Calsa Salana’nın sayısız bereketleri var ki şimdi onlar her ülkenin calsasında görülmektedir.
Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 9 eylül 2016 da Almanya Frankfurttaki Beyt-üs Subuh camisinde cuma hutbesi irşad etti. Hutbe çeşitli dillerdeki tercümesi ile MTA’da canlı olarak yayınlandı.
Huzur-i enver şöyle buyurdu: Allah-u Teala’nın lütfu ile Almanya Ahmediye cemaatinin calsa salanası geçen pazar günü üç günlük dolu dolu programından sonra tamamlandı. Calsa salananın hazırlıkları boyunca yüzlerce gönüllü, birkaç gün öncesinden işe başlarlar. Calsa başladığında bir günde sona ermiş gibi gelir. Bu üç gün, göz açıp kapayıncaya kadar geçiverir. Belki başkaları, “burada büyük büyük hazır salonlarda calsa yapılıyor her şey hazırdır gönüllüler ne iş yapacaklar,” diye düşünebilirler, halbuki bazı işler büyük çaba gerektirir. Yemek pişirmek ve yedirmek gibi işler için geçici düzenlemeler yapılmak zorunda kalınır. Standlar kurulması gerekir, salonlarda oturma düzeni, ses düzeni vs. birçok işi hüdam, lacna ve ensar, vakar-ı amel sayesinde yaparlar. Calsa günlerinde yemek pişirmek, yedirmek, temizlik, otopark, güvenlik, giriş kontrol, MTA yayını ve stüdyodaki programlar; bütün bunları çalışanlar yapar. Calsaya katılanlar ve genel olarak dünyadaki her ahmedinin bunlara karşı müteşekkir olması gerekir ki Allah-u Teala onlar vasıtasıyla calsayı dinleme ve izlemeyi sağladı. Ben de çalışanlara teşekkür ediyorum ki onlar calsanın başarılı olması ve hz. Mesih-i Mevud’un (as) misafirlerine hizmet için bütün güçleriyle çabaladılar.
Bu calsalar bir yandan terbiyet imkanı sağlarken diğer yandan çoğu zaman başkaları için hidayet vesilesi olur. Bu Calsada da diğerleri üzerinde çok güzel etki oldu. Huzur birkaç olay anlattı. Şöyle dedi: Almanya calsasında da birkaç yıldır âlemî biat programı yapılır. Bu yıl 14 ülkeden 83 kişi cemaate katıldı. Bazılarının kalbi, calsa etkinliklerini, ahmedilerin ahlakını ve onların güzel davranışlarını görerek değişti ve biat ettiler. Bosnalı bir misafir, benim üzerimde en fazla huzurun hutbelerinin etkisi oldu, dedi. Iraklı bir bey, şöyle dedi: benim için jalsa salana’nın manzarası hayrete şayan idi. Son derece düzenli olması, hizmet etme coşkusu, insana verilen değer, çeşitli renk ve milletlerden insanlar ve kardeşlik havası. Bence bu, dünyada ahmediyetten başka hiçbir yerde görülmez.
Güzel ahlak konusunda da ahmedilerin örnek olması gerekir. Bizim jalsalarımız, sessiz bir şekilde hidayete vesile olur. Aslında bizim her davranışımız, bizim kalbimizin sesi olmalı. Huzur-i Enver jalsaya katılan bazı ülkelerin ismini andı ve onların delegeleriyle yapılan mülakatlardan bahsetti. Marakeş’den bir genç şöyle dedi: ilk defa jalsaya katıldım ve bir genç olarak diyorum ki, gençler mutlaka jalsaya katılsınlar. jalsa ile maneviyat arttı. Burada jalsada herkes birbirine selam veriyordu. Bu çok etkileyici bir manzaraydı. Bir misafir gazeteci şöyle dedi: jalsadaki birçok şeyler bende iyi bir etki bıraktı. Ve ben ilk defa gördüm ki, bu kadar insan olmasına rağmen hiçbirisi öfke ve nefrete yakalanmamıştı ve hepsinin de bana karşı davranışı çok iyiydi. Temizlikle ilgili düzenlemeye hayran oldum. Huzur, şöyle dedi: insanlar nasıl iptilaya sokarlar ve zarara sokmaya çalışırlar. Bir bey diyor ki; ben hatalar bulup, teşhir etmek için gelmiştim. Ben üç gün boyunca, telefonumu masanın üstünde bıraktım, fakat çalınmadı. Ben her yere baktım ama bir tek hata bile gözüme çalınmadı.
Huzur-i Enver, bazı insanların eksikliklere dikkat çektiğini söyledi ve tercümenin daha iyi hale getirilmesi, misafirlerin alışkanlığına uygun yemek pişirilmesi, misafirlerin yemekhanesine gidilmemesi ve kadınların namazda başlarını iyice örtmeleri konusunda nasihat etti. Aynı şekilde çocukların çadırının daha fazla bölümlere ayrılması ve ödüllerin dağıtımıyla ilgili MTA çalışanlara yol gösterdi. Biz bir yandan Allah’a şükrediyoruz, diğer taraftan kendimizi muhasebe etmeliyiz. Eksikliklere bir tenkitçinin gözüyle bakmalıyız, iyice araştırın, kırmızı kitapta bunları toplayın. Böylece bizim nizamımız da daha iyi olabilir. Allah buna da muvaffak etsin.
Bu tur sırasında bazı camilerin açılışını yapmak ve bazılarının temelini atma fırsatı buldum. Huzur-i Enver, misafirlerin ve komşuların izlenimlerini anlattı. Erkeklerin tokalaşmasından detaylı olarak bahsettikten sonra şöyle buyurdu: unutmayın biz zorla hiç kimseye bir şeyi kabul ettiremeyiz ama aynı şekilde kendi öğretilerimizi de arkaya atmayacağız. Dini konularda utanmaya gerek yoktur. İslami talimatlar çok yücedir. Hiçbir delikanlı veya genç kızın aşağılık kompleksine kapılmasına gerek yok. Sizin sorumluluğunuz hiçbir aşağılık kompleksine kapılmadan en küçük konulara bile dikkat etmektir. Aynı şekilde genç kızlar elbise ve tesettürlerine dikkat etsinler ve kendi hayâ ve mukaddesatına leke sürülmesine fırsat vermesinler. Aynı şekilde lajna ve hüdamın terbiyet konusuna dikkat etmeleri lazım ve Ensarullahın da gaflette olmamaları kazım. Allah-u Teala hepsini muvaffak kılsın. Amin
Kaynak: Roznama Alfazl, 15 Eylül 2016