David Cameron'a mektup - 15 Nisan 2012 - Müslüman Ahmediye Cemaati

David Cameron’a mektup – 15 Nisan 2012

Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda
Birleşik Krallığı Başbakanı
Rt. Hon. David Cameron
10 Downing Street, Londra SW1A 2AA
Birleşik Krallık

15 Nisan 2012

Sayın Başbakan,

Bugünlerde Dünyanın içinde bulunduğu çok tehlikeli ve istikrarsız durumdan dolayı, size yazmanın gerekli olduğunu hissettim. Birleşik Krallık Başbakanı olarak memleketinizin ve geniş anlamda dünyanın geleceğini etkileyen kararlar alma yetkisine sahip bir konumdasınız. Bugün dünya acilen barışa ihtiyaç duymaktadır. Çünkü savaş kıvılcımlarının bütün dünyayı sardığı aşikârdır. Ülkeler arasındaki küçük çaplı çatışmalar, dünya çapında patlak verecek bir savaşın tehdidini beraberinde getirmektedir. Dünyanın bugünkü ekonomik ve siyasi durumunun 1932 yılındakine aynen benzediğini gözlemekteyiz. Daha birçok benzerlik ve paralellikleri bir araya getirdiğinizde, bugünkü görüntü,  İkinci Dünya Savaşının patlak vermesinden hemen önceki durum ile aynıdır. Eğer bu kıvılcımlar gerçekten ateşlenirse, Üçüncü Dünya Savaşının korkunç manzarasına şahit olacağız. Büyük ve küçük sayısız ülke nükleer silahlara sahip olduklarından, böyle bir savaş, şüphesiz atom savaşı olacaktır. Bugün var olan silahlar öylesine tahrip edicidir ki, nesiller boyunca doğacak çocuklarda çok ciddi kalıtımsal ve fiziksel özürlerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Japonya, İkinci Dünya Savaşında şehirlerinden ikisine atom silahları ile saldırılıp imha edilmiş ve böylelikle atom savaşının korkunç sonucunu halen yaşamakta olan bir ülkedir. O zaman kullanılan ve geniş çapta tahribata neden olan atom bombaları, bugünlerde küçük ülkelerin ellerinde bulundurdukları nükleer silahlardan bile güçsüzdü.

Bu nedenle, süper güçlerin görevi, birlikte oturup, insanlığı felaketin eşiğinden kurtaracak çözümleri bulmaktır.

Küçük ülkelerin sahip oldukları atom silahlarının, beceriksiz ve yaptıklarının sonuçlarını düşünemeyecek halde her an silaha sarılmaya hazır insanların elinde bulunduğunu bilmek, daha da büyük korku yaratan bir durumdur. Eğer büyük güçler adaletle davranmaz, küçük milletlerin gerilimlerini ortadan kaldırmaz, mükemmel ve akılcı siyasetler edinmezlerse, durum gittikçe büyüyüp kontrolden çıkacak ve bunu takip eden tahribat ise anlayabileceğimiz ve hayal edebileceğimizin çok ötesinde olacaktır. Hatta barıştan yana olan dünya nüfusunun çoğunluğu da bu felaketin içine çekilip kaybolacaktır.

Bu nedenle benim en büyük arzum ve duam, siz ve büyük ulusların liderlerinin bu korkunç gerçeği anlamanız ve saldırgan siyasetler uygulayıp, kendi amaç ve gayeleriniz uğruna güç kullanmak yerine, elinizden geldiğince adaleti sağlayan siyasetleri benimsemenizdir.

Eğer yakın geçmişe bakacak olursak, İngiltere birçok ülkelere hâkim olmuş ve arkasında, özellikle Hindistan ve Pakistan Alt-Kıtasında, adaletin ve din özgürlüğünün çok yüce bir standardını bırakmış bir ülkedir. Müslüman Ahmediye Cemaati Kurucusu, İngiltere Kraliçesi Victoria’nın kraliçeliğinin 60.yılı nedeniyle kendisini tebrik etmiş, ona İslam’ın mesajını iletmiş ve özellikle yönetiminde eşit ve adaletli davranmasından dolayı Allah’a dua ederek, İngiliz Hükümetine sayısız mükâfatlar bahşetmesini dilemiştir. O, İngiliz Hükümetini, adaletli politikaları ve dini özgürlükleri tanımasından dolayı da çok övmüştür. Günümüzde İngiliz Hükümetinin, Pakistan ve Hindistan’da artık hâkimiyeti bulunmamasına rağmen, halen din özgürlüğü prensipleri, İngiliz toplumunda ve kanunlarında derinden kök salmış olup, her kişiye dini özgürlük ve eşit haklar sağlanmaya devam etmektedir. Bu yıl Kraliçe II. Elizabeth’in, kraliçelikte 60. yılı kutlanmaktadır. Bu da İngiltere için bütün dünyaya adaletin ve dürüstlüğün standardını ortaya koymak adına önemli bir fırsattır. Ahmediye Cemaatinin tarihi, İngiltere’nin bu dürüstlüğü her ortaya koyuşunda, bizlerin bunu daima onayladığımızın göstergesidir. Ümidimiz İngiliz devletinin, sadece dini değil, her alanda bu ulusun geçmişten gelen iyi bir vasfı olan adaletinin, bugün de hiç dikkatlerden kaçmayacak, ayırt edici bir özelliği olmasıdır. İngiltere, dünyanın bugünkü durumunda, barışı yerleştirmek için kendi üzerine düşen görevi yerine getirecektir.

Benim ricam; her seviyede ve her tarafta, elimizden geldiğince nefret alevlerinin söndürülmeye çalışılması içindir. Bu çabada başarılı olduğumuzda, ancak o zaman nesillerimize parlak bir geleceği vermeyi garanti edebiliriz. Bu görevde başarısız olduğumuz takdirde, hiç şüphesiz atom savaşının sonucu olarak nesillerimiz, bizim tutumumuzun korkunç sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklar ve dünyayı felakete sürükleyen atalarını da asla affetmeyeceklerdir.

Yine hatırlatmam gerekir ki, İngiltere gelişmiş dünyada ve gelişmekte olan ülkelerde nüfuzu olan memleketlerden biridir. İstediğiniz takdirde, adaletin ve eşitliğin şartlarını yerine getirerek dünyayı yönlendirebilirsiniz. İşte böylece, İngiltere ve diğer büyük güçler, dünya barışını yerleştirmek için kendi sorumluluklarını yerine getirmelidirler.

Allah sizin ve diğer dünya liderlerinin bu mesajı anlamanızı nasip eylesin.

En iyi dileklerim ve dualarımla,

Saygılarımla,

MİRZA MASRUR AHMED
Mesihin V. Halifesi
Müslüman Ahmediye Cemaati Başkanı

Bir Öncekini Oku

Wen Jiabao’a mektup – 9 Nisan 2012

Bir Sonrakini Oku

Angela Merkel’e mektup – 15 Nisan 2012