede kaşıntı oluşmasına hangi hayvan sebep olmuştur?”

Öyleyse bu yolla şu açıklık kazanır ki, kaşıntının ilk oluştuğu birinci deve olmalıdır ve o da kaşıntıyı kendi kendine oluşturmuştur. Bu açıklamayı [Yüce Peygamberdensav] duyunca, bedevi sessiz kalmış ve meseleyi anlamıştır.

Bu şekilde, düşünme ve tefekkür eksikliği sonucunda ithamlar gelişir. Yüce Peygambersav asla bir kaşıntının bulaşıcı olmadığını söylememiştir. Onun cevabı, onun kimi hastalıkların bulaşıcı olduğuna inandığını göstermektedir. Onun cevabı şöyle olmuştur:       فَمَنْ أَعْدَى الأَوَّلَ ve فَمَن اَجرَب الاول

Fe men e’dâ l’evvel veFe men ecrebe l’evvel

“Aslında kim devede kaşıntıya sebep olmuştur?” demesi gösteriyor ki, o her hastalığın mutlaka bulaşıcı olmayacağını açıklamaktadır.

Ve böylece Yüce Peygambersav bizzat meseleyi açıkladığına göre, artık bir ihtilafa yer var mı? Bunu akılda tutarak bu hadisin anlamı, her hastalığın her zaman bulaşıcı olmadığıdır. Evet, kimi hastalıklar da bulaşıcıdır.

Kaynak:             https://www.alhakam.org/misconceptions-about-contagious-diseases/

Önceki

İslamda kandil kutlamak diye bir şey var mı? Sonradan mı çıkmıştır?

Sonraki

03.07.2015 – Ramazan: Kişisel reform ve diğer reformlara yardım