Sadece başlangıçta değil, yılın on iki ayı, 365 gün kalpte pak bir inkılap meydana getirmek şarttır
Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 1 ocak2016’da Beytü’l Futuh Camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte MTA’da canlı olarak yayınlandı.
Huzur-u Enver, yeni bir yılın başlaması dolayısıyla, Kuran-ı Kerim ve Hazreti Resulüllah’ın (sav) sünnetine göre yaşantıyı sürdürmenin yolunu ve alışkanlığını, Vadedilen Mesih’in (as) açıklamaları ışığında beyan etti ve bütün Ahmedilerin en büyük amacı Allah-u Teala’nın rızasını elde etmeye çalışmak olmalıdır buyurdu.
Huzur-u Enver şöyle dedi: Bugün yeni senenin ilk günü ve mübarek Cuma günüdür. Yeni yıl tebrikleri gelmektedir. Ahmediler, yılın başlangıcını herhalde ibadetlerle yapmışlardır. Ancak unutmayınız ki Allah-u Teala’nın nazarında mümin, sadece bir günü ibadetle geçiren değil, bilakis sürekli olarak ibadet yapmak suretiyle kalpte iyi ve temiz değişiklik yaratandır. Ve Allah’ın rızasını kazanmak için hiç bıkmadan ve usanmadan aralıksız çaba gerekir. Bir günlük iyilik, ibadet yahut teheccüd yeterli olmayacak, bilakis bunları yılın on iki ayında, 365 gün tam bir azimle yerine getirmek gerekecektir.
İnsanın, Allah-u Teala ile bağ kurması gerekir. Onun yaşaması da ölümü de Allah için olmalı. Dünya lezzetlerini elde etmek amaç olmasın, iman sadece lafta olmasın. Hazreti Resulüllah’a (sav) itaat ve muhabbet iddiası, öylesine olmasın. Eğer amel olmazsa sadece kabuk hiçbir işe yaramaz. Adamın biri, çocuğunun adını Halid (yani uzun ömürlü) koydu ama o daha o gece mezardaydı. İsim ile hiçbir şey olmaz. Bir şeyde öz olmazsa, o, bir çöp gibi atılır. Bu yüzden daima, Allah’ın rızasını elde edecek amelleri benimsemek gerekir. Daima dini dünyadan üstün tutun.
Huzur-u Enver şöyle buyurdu: Hazreti Mesih-i Mevud (as) dini işleri tercih eden bir cemaat kurmak isterdi. Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutun. Bu konuda Hazreti Mesih-i Mevud (as) bir çok nasihatlerde bulundu. Bugün bunları Cemaatin önüne koyarak, pak değişiklikler yaratmaya dikkatinizi çekiyorum. Dünya hırsında ilerlemeyin, bununla susuzluğunuz daha da artar. Dünyanın içine dalıp yuvarlanan hiçbir şey elde edemez. Dünya için divane olan Allah-u Teala’dan uzaklaşır. Bu yüzden Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) talimatlarını göz önünde tutarak hayatlarınızı geçirin.
Huzur-u Enver, Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) yazılarından ve sözlerinden bazı talimatları sundu. İnsan bu talimatlara göre hareket ederek yaratılışının amacına ulaşabilir. Dini talimatlara gerçek anlamda bağlı olmak ve şeytandan uzak olmak gerekir. Dünya iyilikleri ancak şudur ki onlar vasıtasıyla dini iyilikler elde edilir. Birisine eziyet vererek veya caiz olmayan yollarla elde edilen dünya, dinin iyiliği olamaz. Bu yüzden dünyayı kazanmanın o kötü yollarını terkedin.
Huzur-u Enver buyurdu ki, dünyada vebalar, depremler ve afetler Allah’ın öfkesi yüzünden gelir. Nimet verilmiş (Mün’em aleyhim) gruba dahil olmak için kendi içinizde tertemiz değişiklik meydana getirmek gerekir. Tertemiz değişiklik için takva yolunu benimseyin. Yani tam olarak Allah-u Teala’ya eğilin, biraz şeytana biraz Allah’a yönelmek, Hüda Teala’nın hoşuna gitmez. Allah şirki sevmez. İkinci yol, pak değişiklik için daima ölümü hatırlayın. Kim bilir ölüm ne zaman gelecek, bu yüzden daima takva yollarına adım atın. Üçüncü yol, gafleti terk edin buyurdu. Sonra buyurdu ki, istiğfara devam edin. Hatalarınız ve günahlarınız için utancı benimsemek suretiyle nefs-i mutmainne’yi (sükuna ulaşmış nefs) elde etmeye çalışın. Başka bir yol olarak şöyle buyurdu: Sıkıntı veya musibet durumunda sabredin ve Allah’a yönelin ve sürekli olarak iyiliklere adım atın ki böylece Hüda Teala’nın rahmetinin gölgesi sizin üzerinizde olsun. Pak değişiklik için kibir ve kendini beğenmeyi terk edin. Öfkelenmeyin, çünkü öfke de kendini beğenmekten ortaya çıkar. Sonra, başkasını kendinize tercih etme isarı (fedakarlığı) olsun. Onlar için dert ortaklığı ve sevgi duyguları yaratın.
Huzur-u Enver şöyle buyurdu: Anne babalar, çocukların dikkatini sadece dünyevi eğitime çekmesinler, onların dini eğitimini de düşünsünler. Görevliler de insanlara nasihat etsinler. Ancak başkalarına nasihat ederken, kendi içinizde de değişiklik meydana getirin. Başkalarına ettiğiniz nasihate kendiniz amel etmezseniz bu olmaz, aksine kendiniz iyi örnek olun. Duanın kabulü için de takva şartı vardır. Kim takvayı benimserse onun için duaların kabulünün kapısı açılır.
Kaynak: Roznama Alfazl, 5 Ocak 2016