10.08.2018 – Bereketli Geçen İngiltere Yıllık Toplantısı

Huzur-i Enver (Eyyedehullahu binasril aziz) 10 Ağustos 2018’de Londra’da Beyt-ül Futuh camiinde Cuma hutbesi irşad etti. Teşehhüd ve Fatiha suresini okuduktan sonra şöyle buyurdu:

Elhamdülillah, İngiltere yıllık toplantısı, bereketlerini dağıtarak ve Allah’ın lütuflarını aşikar ederek tamamlandı. Bu üç gün çok bereketli idi. Şimdi bazı misafirlerin izlenimlerini özet olarak sunacağım. Bundan, calsanın bereketlerinin yabancılar üzerinde de ne kadar etkili olduğu anlaşılmaktadır.

Benin’den Velintin bey, ki kendisi sekiz sene bakan olarak kaldı ve şu anda da parlamento üyesidir, o şöyle dedi: Calsa salanadan elde ettiğimi çok büyük paralar harcayarak bile elde edemezdim. Ben bu güne kadar, bu kadar iyi organize edilmiş bir toplantı görmedim. Bu toplantıya çeşitli milletlerden, değişik renk ve ırklardan kırk bine yakın kişi katıldı ama yine de o kadar sakin bir ortamdır, büyük, küçük, yaşlı, genç, kadınlar, genç kızlar, hepsi yüce ahlak ile yek diğerinin rahatı için çalışmaktadır. Bu öyle hayret verici bir durumdur ki bu kadar büyük kalabalıkta ne bir polis ne bir asker görülmektedir. Her tarafta Ahmediye Cemaatinin gönüllü çalışanları görülmekteydi. Ben düşünüyordum ki bu devirde karşılıksız ve menfaatsiz iş yapmak nasıl mümkün olabilir. Sonra ben şu neticeye ulaştım ki bu ancak Ahmediye Cemaatinde Hilafetin sayesinde mümkündür. Ben diyebilirim ki gerçek İslam’ı dünyaya sunan Ahmediye Cemaati, kendi üyelerini nasıl ilmi ve manevi olarak ilerletiyorsa ondan çok daha hızlı bir şekilde dünya, İslam Ahmediyete girecektir.

Yine Benin’den, Benin’in Planlama ve Geliştirme Bakanlığında yüksek dereceli memur olan Çivanu Paskal bey şöyle dedi: Ben birçok konferanslar gördüm, fakat sizin calsanız gibi düzenli ve başarılı bir toplantı daha önce asla görmedim. Bu toplantıdaki çalışanlar görevlerini çok iyi biliyorlar ve bunu çok güzel bir şekilde yerine getiriyorlardı. Kırk bin kişiye yemek yedirmek hayret verici idi fakat hepsinden daha büyüğü ve inanılması güç olanı şuydu ki bütün yemek pişirenler ve dağıtanlar gönüllü idi. eğer bütün dünyada bu duygu ile iş yapılırsa, ben kesin bir inanç ile diyebilirim ki dünyada kavgalar sona erer ve insanoğlunun problemleri son bulur. Ben Ahmediye Cemaatini methetmeden geçemem. Bu cemaatin büyüğü, küçüğü, genci yaşlısı, kadını erkeği, hepsi disiplinli ve dindar kimseler.

Haiti başkanının temsilcisi Josef Peyre Bey şöyle dedi: Bu calsa benim hayatımda, asla unutamayacağım çok iyi bir tecrübe idi. gönüllü çalışanların benzersiz iş yapma tarzı benim gözlerimi açtı, hatta İslam ile ilgili düşüncelerimi baştanbaşa değiştirdi.

Ayrikost’tan bir Danıştay mahkemesi hakimi, Temrili bey gelmişti, kendisi aynı zamanda Milli Anayasa Konseyi üyesidir. O şöyle dedi: Ben Müslüman’ım, geçen yirmi yıldan beri çeşitli İslam fırkalarının dinî programlarına katılma fırsatı buluyorum. Ancak İslam ile ilgili, bu üç günlük calsada edindiğim bilgiyi  geçen yirmi yılda elde edemedim. Ahmedi olmayan alimlerde hiçbir bilgi yok. İslam ile ilgili eğer birisi gerçek öğretiyi elde etmek isterse Ahmediye Cemaatine gelmeli.

