Ateistler diyorlar ki;
“Eğer Kuran-ı Kerim Allah’ın kitabı olsaydı her şeyden önce ateistliğe karşı deliller sunardı. Bütün semavi kitaplar bu konuda sessizler. Hâlbuki ateistlik onların en büyük düşmanıdır. Bu sessizlik, kitabın yazarının bir insan olduğunu gösteriyor. Eski dönemlerde ateistlik tam oturmamıştı. Bu yüzden kitaplarda da bu konuda bir ret yoktur. Oysa en büyük mesele nasıl gözardı edilebilir? Kuran-ı Kerim en son semavi kitaptır. O bile bu konuda tamamen sessizdir. Oysa müşriklere[1] karşı birçok delil sunmaya çalışmıştır. Bunun sebebi de Muhammed’insav kaldığı yerde hiç ateist yoktu, hepsi müşriktiler. Bu yüzden kitabı da müşriklere karşı delillerle doludur. Ateistlik hakkında bir şey bulamadığı için sessiz kalmıştır.”
Diğer dinlerle şu anda işimiz yok ama İslamiyet’le ilgili bu itirazlar yanlıştır. Hz. Muhammed’in sallallahü aleyhi vesellem ateistlik konusunda bilgisi olduğu hadislerden bellidir. Bir hadise göre kendisi şöyle buyurmuştur;
“Bir zaman gelecek ki insanlar “dünyayı kim yaptı?” diye soracaklar. “Allah” deyince “o zaman O’nu kim yaptı?” diyecekler.”[2]
Ateistliğin kurucusu olan Spencer’in kitabında ele aldığı soru bu değil midir? Besbellidir ki Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi vesellem bu konuda bilgi sahibiydi. Oysa Arabistan’da ateistliğin izi bile yoktu.
Şimdi de Kuran-ı Kerim’de bu konunun neden açık bir şekilde ele alınmadığını anlatayım. Eğer Kuran-ı Kerim’in kendisinin, insan gücünün yapamayacağı bir şey olduğu ispatlanırsa, hem Allah’ın varlığı hem Peygamber Efendimiz’in sallallahü aleyhi vesellem O’nun gerçek elçisi olduğu ispatlanmış olur. Bu durumda zaten ateistliği ayakta tutacak bir şey kalmaz ve her kelimesi ateistliğin reddi olmuş olur. “Ateistlik” sorusu bağımsız bir soru değildir. Bir kelam’ın İlahi kelam olup olmadığı sorusu cevaplandıktan sonra bu soru zaten yok oluyor. Sadece Allah’ın varlığının ispatı onun ayrıca kelam ettiğini ispatlamıyor. Bu yüzden Allah Kuran-ı Kerim’in eşsiz olduğunu ve ancak doğaüstü bir varlık tarafından gelebileceğini ispat ederek tek taşla iki kuş vurmuştur. Bu ispatı aynı zamanda ateistliğin reddidir. Şirkin reddi vardır ama ateistliğin reddi yoktur demek yanlıştır. Şirke karşı sadece belli başlı ayetler varken bu kelamın her kelimesi ateistliğin reddidir. Durum böyleyken de ayrı bir redde ihtiyaç yoktur.
Ama aslında bu konuşmanın başında da anlattığım gibi müstakil retler de vardır. Sadece bu retlere belli bir isim verilmemiştir. Bunun sebebi ateistlerin de kendilerine bir isim vererek gruplaşmamalarıdır.
[1] Birden fazla tanrıya inananlar
[2] Müsned Ahmed bin Hanbel
“Hasti-e Bari Teala” adlı kitaptan alıntıdır.
Hz. Mirza Beşiruddin Mahmud Ahmed
Halifetü’l Mesihi-s Sani