Müslüman Ahmediye Cemaati’nin Dünya Çapındaki Başkanı’nın Humanity First 2021 Uluslararası Konferansında yaptığı konuşmasının resmi metni.
31 Ekim 2021 Pazar günü, Müslüman Ahmediye Cemaati’nin Dünya Çapındaki Başkanı, Beşinci Halife, Mirza Masrur Ahmed Hazretleriaba Humanity First Uluslararası Konferansı’nın kapanışında bir konuşma yaptı. Cumartesi günü Londra’da bulunan Beytül Futuh Camii’nde ve ardında Pazar günü İngiltere Tilford, İslamabad’da düzenlenen iki günlük etkinliğin teması ‘güçlendirerek fakirliği azaltmak’ oldu. COVID-19 sebebiyle bir yıl ertelenen Humanity First yirmi beşinci yıldönümü konferansına dünya çapında 60’tan fazla ülkeden Humanity First delege ve üyelerinin oluşturduğu 1200’ün üzerinde kişi bizzat ya da sanal olarak katılımda bulundu. Kapanış konuşması öncesinde Humanity First Genel Başkanı, Humanity First tarafından geçen 26 yılda yapılan çalışmalar hakkında kısa bir rapor sundu. Mirza Masrur Ahmed Hazretleriaba tarafından bu vesileyle yapılan kapanış konuşmasının resmi metni aşağıda sunulmaktadır. |
Teşehhüd, Teavvuz ve Besmele okuduktan sonra Müslüman Ahmediye Cemaati’nin Dünya Çapında Başkanı, Mesih’in V. Halifesi Mirza Masrur Ahmed Hazretleri (aba), şöyle buyurdu:
“Allah’ın lütfuyla, bu hafta sonu Humanity First Uluslararası Konferansını gerçekleştirebilmektesiniz. Raporda da belirtildiği üzere, Humanity First’ün yirmi beşinci yıldönümünün alameti olsun diye bu etkinliği geçen yıl düzenlemeyi planlamıştınız. Ancak COVID sebebiyle bu, bugüne kadar ertelendi. Bazıları bizzat katılımda bulunurlarken, COVID’in süregelen etkileri sebebiyle, Humanity First üyelerinin çoğunluğu bu etkinliğe uzaktan katılmakta ve diğer ülkelerden konuşmamı dinlemekteler.
Humanity First’ün ilk resmi tescil edilişinden bu yana 26 yıl geçti ve Allah’ın lütfuyla kurulduğu günden bu yana Humanity First, büyümeye ve gelişmeye devam etti, keza dünyanın birçok yerinde de çok sayıda etkili çalışma gerçekleştirdi. Amerika, Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Asya ve Pasifik’te bulunan 60’tan fazla ülkede hizmet verdi. Kimi ülkelerde Humanity First, doğal afetler karşısında müdahalede bulunup, yerel halka hızlı bir şekilde yardım sağladı; diğerlerinde ise oranın sakinlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış kalıcı yapılar ve sürekli programlar oluşturdu.
Farklı farklı projeleri arasında Humanity First, mazlum insanlara yardım etmek amacıyla, birçok ülkede gıda bankaları kurdu ve Bayram döneminde büyük miktarda hayvanın kurban edilmesi için düzenlemeler yaptı. Evsizler ve yetimler gibi toplumun son derece savunmasız üyelerini desteklemek üzere programlar oluşturdu. Buna ilaveten programlarının çoğunu da, sürdürebilirliği göz önünde tutarak tasarladı. Örneğin, çiftçilik ve tarımsal destek sağlamakta, tıp eğitimi vermekte ve bir sürü beceriler öğretmektedir, keza ön saflarda sağlık hizmetleri de sunmaktadır. Benzer şekilde Humanity First, birkaç senedir the Gift of Sight (Görme Hediyesi) programını yürütmektedir. Water for Life (yaşam için Su) programıyla Humanity First, dünyanın uzak yerlerinde yaşayan insanlara temiz içme suyu temin etmektedir. Bahsedildiği üzere, deprem, sel yahut da diğer doğal afetlerden etkilenen ülkelerde, afet ve acil durum yardımı da sağlamaktadır.