Japonya’dan gelen heyet içindeki bir bayan, Yokiko Kondo hanım şöyle dedi: Halifenin kadınlara hitabından anlaşılıyor ki Ahmediye Cemaati imamının nasihatleri koruyucu kalkandır ki bunun gölgesinde Ahmediyet ilerliyor. Aileleri birleştirmek ve makine dünyasından dışarı çıkarmak gerçekten şu anda dünyanın ihtiyaç duyduğu şeydir. Biz düşünüyorduk ki Ahmediye Cemaati üyelerinde dini hizmet coşkusu ve hissini kökleştiren hangi güçtür? Bu soru zihnimizde dolaşıp duruyordu. Ancak calsanın birinci günü duaya katılarak ve Ahmediye Cemaati İmamının nasihatlerini dinleyince kesin olarak inandık ki Ahmediye Cemaati ile diğer dünya arasında fark yaratan güç ancak duadır. Calsa salana da sık sık dua etme fırsatı bulduk. Duadan sonra gördük ki bizim kalplerimiz de yumuşadı ve ruhumuza bir canlılık geldi.

Japonya’dan gelen bir misafir, Neşida Bey, Budist dininin ileri gelenidir. O şöyle dedi: Biat törenini gördüğümde hissettim ki bizim bir Rabbimiz vardır, O’nun önünde eğildiğinde kalbe bir huzur geliyor ve günahlar eriyor, ayrıca eğer insan ihtilafları sona erdirip bir olmak isterse olabilir. Biat törenine katılarak gayri ihtiyari gözlerimizden yaşlar boşandı ve biz bile secdeye vardık ve anladık ki gerçekten günahlarımız yıkanıyor.

Endonezya’dan bir bayan misafir, Müslüman kadınların bir kuruluşunun önderidir. O şöyle dedi: İnsanlar diyorlar ki Ahmediye Cemaati küfür ve sapkınlık içindedir ve başkalarını da saptırıyorlar, fakat gerçek şu ki gerçek mümin olan Ahmedilerdir. Onlar namaza bağlılar, Allah’ın haklarını ve kulların haklarını çok iyi bir şekilde eda ediyorlar, birbirlerine saygı gösteriyorlar, her karşılaşmada esselamu aleyküm diyorlar, her programa disiplinli bir şekilde itaatle uyuyorlar.

Endonezya’dan gelen, Ahmedi olmayan bir dini lider, aynı zamanda oradaki bir üniversitede felsefe bölümünün başkanıdır. O şöyle dedi: Gerçek İslam işte budur ve hakiki kardeşlik de ancak budur. Ahmediye Cemaati, örneği hiçbir yerde olmayan tek dünya kuruluşudur. Ahmediye Cematinin sloganı son derece güzel ve  her kalbi etkilemektedir.

Gine Kirakari’nin bir eyaletinin başkanı Saring Beg Kamara hanım şöyle dedi: Ahmediye Cemaati düzenli ve bir imamın işareti ile hareket eden bir cemaattir ve Hak Din’in güzel talimatı işte budur. Bu öğretiye göre hareket ederek biz bugün bir cemaat olabiliriz.

Guatemala’dan bir bayan gazeteci Gleydz Ramirez hanım şöyle dedi: Ahmediye Cemaati İngiltere yıllık toplantısına katılarak gerçek İslam öğretisinden haberdar oldum. Ben, bu barış dolu gerçek İslam ortamından son derece etkilendim. Kesin olarak inanıyorum ki Ahmediye Cemaatinin üyeleri gerçekten barış ve emniyeti fiili olarak ikame ediyorlar.

Meksika’dan, yeni biat etmiş olan Elizabet Parira hanım şöyle dedi: Biliyorum ki İslam barış dinidir, fakat benim ailem benim buraya gelmeme engel oluyordu ve beni korkutuyorlardı. Fakat ben buraya geldiğimde onların söylediklerinin tam tersini gördüm. Havaalanına girdikten itibaren yıllık toplantının üç günü boyunca şahit olduğum, gönüllülerin coşku ve davranışları beni çok etkiledi.

