BASIN AÇIKLAMASI
27 Mayıs 2024
“KİM OLDUĞUNUZ VE NEYİ TEMSİL ETTİĞİNİZ KONUSUNDA KENDİNİZE GÜVENİN VE GURUR DUYUN”
“İnancınızı korkusuzca ortaya koyacak manevi güç ve cesareti elde edin” – Mirza Masrur Ahmed Hazretleri
Müslüman Ahmediye Cemaati’nin Dünya Çapındaki Başkanı, Beşinci Halife, Mirza Masrur Ahmed Hazretleri, 25 Mayıs 2024 günü Birleşik Krallık’ta, Müslüman Ahmediye Cemaati’nde hayatlarını İslam’ın barışçıl hizmetine adamış hanımlar için her yıl düzenlenen İngiltere Ulusal Vakfat-ı-Nev Toplantısının kapanış oturumunda bir konuşma yaptı.
Huzur, İslamabad’da bulunan MTA Stüdyolarından etkinliği onurlandırırken, 1360’tan fazla Vakf-ı-Nev üyesi ile birlikte toplam 2300’den fazla hanım ve genç kız Londra’daki Beytul Futuh Camii’nde bir araya geldiler.
Maneviyat artıran konuşmasında Huzur, Müslüman Ahmedi hanımların inançları hakkında sağlam bir kanaat oluşturmaları gerektiğini vurguladı. Huzur, Müslüman bir hanımın “sınırsız cesareti” ve “kararlı inancı” sonucunda, Hazreti Ömer’in (ra) İslam’a muhalif görüşlerini nasıl bütünüyle değiştirdiğinin ve nasıl İslam’ı kabul ettiğinin hikâyesini detaylı olarak ana hatlarıyla beyan etti.
Konuşmasına başlarken Huzur buyurdu ki, Vakf-ı-Nev üyeleri, ana-babalarının arzuları doğrultusunda hayatlarını dinin hizmetine adamaya söz verdikleri halde, söz konusu Vakf-ı-Nev hanımların çoğu artık kendileri de anne olmaları sebebiyle, ek bir sorumluluk taşımaktadırlar.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Bu (Vakf-ı-Nev) annelerin omuzlarına yüklenen sorumluluklar iki türlüdür. Onlar, yalnızca verdikleri sözün gereklerini yerine getirmeye çalışmakla kalmayıp, aynı zamanda çocuklarına bir Vakf-ı-Nev’in ayırt edici özelliği olması gereken ahlaki değerleri ve istisnai nitelikleri de aşılamak üzere çaba göstermelidirler. Aslında bu hanımların ilk sorumluluğu, çocuklarının ahlaki bakımdan doğru bir şekilde eğitilmelerini sağlamaktır, öyle ki İslami öğretiler ve değerler onlara daha küçük yaştan itibaren aşılansın ve onlar dinlerine sadık hizmetkârlar olarak yetişsinler.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri devam ederek şöyle beyan etti:
“Daha da ötesi bu hanımlar, eşlerine daima takva ile muamele etmenin önemini de vurgulamalıdırlar. Ancak o zaman çocuklarınızın en yüksek ahlakı ve en iyi terbiyeyi geliştirmeleri için temel atmış olursunuz, keza onların Yüce Allah ile sağlam bir bağ kurmaları için de kendilerine ilham vermiş olursunuz. Bu
nedenle, evlerinizin feraset, takva ve her şeyin üzerinde Yüce Allah’ın ibadeti ile dolu olması, çok önemlidir.”
Huzur, ibadetlerin gereklerinin yerine getirmesi bakımından, beş vakit namazın öneminin altını çizdi.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Her namazı vaktinde, alçak gönüllülük, içtenlik ve tam bir dikkat ile eda ettiğinizden emin olun ki, Yüce Allah ile aranızda kopmaz bir sevgi ve sadakat bağı oluşsun. Ayrıca, her namazda Allah’ın huzurunda eğilin ve çocuklarınızın imanlı, doğru sözlü ve dinlerine sımsıkı bağlı olarak yetişmeleri için dua edin.”
Huzur, en zorlu koşullarda inançlarını korumak adına örnek teşkil edecek bir cesaret sergileyen hanımların misallerini anlatarak devam etti.
Hazreti İsa’nın (as) kadın sahabelerinin örneklerine atıfta bulunarak Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“İsa (as) çarmığa gerildiği zaman onun tüm erkek havarileri korkarak kaçtılar. Ancak kadın havarileri, yöneticilerden büyük ceza ve zulüm tehdidi gelmesine rağmen, ona sadık kaldılar. İsa’nın (as) çarmıhtan indirilmesinin ardından onun konulduğu mezarı buldular ve onun yaralarıyla ilgilenip, kendisini emniyetli bir yere götürdüler. Bu dindar hanımlar inançları uğruna her türlü fedakârlığa hazır olduklarını kanıtladılar.”