Daimi kuruluşlar bakımından ise Humanity First, okullar, hastaneler, yetimhaneler ve bakım evleri tesis etmiştir. Böylece, Allah’ın lütfu ile Humanity First, artık çok köklü ve saygın bir uluslararası hayır kurumudur. Gerçekten de Humanity First artık öyle bir seviyeye ulaştı ki, dışarıdaki STK’lar ya da benzer insani yardım kuruluşları, kendi yardım yükümlülük ve hedeflerini gerçekleştirmek adına, onunla ortak olmaya ve işbirliği yapmaya çalışmaktadır. Örneğin bir ülkede, Birleşmiş Milletler ile ilişkili bir STK, kendi adına insani çalışmalar ve projeler yürütmesi için Humanity First’e maddi kaynak sağlama arzu ve niyetini dile getirmiştir. Allah’ın lütfu ile bu, Humanity First’ün Birleşmiş Milletler ile bağlantılı olanlar da dâhil, diğer insani kuruluşların saygı ve güvenini kazandığını göstermektedir.
Kuşku yok ki bu kadere bağlanmıştı, çünkü Peygamber Efendimizsav buyurmuştur ki, eğer adap ve amelleriniz iyi ise, insanlar sizi takdir edecektir ve topluma olumlu katkıda bulunduğunuzu düşünmeniz mümkündür. Bizler, Allah dışında kimse tarafından tanınma ve ödüllendirilme arzusu taşımıyor olsak da, daha önce de belirttiğim üzere artan bir şekilde dış kuruluşlar ve hatta kimi devlet kurumları, Humanity First’in çabalarını fark etmektedir ve değerini anlamaktadır ki, bu da yapılan faydalı çalışmaları doğrulamaktadır. Bu, Yüce Allah’ın Kuran-ı Kerim’de peşine düşmemizi buyurduğu asil gayeyi gerçekleştirmek uğruna, Humanity First’ün gayretle çabaladığı gerçeğini yansıtmaktadır ki, bu bir Müslüman’ın yaşam boyu hedefi olması gerekendir – (yani) insanlığa hizmet etmek ve herhangi bir zorlukla karşılaşanların ihtiyaçlarını gidermek.
Kuran-ı Kerim Müslümanlara defaten bildirmiştir ki, sınıfları, inançları yahut da renkleri ne olursa olsun, savunmasız ve muhtaç durumdakilere yardım ediniz ve destek olunuz. Dahası Peygamber Efendimiz’insav bütün yaşamını nasıl insanlığa hizmet ederek geçirdiğini ve ümmetine de aynı şefkat ruhunu aşılamaya çalıştığını gösteren sayısız hadis-i şerifi ve sözleri bulunmaktadır. Şüphe yok ki Peygamber Efendimizsav, insanoğlu için sonsuz bir rahmet kaynağıdır ve kendi mübarek sözleri ve amelleri ile o, İslam’ın muhteşem öğretilerine daimi ve aydınlatan bir ışık tuttu, keza o, insanlığa hizmet etmenin, imanımızın miras edindiği ve esasen onun temel bir parçası olduğunu gösterdi.
Örneğin İslam bize, yetimleri korumayı ve onlara bakmayı, yolculara yardım etmeyi, muhtaçlar ve imkânları bulunmayanların geçimini sağlamayı ve de hastalıktan mustarip olanlarla ilgilenmeyi emreder. Ayrıca İslam, komşuların kişiler üzerinde büyük haklara sahip bulunduğunu da öğretir. Müslümanlara, komşularına lütuf ve şefkat ile muamele etmeleri, keza ihtiyaç ve keder zamanlarında da onlara yardım etmeye daima hazır olmaları gerektiği öğretilmiştir. Çok iyi bilinen bir hadiste Peygamber Efendimizsav buyurmuştur. Hz. Cebrailas bir kimsenin komşularının haklarını yerine getirmesini, onlara sevgi ve şefkat ile muamele etmesini çok güçlü bir şekilde vurgulayınca, o da belki bunların bir Müslümanın meşru varisleri arasında yer alabileceklerini düşünmeye başlamıştır. Daha da ötesi, komşunun tanımı çok kapsamlı ve geniştir. Bu yalnızca yakında yaşayan insanları içermeyip, çok uzaklarda yaşayan insanlar da bunun kapsamındadır – bir kimsenin beraber yolculuk ettikleri, iş arkadaşları, emrindekiler ve daha birçokları gibi. Aslında bir kimsenin komşularının kapsamı o kadar geniştir ki, toplumun tüm üyelerini komşumuz olarak kabul etmek mümkündür.