Yine Meksika’dan yeni biat etmiş olan Lorabetis Soveranus hanım şöyle dedi: Gönüllüler benim söylediklerimi asla anlamıyorlardı, fakat lisanın farklı oluşu Ahmediler arasındaki ilişkiye asla engel olamaz. Allah sevgisi hepimizi tek vücut yaptı. Ben, sanki ev halkımla birlikteymişim gibi hissediyorum ve ben Zamanın Halifesinin konuşmalarını dinleyerek bende hangi eksiklikler olduğunu muhasebe ettim. Ve ben şimdi kesin olarak inanıyorum ki doğru yerdeyim ve Allah-u Teala bana doğru yolu gösterdi. Benim içtenlikle temennim şudur ki nasıl benim imanım sağlam olduysa benim ev halkım da İslam’ı öğrensin ve imanları sağlam olsun.

Kamerun’dan Muhammed Mubaho Aziz bey şöyle dedi: Zamanın Halifesinin bayanlara hitabı, yeni neslin terbiyeti için çok önemlidir. Sosyal medya kullanımı nasıl olmalıdır? Bütün bu konular, şuandaki önemli zorunluluklardır. Eğer biz çocuklarımızı o ortamdan kurtaramazsak insanlık ve Hak Din’den çok uzaklaşacaklar. Bu talimatları benimsememiz lazım. Sonra Hz. Emir-ül Müminin’in son konuşmasında yaptığı fahşa’nın (ahlaksızlık) tefsiri çok etkileyici idi. Eğer bizler Vaktin Halifesinin  bu tefsirini anlarsak ve ona göre amel de edersek işte ancak o zaman nesillerimize temiz bir ortam verebiliriz. Fahşa (ahlaksızlık) kelimesinin bu tefsiri beni çok sarstı. Bu öyle güzel bir püf noktasıdır ki ben onu hayatımın bir parçası haline getireceğim.

Filipin’den Corc Krino bey gelmişti. O, ABSCBN tv kanalının tanınmış sabah şovu program sunucusudur. O şöyle dedi: Bu, çeşitli ülkeler, renkler ve milletlerden bu kadar büyük sayıda insanı bir yerde toplu halde görme fırsatı bulduğum hayatımdaki ilk toplantı idi. Bir yayıncı olarak binlerce toplantı görme fırsatım oldu; Fakat o kadar sakin, tahammüllü ve kendine hakim olarak İngiltere yıllık toplantısı idare edildi ki bunun bir örneğini ben asla görmedim. Bu toplantı benim zihnimi öncesinden daha fazla açtı ve bana yeni bir bakış açısı kazandırdı. Bu yüzden Filipin kültüründen farklı olarak, yeni bir kültür ve medeniyet görme fırsatı buldum.

Kanada’dan Kızılderililerin bir heyeti de katılmıştı. Onlar başlarına kendilerinin büyük bir geleneksel tacını da giymişlerdi. Onlardan üç kabilenin lideri ve bir de büyük liderleri katılmıştı. Büyük lider Meks Feninde şöyle dedi: (Ahmediye Cemaati Genç erkekler kolu) Hüdam’ın gönüllü çalışması bizi çok etkiledi. Biz geri gittiğimizde derhal Ahmediye başkanı ile birlikte programlar yapacağız. Ahmedi gençlerdeki disiplini ben hiçbir millette görmedim. Onlardan bir şef Rogoregmen bey şöyle dedi: Benim sigara içme alışkanlığım vardır, hatta pipo içmek bizim dinimizin bir parçasdır ve bu maneviyat için iyi bir şey olarak düşünülür. Fakat Vaktin Halifesi Cemaat üyelerine sigara alışkanlığından sakınmak gerekir dediğinde ben de calsa günlerinde sigara içmeyeceğime söz verdim ve sözüme bağlı kaldım. Yine diyor ki, Vaktin Halifesinin konuşmasını dinledikten sonra benim izlenimim şudur ki eğer sizin söylediğiniz gibi İslam’ın öğretisi sevgi, barışı yaymak ve insanoğluna dert ortağı olmak ise o halde bir Ahmedi mümin olmak benim de çok hoşuma gider.

