Seferi iken namaz

Eğer birisi bir araba, otobüs, tren, uçak vb. vasıtalarla yolculuk ediyorsa ve ayakta durarak namaz kılması mümkün değilse, ayrıca bindiği vasıtadan inerek namaz kılması da mümkün olmazsa, bu durumda o, koltuğunda oturarak namaz kılacak ve yüzünü Kıbleye çevirmesi gerekli olmayacaktır. Eğer mümkünse o, bindiği araba, tren, uçak vb. nin gittiği yöne doğru yüzünü çevirecektir.

İslamiyet’in başlangıcında sabah namazında olduğu gibi öğle, ikindi ve yatsı namazları da ikişer rekat idi. Ancak daha sonra bu ikişer rekat yalnız seferi olanlar için tahsis edildi. Daha sonra normal durumlarda ise bu sayı iki katına çıkarıldı. O bakımdan seferi olmayan birisi öğle, ikindi ile yatsının farzlarını dörder rekat olarak kılar. Ancak seferi olanlar ikişer rekât kılarlar.

Eğer yolculuk yapmakta olan birisi bu arada bir yerde onbeş günden az kalacak olursa o, seferi namazını yukarıda belirtildiği şekilde kılmaya devam edecektir.

Ancak bu kolaylık sabah ve akşam namazlarının farzları için geçerli değildir.

Eğer bir kimse akrabasının evinde olursa ve o evi kendi evi gibi düşünürse; mesela anne ve babası yahut kayınpederinin evinde olursa keza Mekke, Medine, Kadiyan ve Rabvah gibi dini bir merkezde olursa, seferi namaz kılması mümkün ise de, normal dört rekât kılması daha uygun olacaktır.

Birisi seferi iken namazların sünnetlerini eda etmeyecektir. Ancak üç rekâtlık vitr ile sabah namazının iki rekatlik sünneti mutlaka eda edilecektir.

Seferi iken nafile namaz kılmak caizdir. Yolculuk ederken nafile namaz kılmakta bir mahzur yoktur.

Seferi iken iki rekâtlık farz namazını cem etmek de caizdir. Mesela öğle namazı ikindi namazı ile cem edilebilir ve ikisi birlikte kılınabilir. Her iki namaz öğle vaktinde yahut ikindi vaktinde cem edilerek kılınabilir. Aynı şekilde akşam ile yatsı namazları cem edilerek akşam namazı vaktinde yahut yatsı namazı vaktinde eda edilebilir.

Seferi olanlar mukim (yolculukta olmayan) bir imamın arkasında namaz kılarlarsa imama tabi olmaları gerekir ve öğle ikindi ve yatsı namazlarının farzlarını dörder rekât olarak kılmaları gerekir. Bu durumda onlar namazlarını kısaltamazlar. Ancak bu namazların sünnetlerini kılmaları gerekli değildir. Eğer imam seferi olursa ve mukim olanlar onun arkasında namaz kılarlarsa, imam seferi namaz kılacaktır. Cemaat arasında seferi olanlar varsa onlar da imam ile birlikte namazı bitireceklerdir. Fakat mukim olanlar selam vermeyip ayağa kalkacaklar ve dörder rekât farzlarını tamamlayacaklardır.

Önceki

Salatü’l havf (tehlike ve korku anındaki namaz)

Sonraki

Hastalık esnasında namaz