Ve böylece, insanlığın her mensubuna ıstırap ve acılarının üstesinden gelmesi için yardımcı olmaya çalışmak, her Müslüman Ahmedi’nin dini bir görevidir. Allah’ın lütfu ile Humanity First’ün çalışması vasıtasıyla birçok Ahmedi, yakında bulunanlar, ya da başka ülkeler ve kıtalar gibi çok uzaklarda yaşayanlar da olsun, komşularına hizmet etme fırsatını buldular ve ihtiyaçlarını karşıladılar.
Ayrıca Yüce Allah ve Resulüsav Müslümanlara, sağlık sorunları yaşayanların acılarını hafifletmeye çalışmaları, onlara tıbbi tedavi sağlamaları, kendilerine şefkatle bakıp, sağlıklarını düzenli olarak sorgulamaları talimatını vermiştir. Peygamber Efendimizsav bu konuda buyurmuştur ki, her kim Allah rızası için hasta birisini ziyaret ederse, semavi bir çağırıcı ilan edecektir ki: ‘Attığın her adım mübarek olsun ve Cennet’te bir ikametgâh ile mükâfatlandırılasın’. Hz. Peygambersav Müslümanlara yalnızca hasta olanlara yardım ve tedavi sağlamalarını emretmekle kalmamış, hastalara bakmak üzere içten çaba gösterenlerin ahirette de mükâfatını alacaklarını müjdelemiştir. Sonuçta, Yüce Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiklerinden, hastaneler ve klinikler inşa etmek yahut da sağlık hizmeti vermek üzere harcayanlar, aslında Cennet’te kendi evlerini inşa edenlerdir.
Bu İslami öğretileri göz önünde bulundurarak Müslüman Ahmediye Cemaati, farklı ülkelerde birçok hastaneler ve okullar inşa etmiştir. Ancak kimi ülkelerde karşı karşıya kaldığımız dini muhalefet sebebiyle bu tür tesisleri inşa etmemizin mümkün olmadığı yerlerde, Humanity First, başkalarına hizmet etmekle ilgili yükümlülüklerimizi ve coşkulu arzumuzu yerine getirmek bakımından bize, mükemmel bir yol sağlamıştır.
Aynı şekilde Kuran-ı Kerim buyurur ki, yetimleri koruyan ve doyuranlar, Allah’ın yakınlığını kazananlar olurken, onların ihtiyaçlarını görmezden gelenler ise, O’nun gazabına uğrayanlar olacaklardır. Peygamber Efendimizsav, yetimlere bakmanın ve toplumun tüm zayıf ve korunmasız üyelerine destek olmanın önemini tekrar tekrar vurgulamıştır. Nitekim Peygamber Efendimiz’insav bir keresinde şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir, ‘Beni zayıf ve fakirler arasında bulun. Şüphesiz (Allah tarafından) size rızk verilip, yardım ediliyorsa, bu ancak sizin zayıf ve muhtaçlara bakmanızdan dolayıdır’. Burada Peygamber Efendimizsav açıkça gösteriyor ki, o zayıf ve savunmasızlar ile omuz omuza durmaktadır ve eğer bir kimse onun sevgisini ve Allah’ın da sevgisini elde etmek isterse, o çaresiz olanlara ve badire kurbanı kimselere yardımda bulunmaya çalışmalıdır.
Şüphe yok ki, Peygamber Efendimiz’insav mübarek ve yüce öğretileri ile sünneti, Müslüman ümmet ve genel olarak dünya için, zamansız bir örnek olarak durmaktadır. Zayıf, muhtaç yahut da küçük yaşta ana-babasını veya vasisini kaybetmiş olanlara bakmak onun yoluydu ve o aynı şeyi takipçilerinden de istemiştir. Bu sebepledir ki, yoksulluk içinde olanlara, zor durumda kalanlara hizmet etme fırsatının ellerinizden kayıp gitmesine asla izin vermeyin. Ve Allah muhafaza etsin, böyle insanlara iyilik yaptığınızı düşünerek, aklınıza asla bir gurur kırıntısı düşmesine izin vermeyin. Bilakis size lütufta bulunanlar onlardır, çünkü onlar, Allah’ın rızasını kazanın ve O’nun hem bu dünyada, hem de ahirette nimetlerini toplayın diye, size bir fırsat sağlamaktadır.