Başka bir Kızılderili şefi Legravçail şöyle dedi: Bu toplantıda gördüğümüz saygı ve sevgi, bizim yüzyıllardır süregelen birbirimizle sevgi ve kardeşlik içinde yaşadığımız öğretimizle benzer idi. Bizim bütün ihtiyaçlarımız karşılandı. Ben Ahmediye Cemaatinde gördüm ki bu insanlar ne birbirleriyle kavga ediyorlar, ne tartışıyorlar ne de birbirleri aleyhinde bir söz söylüyorlar.

Jameika’dan Ahmedi olmayan bir bayan Evida Elizabet hanım şöyle dedi: Kadınlar ve erkeklerin ayrı ayrı olmaları çok hoşuma gitti. O bizzat kendisi kabul etti ki bu sayede insanların ilgisi dağılmıyor ve insanlar İslam’a ve ibadete daha fazla ilgilerini çeviriyorlar.

Huzur-i Enver şöyle dedi: İşte, herhangi bir kompleks içinde olan Ahmedi kadınların, onun bu tespiti üzerinde düşünmeleri lazım.

İtalya’da bir eğitim merkezinin müdürü olan profesör Rafae lazi bey şöyle dedi: Biat esnasında Ahmedilerin iman durumunu başkaları da hissettiler. Ben sosyoloji okudum, bir kimsenin iman iddiasında ne kadar ciddi olduğunu insanların davranışlarından bilirim. Ve ben Ahmedileri gördüğümde kesin olarak inandım ki bu insanların iman seviyesi çok yüksektir.

Bir misafir, Yent Omeilin şöyle dedi: Bu yıl ilk defa calsa salanaya katılma fırsatı buldum, benim düşünceme göre, Allah-u Teala hakkında az bilgiye sahip olan bir şahıs calsa salanaya katılırsa calsanın bitiminde bir ilim deryası ile geri dönecektir.

Huzur-i Enver elektronik ve basılı medya haberleri ile ilgili bilgileri paylaşarak şöyle buyurdu: İnternet sayfası vasıtasıyla 852 bin defa ziyaret edildi ve videoları da 218 bin kişi seyretti. İnternet ve basılı medyada 53 haber yayınlandı. Radyolarda 20 ve televizyonlarda 4 haber neşredildi. Hepsi birleştiğinde haber sayısı 70 olmaktadır. Bu sayede 26 milyondan fazla insana mesaj ulaştı. Afrika’da 15 televizyon kanalı İngiltere Yıllık Toplantısını neşretti. Toplamda Afrika’da 50 milyon insan,  Calsada yapılanları gördü. Bununla ilgili olarak da yüzlerce izlenim ulaştırıldı.

Huzur-i Enver calsa çalışanlarını yüreklendirerek şöyle buyurdu: Bütün çalışanlar sessiz bir şekilde tebliğ yapıyorlardı, çocuklar da, kadınlar da, erkekler de. Katılanlar genel olarak bu defa şunu beyan ediyorlar ki bütün calsa çalışanlarında olağanüstü bir güzel ahlak görüldü ve hizmet etme coşkuları da olağanüstü idi. Calsaya katılan herkesin Allah-u Teala’ya şükrettikten sonra calsa çalışanlarına da müteşekkir olmaları ve dua etmeleri gerekir. Ben de bütün çalışanlara teşekkür ediyorum, Allah-u Teala onları mükafatlandırsın ve ilerde gerektiği zaman Allah-u Teala yine hizmet etme fırsatı versin. Öncesinden daha fazla hizmet etme fırsatı versin ve daima Ahmediye Hilafetinin yardımcıları olsunlar. Amin.

Önceki

13.07.2018 – Yüce insanlar: Ashab-ı Kiram

Sonraki

24.08.2018 – Peygamber Efendimizin Sahabeleri