Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 14 Ağustos2015’de Beytü’l Futuh Camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte MTA’da canlı olarak yayınlandı.
Huzur-u Enver (Atba), Allah’ın lütfu ile gelecek cumadan itibaren İngiltere Ahmediye Cemaatinin calsa salanası başlıyor, buyurdu. Bizim gençlerimiz ve çalışanlarımız, Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) başlattığı calsalarda her zaman Allah’ın hoşnutluğu için gönül vererek aşkla iş yapıyor ve calsanın hazırlıklarını yapıyorlar. Bunlar arasında erkekler de vardır, kadınlar da, çocuklar ve yaşlılar da. Bu olağanüstü coşku, Vadedilen Mesih’in (as) misafirlerine hizmetin coşkusudur ki bugün Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) kurduğu cemaat dışında başka hiçbir yerde göremeyiz. Huzur-u Enver, gelenek olduğu üzere çalışanlara, misafirperverlik hakkında bazı sözler söyledi. Şöyle buyurdu: Allah-u Teala misafirperverliğin öneminden bahsederek Kuran-ı Kerim’de Hazreti İbrahim’in (as) misafirlerinden bahseder. Hazreti İbrahim’in (as) yanına misafir gelince, onun ilk olarak yaptığı hoş geldiniz deyip selametleri için dua ettikten sonra onlar için derhal yemek hazırlatmak olmuştu. Ve sonra Hazreti Lut’un (as) misafirler için, “benim kavmimin insanları bunlara bir sıkıntı vermesin,” diye duyduğu endişesinden de Kuran-ı Kerim bahsetmektedir. Misafirleri korumak için kendisinde üzüntü vardı. Huzur-u Enver şöyle dedi: Misafire herhangi bir şekilde bir sıkıntı dokunursa bu ev sahibi için bir utanç ve rezil olma sebebidir. İslam, bu yüzden misafire ikramda bulunmayı çok telkin etmiştir. Resulüllah’ın (sav) misafirperverlik vasfı zirveye ulaşmıştı. Sonra kendisi (sav) sahabelerine de misafirperverliği öğretmişti. Huzur-u Enver, Peygamber Efendimiz’in (sav) ve Sahabelerinin (ra) misafirperverliklerinin iman verici hadiselerini anlattı. Resulüllah (sav), Allah ve ahiret gününe iman eden, misafirine hürmet etsin, buyurdu. Huzur-u Enver şöyle dedi: Ev sahibinin sorumluluklarından biri de şudur ki, kimlerin evine misafir geliyorsa onların, gece vaktini lüzumsuz konuşmalar yerine daha çok, bu günleri Allah-u Teala ve O’nun Resulü’nün (sav) zikri ile geçirmeleri gerekir.
Huzur-u Enver şöyle dedi: Bizim calsalarımıza Ahmedilerden başka şimdi cemaatten olmayan misafirler de çok sayıda gelmektedirler. Çalışanların her bulundukları yerde öyle bir örnek sergilemeleri gerekir ki gelen misafirlerde dini bir toplantıya katıldıkları hissi uyanmalı, dünyevi bir toplantı hissi değil. Kendi tutum ve ahlakınızı yüce seviyeye ulaştırın. Boş vakitlerde dini şeyler konuşun, bunun da misafirler üzerinde etkisi olacaktır. Resulüllah’ın (sav) sahabeleri bunu çok iyi anladılar. Bir yandan misafirperverliğin hakkını verdiler, öbür taraftan onların manevî, dini ve ilmî ihtiyaçlarının da hakkını vermeye çalıştılar ki böylece onlar evlerine gittiklerinde en iyi şekilde kendilerini terbiye edebilsinler ve en güzel şekilde İslam’ın mesajını kendi bölgelerindeki insanlara ulaştırabilsinler. Bizim nizamımızda da “terbiyet” ve “dağvet ilellah” şubeleri vardır. İşte bu, kendimize ve diğerlerine manevî yemek yedirmektir, bu da görevlilerin bir sorumluluğudur. Bu da en güzel şekilde sağlansın.
Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) bize, nasıl misafirperverlik örneği gösterdiğini ve nasıl bizi terbiye ettiğinin birkaç misalini ve imanı artıran hadiselerini anlattı. Buyurdu ki, Calsa organizasyonunda bir genel yemek düzeni olur, bir de cemaatten olmayan ve bazı kendine özgü yerlerin insanları veya hastalar için ayrı yemek düzeni olur ve bunda bir zorluk ta yoktur. Bu misafirlere, genel olarak calsaya katılanların ne yediklerini anlatmak için langarhanenin yemeklerinden de onların önüne koymak gerekir. Bazıları büyük bir şevkle o yemeklerden yerler bile. Mehmannevazi (misafirperverlik) şubesi, calsa organizasyonunun önemli bir şubesidir. Bu şubenin çeşitli işlerinden bahsettikten sonra Huzur-u Enver buyurdu ki, eğer mehmannevazi şubesinin organizasyonu iyi olursa, geriye kalanı sıradan organizasyonlardır, kendiliğinden iyi olur. Allah-u Teala, bütün çalışanları en iyi şekilde sorumluluklarını eda etmeye muvaffak kılsın ve Allah’ın lütfu ile bu calsa her bakımdan bereketli olsun. Huzur-u Enver şöyle buyurdu: Bugün aynı zamanda Pakistan’ın kurtuluş günü olan 14 Ağustos’tur. Huzur-u Enver, Pakistan’ın gerçek kurtuluşu, ülkenin bekası, selameti ve zulümlerden korunmak için Pakistan’daki bütün Ahmedileri duaya teşvik etti. Huzur-u Enver son olarak İngiltere’den muhterem Kemal Aftab sahip ve Almanya’dan Naim Ağvan sahip ve onun oğlunun vefatından dolayı merhumların hayırlı amellerinden bahsetti ve cemaat hizmetlerini anlattı. Cuma namazından sonra merhumların gaip cenaze namazlarını kıldıracağını duyurdu.
Kaynak: Roznama Alfazl, 18 Ağustos 2015