Allah’ın lütfu ile Ahmediler, sıkıntıda olan ya da yoksulluk mağdurlarının durumlarını kolaylaştırmak üzere mallarını cömertçe feda ederler ve işte bu amaca hizmet etsin diye Humanity First kurulmuştur. Benzer şekilde Hz. Resulullahsav buyurmuştur ki, aç olanlar doyurulmalıdır ve böylece Humanity First, binlerce insanın faydalandığı gıda bankalarını hayata geçirmiştir. Kanada ve Birleşik Krallık gibi bazı ülkeler bu konuda özellikle iyi bir iş çıkarırlarken, diğerleri de imkânlarına göre çalışmaktadır. Humanity First ABD ise binlerce insanın faydalandığı gıda kilerleri işletmektedir.
İhtiyacı olanlara cömertçe vermek konusunda İslam’ın Yüce Peygamberisav bir keresinde buyurmuştur ki, her gün yeryüzüne iki melek iner; Onlardan birisi der ki: “Ey Allah’ım, sadaka verene daha fazlasını bahşet ve onun yerini daha niceleri takip etsin.” Bunun üzerine diğer melekler derler ki: “Ey Allah’ım, sadakaları esirgeyen ve cimrilik eden helak olsun ve onun tüm serveti ve zenginliği tükensin.” Sırf başkalarına hizmet etme gayesiyle Humanity First bağış toplamaktadır ve bu ruhu gözlemleyen birçok gayri-Ahmedi ve gayrimüslim kimse ve gruplar önemli miktarlarda bağışta bulunarak, Humanity First’e itimat etmişlerdir. Onlar, tanıdıkları insani yardım kuruluşlarıyla karşılaştırıldığında Humanity First’ün en çok ihtiyacı olanlara destek ve yardım sağlamak için azami miktarda parayı kullanılabilmek üzere nasıl idari maliyetlerini asgari seviyede tutmak üzere gönüllü ordusunu kullanmakta olduğunu ikrar etmişlerdir.
Humanity First’ün her mensubunun daima birincil ilgi odağı ve arzusu, herhangi bir şekilde kendi çıkarlarına hizmet etmek yerine, toplumun en zayıf üyelerinin faydası için çalışmak olmalıdır. İçiniz rahat olsun ki, eğer Allah’ın yarattıklarına özverili bir şekilde ve ancak O’nun rızası için hizmet ederseniz, muhakkak ki O da sizi, hem bu dünyada, hem de ahirette mükâfatlandıracaktır. Humanity First’ün idari olarak dini yönetimimizden bağımsız olması, kimsenin motivasyonlarımızı sorgulayamamasını yahut da insani hizmetimiz aracılığıyla bazı dini faydalar veya başka avantajlar elde ettiğimiz fikrini ortaya atamamasını sağlamaktadır.
Yine de sizler, gerçek ilhamınızın İslam’ın hayırsever öğretileri olduğunu ve her zaman da böyle olacağını asla unutmayın. Sizleri insanlık yolunda hizmet etmeye teşvik edenin dininiz ve Yüce Allah’a olan imanınız olduğu gerçeğinden de hiç çekinmeyin. Buna göre Humanity First her nerede hizmet veriyorsa ya da nerede bağışta bulunmaya davet ediyorsa, insanların İslam’ın güzel öğretilerinden ilham aldığınızı ve alicenaplık ruhu ile başkalarına faydalı olmanızı farz kılanın dininiz olduğunu bilmelerini sağlamak için gayret gösterin.
