Cuma namazı ve kılınışı

Cuma Namazı daima cemaat halinde eda edilir. Cuma namazı, öğle namazı yerine eda edilir. Haftada bir defa yani Cuma günü Müslümanlar yıkanarak güzel ve temiz elbise giyerler. Mümkünse güzel koku (parfüm) kullanır ve camide toplanarak Cuma namazını hep birlikte eda ederler. Hak Tealacc Kuran-ı Kerim’de, Cuma namazının bereketlerini beyan etmiştir. Ayrıca Hz. Resulüllah’ınsav hadislerinde de bu konu detaylı olarak açıklanmıştır. Eğer bir Müslüman Cuma gününü Rabbi’nicc anarak ve O’nun önünde dua ederek geçirirse, Hak Teala tarafından büyük bir mükafata nail olur.

Cuma günü bir şehir yahut kasaba Müslümanlarının toplandığı bir gündür. Büyük şehirlerde Cuma namazı birden fazla camide eda edilebilir. Bunun gayesi Müslümanlara kolaylık sağlamaktır. Böylece Müslümanlar bir arada toplanarak hem kişisel hem de toplumla ilgili problemlerini tartışarak çözüme bağlayabilirler. Müslümanların haftada bir defa toplanmaları, onlar arasında birlik, yardımlaşma ve bağlılığın sağlanmasına vesile olur. Ayrıca Cuma namazı Müslümanların eşit olduklarının bir göstergesidir.

İmam, Cuma vesilesiyle Müslümanlara onların karşılaştıkları problemler ve diğer önemli konularla ilgili olarak, tavsiyelerde bulunur. Ayrıca imamın hutbesi İslamî talimatlar konusunda Müslümanları aydınlatır. Cuma namazı her yetişkin erkek Müslüman’a farzdır. Yalnız hasta, kör ve sakat, misafir olanlar ve kadınlar camide hazır bulunarak Cuma namazını eda etmek farizasından müstesna tutulmuşlardır. Onlar isterlerse Cuma namazına iştirak edebilirler. Ancak eğer Cuma namazına iştirak etmezlerse onun yerine öğle namazını eda etmeleri gerekir. Bilindiği gibi Cuma namazı aslında öğle namazı yerine eda edilir.

Cuma namazı için iki defa ezan okunur. İlk ezan güneşin Batı’ya kaymaya başlaması üzerine okunur. İkinci ezan ise, imamın cemaatin önünde durarak Cuma hutbesini vermeye başlamasından önce okunur.

Cuma hutbesi iki kısma ayrılır. İlk kısmında imam istiaze ile Fatiha suresini okuduktan sonra Müslümanlara Allah’ıncc emirlerini hatırlatır ve iyi birer Müslüman olabilmeleri konusunda Yüce Allah’ıncc talimatlarını açıklar. Başka önemli bir konu varsa o da Cuma hutbesinde beyan edilir. Bu hutbe herhangi bir dilde verilebilir.

Hutbenin ilk kısmını beyan ettikten sonra imam az bir müddet için yere oturarak tekrar ayağa kalkar ve hutbenin ikinci kısmına başlar. Arapça olan ikinci hutbe şöyledir:

Okunuşu:Elhamdülillahi nahmedühû ve nestaînuhû ve nestağfiruhu  ve nü’minü bihî ve netevekkelü aleyh. Ve neûzü billahi min şurûri enfüsina ve min seyyiâti ağmâlina, men yehdihillâhü felâ muzille lehû ve men yuzlilhu felâ hâdiye lehû. Ve neşhedü ella ilâhe illallâhu vahdehü lâ şerike lehü ve neşhedü enne muhammeden abdühü ve resûlühü. İbâdallahi, rahimekümüllah, innellâhe ye’muru bil adli vel ihsani ve itâi zil gurba ve yenhâ anil fahşâi vel münkeri vel bağyi, yağızüküm lealleküm tezekkerün. Üzkürullâhe yezkürüküm, ved’ûhü yestecib leküm, vele zikrullâhi ekber.