Daha sonra Huzur, İslam tarihinde yer alan örneklere ve Hazreti Muhammed’in (sav) kadın sahabelerinin gösterdikleri fedakârlıkların “tüm insanlık için ebediyen örnek kalacak bir zirveye ulaştığına” değindi.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri, Hazreti Ömer’in (ra) kız kardeşini örnek gösterip, şöyle buyurdu:
“Her bir emrini yerine getirmesi mümkün olsun diye, onun varlığının her bir zerresi, Kur’an-ı Kerim’in öğretileri hakkında bilgi edinmek üzere şiddetli bir istekle doluydu.”
Onun hikâyesini anlatan Huzur, Resulullah Efendimiz’in (sav) Peygamberliğinin ilk döneminde ona şiddetle karşı çıkan Hazreti Ömer’in (ra), kendi kız kardeşi ve onun kocasının Müslüman olduğunu nasıl öğrendiğinden bahsetti.
O, bunu anlayınca, (kız kardeşinin) kocasına saldırmak üzerine atılır, ancak kız kardeşinin aralarına girdiğini ve kocasını inanılmaz bir karşı koyma ve cesaretle koruduğunu görür.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri hikâyenin devamını naklederken şöyle buyurdu:
“Sonuç olarak yüzüne şiddetli bir darbe aldı, ancak burnundan kan akmasına rağmen yine de geri adım atmadı ve korkmadı. Aksine, muazzam bir cesaret ve tam bir korkusuzlukla Hazreti Ömer’in (ra) dilediğini yapabileceğini ama onların İslam’ın öğretilerinden asla vazgeçmeyeceklerini ilan etti.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle devam etti:
“Kız kardeşinin imanını ve cesaretini gözlemlemek, Hazreti Ömer’i (ra) derinden etkiledi. Birden öfkesi yatıştı ve onun yaralanmasına neden olduğu için utandı ve mahcup oldu.”
Huzur, Hazreti Ömer’in (ra) daha sonra Kur’an-ı Kerim’i görmek istediğini, ancak kız kardeşinin bunu yapabilmesi için bazı şartlar öne sürdüğünü söyledi. Şartları yerine getirdikten sonra, Hazreti Ömer (ra) nihayet Kur’an-ı Kerim’in tilavetini duyunca, onun muhteşemliği karşısında mahcup oldu ve böylece hayatı sonsuza dek tamamen değişti.
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“O, kız kardeşinin evine İslam’ın şiddetli bir muhalifi olarak girip, ardından onun doğruluğuna ikna olmuş bir şekilde ayrıldı ve derhal Peygamber Efendimiz’e (sav) giderek İslam’ı kabul etti. Bütün bunlar, bir kadının sınırsız cesareti sayesinde oldu. Onun cesareti ve sağlam imanı, Hazreti Ömer’in (ra) İslam’a girmesine vesile oldu.”
Peygamber Efendimiz’in (sav) kadın sahabelerinin örnek karakterine atıfta bulunarak Mirza Masrur Ahmed Hazretleri şöyle buyurdu:
“Onlar korkusuzca savaşlara katıldılar, sabırla korkunç zulümlere dayanıp, hayatlarının tamamını İslam’a hizmet için harcadılar. Peygamber Efendimiz’e (sav) koşulsuz sevgi ve itaat gösterdiler, keza Müslüman Ahmedi hanımlar ve genç kızlar için, özellikle de siz Vakf-ı-Nev hanımlar için, değişmez bir örnek teşkil ettiler.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri konuşmasını tamamlarken, Vakf-ı-Nev için istek ve duasını ifade ederek, şöyle buyurdu:
“Hepiniz imanınızın doğruluğuna dair sarsılmaz bir inanca sahip olun ki, İslam’ın öğretileri hakkında soru soran ya da yanlış iddialarda bulunan herkese güvenle, tereddüt etmeden ve korkmadan cevap verebilin. İmanınız ve dini inançlarınız hakkında ise, asla bir utanç duygusuna yahut da komplekse kapılmayın.”
Mirza Masrur Ahmed Hazretleri ayrıca şöyle buyurdu:
“Gerçekten de, inancınızı korkusuzca ortaya koyacak manevi güç ve cesareti elde edin, keza daima İslam’ın öğretilerine göre yaşayın. Mesela, olgunluk çağına ulaştığınızda, toplum içinde başörtüsü takmalı ve her zaman tesettüre uygun giyinmelisiniz. Diğer insanların ne diyeceğinden veya ne düşüneceğinden asla korkmayın. Kim olduğunuz ve neyi temsil ettiğiniz konusunda kendinize güvenin ve gurur duyun… Hepiniz dünyada manevi ve ahlaki bir devrimin gerçekleşmesinde ön saflarda yer alın. (İnşallah.) Âmin.”
Further Information: [email protected] – Türkçeye tercüme eden: Mehmet Önder