Peygamber Efendimiz’insav takipçilerine, ezilenlere ve zorluklardan mustarip olanlara yardımda bulunma isteğini nasıl aşıladığından, daha önce bahsettim. Onun mübarek ayak izlerini takip ederek bu çağda da Vadedilen Mesihas, insanlığa hizmet konusuna sürekli vurgu yapmıştır ve Cemaati’nin mensuplarına yoksullara ve mahrumiyet içinde olanlara daima faydalı olma talimatı vermiştir. Bundan dolayıdır ki, Müslüman Ahmediye Cemaati içinde, insanlığa hizmet etmek için özel bir tutku ve istek bulunmaktadır. Bir keresinde Vadedilen Mesihas insanoğlunun haklarını yerine getirmek konusundan bahsederken şöyle buyurmuştur:
“En vahim ve zor mücadele, insanoğlunun haklarını yerine getirmektir, çünkü bu, insanın her daim karşısına çıkan ve insanın önünde sürekli duran bir imtihan ve sınamadır.” O der ki, “Dolayısıyla bir kimse bu konuda bir adım atarken, ayağını büyük özenle ve dikkatle basmalıdır.” Vadedilen Mesihas buna ilaveten şöyle buyurmuştur, “Benim kesin kanaatim öyle ki, düşmanıyla bile olsa, bir kimse asla aşırı şiddetle hareket etmemelidir.”
Başka bir yerde Vadedilen Mesihas şöyle buyurmuştur, “İnsanları sevmek ve başkalarına şefkat göstermek, Yüce Allah’ın çok büyük bir ibadetidir ve O’nun rızası, keza mükâfatını elde etmek için de üstün bir vasıtadır.”
Vadedilen Mesihas, bizleri insanlığa nasıl hizmet edeceğimiz konusunda aydınlatırken şöyle buyurmuştur, “Yüce Allah tekrar ve tekrar buyurmaktadır ki, din ve etnik köken gözetmeksizin bütün insanlara sevgi ve şefkat gösteriniz. Allah bizlere açları doyurmamızı, esaret altındakileri serbest bırakmamızı, borç batağına düşenlerin kalan borçlarını ödememizi, başkalarının yükünü omuzlamamızı ve insanoğlunun üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getirmemizi emretmektedir.”
Humanity First işte bu hedefleri gerçekleştirmek üzere kurulmuştur. O, kişinin inancı ve geçmişi ne olursa olsun, insanlığa hizmet etmek üzere tesis edilmiştir. Sağlık sorunları yaşayanlara tıbbi tedavi ve bakım sağlamak amacıyla kurulmuştur. Yetimleri korumak, barındırmak ve borç içinde kalanlara yardım etmek için kurulmuştur. Aç olanları doyurmak ve susuzluklarını gidermek için kurulmuştur. Doğal afetler ve felaketler sonrasında bir anda dünyalarını alt üst bulanlara veya kendi kusurları olmadığı halde çaresizlik içinde yaşayanlara yardım etmek için kurulmuştur.
Bir vesileyle takipçilerine, insanlığa gerçek ve kalıcı duygudaşlık göstermeleri talimatında bulunurken Vadedilen Mesihas, şöyle buyurmuştur, “Her kimse, her gün kendini tahlil etmelidir ve başkaları için ne kadar endişelendiğine ve kardeşlerine ne kadar sevgi ve şefkat gösterdiğine bakmalıdır. Başkalarına (gösterilecek) şefkat, insana ağır gelen büyük bir talep ve sorumluluktur.”
Ayrıca Vadedilen Mesihas, başkalarına faydalı olmanın gerçek önemini anlatan bir hadisi zikrederken şöyle buyurmuştur. Bir hadis-i şerifte rivayet edildiği üzere, Hesap Günü Allah buyuracaktır ki, “Ben açtım ve sen Beni doyurmadın, Ben susamıştım ve sen Bana su vermedin, Ben hastaydım ve sen Benimle görüşmedin ya da Beni teselli etmedin.” Bunu üzerine muhatap olanlar soracaklar ki, “Ey Rabbimiz, Sen ne zaman açtın ve biz Seni doyurmadık? Sen ne zaman susamıştın ve biz Senin susuzluğunu gidermedik? Ve Sen ne zaman hastaydın ve biz Seni teselli etmedik? Buna cevaben Yüce Allah buyuracak ki, “Benim tarafımdan sevilen bir kimse bu şekilde sıkıntı çekiyordu ve siz ona hiç şefkat ve merhamet göstermediniz. Ona sevgi göstermekle, aslında Bana sevgi göstermiş olurdunuz.” Benzer şekilde diğer bir topluluğa da Yüce Allah şöyle buyuracak, “Bana sevgi ve şefkat gösterdiğiniz için size teşekkür ederim. Acıktığımda, Beni doyurdunuz, susadığımda, Benim susuzluğumu giderdiniz.” O topluluğun mensupları şöyle soracaklar, “Ey Rabbimiz, bizler Sana ne zaman böyle hizmet ettik? Biz kendimiz dahi bunu bilmiyoruz.” Cevaben Allah buyuracak ki, “Benim için sevgili olan bir kimseye sevgi ve şefkat gösterdiğinizde, aslında Bana olan sevginizi gösteriyordunuz.”