Meali: “Her çeşit hamd Allah’a mahsustur. Biz O’na hamdeder, O’ndan yardım diler, O’ndan bizi bağışlamasını niyaz eder, O’na inanır ve O’na güveniriz. Kendi nefislerimizin şerlerinden ve işlerimizin kötü neticelerinden O’na sığınırız. Her kime Allah hidayet verirse, hiç kimse onu doğru yoldan saptıramaz ve O her kimin doğru yoldan saptığına karar verirse hiç kimse onu hidayete erdiremez. Biz, Allah’tan başka birinin ibadet edilmeye değer olmadığına şehadet ederiz. O, tekdir, O’nun ortağı yoktur. Biz, Muhammed’in O’nun kulu ve resulü olduğuna da şehadet ederiz. Ey Allah’ın kulları! Allah size merhamet eylesin. Şüphesiz Allah adalet ve ihsan yolunu benimsemenizi ve birbirinize sanki akrabalarınıza karşı davranırcasına davranmanızı emreder. Apaçık kötülükler ile hoş karşılanmayan işleri size yasak eder. O, kulak veresiniz diye size nasihat eder. Allah’ı zikrediniz. O da daima sizi hatırlar. O’na dua ediniz. O, dualarınızı kabul eder. (Hiç unutmayınız ki) Allah’ın zikri (bütün işlerinizden) daha yücedir.”

Müslümanların hutbeyi dikkatle dinlemeleri gerekir. Hutbe okunurken, ne gaye ile olursa olsun konuşmak yasaktır. İmam ikinci hutbeyi bitirdiği zaman kamet getirilir ve imam, cemaatle birlikte iki rekat namaz kılar. Buna Cuma namazı denir.

Hz. Resulüllahsav Cuma hutbesi esnasında konuşmayı yasak etmiştir. Bu kadarla kalmayıp eğer hutbe verilirken birisi konuşursa, başkasının onu susturmak gayesiyle konuşmasını bile tasvip etmemiştir. Ancak mecbur kalındığı zaman, konuşmakta olan birisini susturmak gayesiyle el yahut parmakla işaret etmek caizdir. Eğer imam hutbe esnasında bir şey sorarsa onun sorusuna cevap vermekte bir mahzur yoktur.

Kim hutbe verirse aynı zatın namazda imam olması daha iyidir. İmam namazını kılarken yüksek sesle Fatiha sûresini ve Kuran-ı Kerim’in birkaç ayetini okumalıdır.

Cuma namazından önce dört rekât ve sonrasında da iki rekat sünnet namazı kılınır. Ancak Cuma namazından sonra dört rekât sünnet namazı kılmak da caizdir.  Bu konuda Sünen Ebu Davud; Kitab-us Salat; Bab-üs Salât Bağdel Cuma adlı meşhur hadis kitabında ve “Şerh-üs Sünneh” adlı eserde detaylı bilgi verilmiştir.[1] Seferi iken Cuma namazından önce iki rekat sünnet kılmak zorunludur ve terkedilemez.

Cuma namazı için camiye sonradan gelen birisinin cemaatin omuzları üzerinden atlayarak ön saflara geçmesi caiz değildir. Eğer Cuma hutbesi başlamışsa, iki rekât sünnet namazını dilerse hutbe sırasında hızlıca dilerse de Cuma namazının farzından sonra eda edebilir.

Eğer birisi camiye geç gelirse ve son kadede cemaate iştirak ederse o zaman, imam selam verince ayağa kalkıp iki rekâtını tamamlamalıdır. Eğer Cuma namazını büsbütün kaçırmışsa bu durumda o, tek başına öğle namazını eda etmelidir.

[1] Adı geçen eser, cilt3, sayfa 449

Önceki

Ramazan ve Kurban bayram namazları ve kılınışı

Sonraki

31.01.2020 – Hz Ebu Talha