Zevcelerine (R.A.) karşı son derece şefkatli ve insaflı davranırdı. Onlardan biri bazen kendisine karşı gereği gibi hürmet ve riayette kusur ederse sadece gülümser ve aldırmazdı. Bir gün Hz. Ayşe’ye (R.A.): “Ayşe! Bana ne zaman dargın olsan bunun farkına varabiliyorum” dedi. Hz. Ayşe (R.A.) “Nasıl?” diye sordu. Resulüllah (S.A.V.) “Dikkat ettim ki, benden hoşnut olduğun vakit konuşurken Allah’ın (C.C.) adını anmak gerektiğinde O’na “Muhammedin Rabbi”, benden hoşnut olmadığın vakit te “İbrahim’in Rabbi” dersin cevabını verdi. Hz. Ayşe (R.A.) güldü ve “Doğru söyledin” dedi. (Buhari, Kitab el-Nikâh). Hz. Hatice Anamız (R.A.) Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) birinci zevcesi idi ve Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) davası uğrunda büyük fedakârlıklar yapmıştı. Kendisinden yaşlı olan Hz. Hatice’nin (R.A.) ölümünden sonra Hz. Resulüllah (S.A.V.) daha genç kadınlarla evlenmiş, fakat onun hatırasını sevgiyle dile getirmekten hiç bir zaman geri durmamıştı. Hz. Hatice’nin (R.A.) dostları her ne zaman kendisini ziyarete gelse, onları karşılamak için ayağa kalkardı (Muslim). Hz. Hatice’ye (R.A.) ait olan veya onunla münasebeti bulunan bir şey gördüğünde daima heyecan ve teessüre kapılırdı. Müslümanların Bedir muharebesinde aldığı esirler arasında Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) bir damadı vardı. Bu zat esirlikten kurtulmak için fidye ödeyecek durumda değildi. Karısı Hz. Zeyneb (R.A.) (Resulüllah’ın kızı) annesinden (Hz. Hatice’den) kalan bir gerdanlığı Medine’ye gönderdi, ve kocasının esirlikten serbest bırakılması için fidye olarak kullanılmasını emretti. Hz. Resulüllah (S.A.V.) gerdanlığı görünce tanıdı, çok müteessir oldu ve sahabelere şöyle dedi: “Bu meselede size emretmek yetkisine sahip değilim. Ancak Zeyneb’in, annesinden kalan son bir hatıra olarak, bu gerdanlığı çok aziz tuttuğunu biliyorum. Doğru bulup izin verdiğiniz takdirde, Zeyneb’in bu gerdanlıktan mahrum edilmemesini ve kendisine geri gönderilmesini teklif ediyorum.” Sahabeler (R.A.) Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) teklifini büyük bir memnunlukla kabul ettiler (Halbiyye, Cilt 2). Hz. Resulüllah (S.A.V.) Hz. Hatice’yi (R.A.) öteki zevcelerine her zaman metheder, onun meziyetlerini ve İslâmiyet uğrunda yaptığı büyük fedakârlıkları onlara anlatırdı. Bir gün Hz. Ayşe (R.A.) buna gücenmiş ve “Ya Resul Allah! Eski hanımdan niçin bu kadar söz açıp duruyorsun? Allah sana daha iyilerini, daha gençlerini, ve daha cazibelilerini bahşetti. Hz. Resulüllah (S.A.V.) bunu işitince müteessir oldu ve “Hayır, Ayşe! Senin, Hatice’nin bana ne kadar iyilik ettiği, ne kadar iyi davrandığı hakkında bir fikrin yok” karşılığını verdi.