Bundan dolayıdır ki, Allah’ın yarattıklarını sevmek, gerçekten büyük bir şey olup, Yüce Allah tarafından da çok takdir edilir. Bunun için, insanoğlunun iyiliği ve esenliği uğruna azimle çaba gösterip göstermemek, Humanity First mensuplarına kalmıştır. Asla rehavete kapılmayın yahut da geçmişte olanlarla yetinmeyin, aksine geleceğe bakın ve insanlığa hizmetinizin kapsamını nasıl ve nerede artırabileceğinizi görün. Daima hedefiniz, mümkün olan asgari kaynakları kullanarak azami hizmeti sağlamak olmalıdır.
Bahsettiğim üzere, Humanity First iyi bir isim yaptı, bunun sayesinde dışardaki birçok kuruluş, Humanity First’ün çok daha büyük ölçekli hayır kurumlarına yahut da STK’lara kıyasla, gönüllü gücü ve üyelerinin hizmet ruhu nedeniyle, çok düşük bir bütçeyle çok daha fazlasını başardığını kabul ederler. Şüphe yok ki ben de, Humanity First’ün tüm dünyadaki çalışan ve gönüllülerinin büyük bir şevk ve kararlılık içinde, gerçek bir hizmet ve özveri ruhuyla çalışmalarından memnuniyet duymaktayım. Duam, bu ruhun asla azalmaması, aksine daima artması içindir.
Ayrıca tekrarlamak isterim ki, büyük işler yaptığınızı yahut da farklı farklı Humanity First projelerinden yararlananlara bir iyilikte bulunduğunuzu düşünerek, kalplerinizde asla kibrin bir izini barındırmamalısınız. Aksine damarlarınızda, daima tevazu ve Yüce Allah’a karşı minnet akıyor olmalıdır. Daima ve ilelebet dikkatinizi, Yüce Allah’ın rızasını kazanmaya veriniz ve başkalarına faydalı olmanın ibadet olduğunu, keza insanoğlunun haklarını yerine getirmeden, Yüce Allah’ın haklarını yerine getiremeyeceğimizi de unutmayın.
Son olarak, Humanity First gönüllüleri ve ekip üyelerine en içten tebrik ve şükranlarımı sunmak istiyorum, çünkü sizler (Humanity First’ün) birinci çeyrek asrında insanlığa hizmet davasına büyük bir samimiyet ve sadakatle örnek bir şekilde hizmet ettiniz. Gönüllülerinin tutkusu, Humanity First’ün adına yakışır şekilde yaşamasını ve köklü ve ünlü bir hayır kurumu ve afet yardım kuruluşu olmasını sağladı. Elhamdülillah, her sene Humanity First’ün çalışma alanı genişlemeye devam etti ve ben, bunun daima böyle kalması için dua ediyorum.
(Dua ediyorum ki,) onun mensupları da, gönüllüleri de, sıkıntıda olanların veya bir şekilde incinenlerin gözyaşlarını silmeye daima hazır bulunanlar olsunlar. İçinde bulundukları şartların kurbanı bu masum ruhlara, kederlerini, çaresizliklerini ve kalp kırıklıklarını yenmeleri için her zaman yardım etmeye hazır olun. Daima zayıfların, muhtaçların ve kolay incinenlerin haklarını savunun.
Allah hepinize insanlık uğruna hizmet etmekte ve acınası sefaletten ve fakirlikten mustarip olanlara ayakları üzerinde durmaları için yardım etmekte, üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirmeyi nasip etsin. Yüce Allah Humanity First’ün çabalarını bereketlendirsin ve o asla geriye bir adım atmasın; aksine dua ediyorum ki, insanlığa yönelik çabalarında o, daima ilerlesin – Âmin. Teşekkür ederim.”
Kaynak: Review of Religions – 06.11.2021
Tercüme eden: Mehmet Önder