Hindistan’da 1901 senesinin başında ülke çapında sayım yapılacaktı. Sayım yapılmadan önce Hz. Ahmed (as) kendisine tabi olanların belli bir ad altında sayıma girmelerini istedi ve bu konuda bir yazı yayınladı. Yazısında şöyle dedi:
“Cemaatimiz için benimsediğimiz isim “Müslüman Fırka-yı Ahmediye”dir. Bizim Peygamberimizin (sav) iki tane ismi vardı. Birisi Muhammed (sav), ikincisi de Ahmed (sav)dir. Muhammed ismi celâli idi. Bunda gaipten verilmiş bir haber vardı. Yani Hz. Resulüllah (sav) kılıç ile İslam’a saldıran ve yüzlerce Müslüman’ı öldüren düşmanları kılıç ile cezalandıracaktı. Ancak Ahmed ismi cemâlî idi. Bundan murat şuydu ki Hz. Resulüllah (sav) dünyaya barış ve sevgiyi yayacaktır. İşte ancak bu sebepten bu fırkanın isminin “Müslüman Fırka-yı Ahmediye” konması uygun görüldü ki bu ismi duyar duymaz herkes, bu fırkanın (hizip, cemaat) dünyaya barış ve sevgi yaymak üzere tesis edildiğini ve savaşla hiçbir alakası olmadığını anlasın.” [1]