11.11.2016 - Tahrik-e Cedit'in 83. yılı - Müslüman Ahmediye Cemaati

11.11.2016 – Tahrik-e Cedit’in 83. yılı

Allah-u Teala MTA televizyonumuzu, Hilafet ile Cemaat arasındaki bağın vesilesi kılmıştır. Hutbeleri mutlaka dinleyin, özetini dinlemek ile tamamını dinlemek arasında büyük fark vardır.

Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 11 Kasım 2016’da Kanada Kalgari’deki Beyt-ün Nur camiinde, Türkiye saatiyle gece 11 buçukta, Cuma hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte MTA’da canlı olarak yayınlandı.

Huzur-i Enver, hutbenin başında hz. Mesih-i Mevud’un (as) iki yazısını sundu. Kendisi şöyle der: Dünyada insan malı çok sever. Bu yüzden rüya tabirinde şöyle yazılıdır: Eğer birisi rüyasında, ciğerini çıkarıp birine verdiğini görürse bunun anlamı maldır. Allah’ın yarattıklarına dert ortağı olmanın büyük bir kısmı malını harcamaya bağlıdır ki bu olmadıkça iman tam ve kuvvetli hale gelmez. Malını Allah yolunda harcamak da insanın temiz fıtratlı ve takva sahibi oluşunun bir ölçüsüdür. Gerçek mutluluğun dayanağı olan Allah’ın rızası, geçici sıkıntılara katlanılmadıkça elde edilemez. Allah’ın rızası için sıkıntıları umursamayan insan ne mübarektir. Bu çağda dünya zanneder ki, onların mutluluğu ve kalp huzuru, mal biriktirmek ve onu sadece kendi rahatı için harcamakla elde edilir. Ancak, İslam’ın gerçek şuuruna varmış bir müminin düşüncesi şudur: Allah’ın, dünya nimetlerini ve kolaylıklarını insan için yarattığına şüphe yoktur, ancak hayatın asıl maksadı, Allah’ın rızası, takva üzerinde yürümek, Allah-u Teala ve O’nun mahlukatının hakkını eda etmektir. Gerçek huzur, mal harcamaktadır. Araştırdığımızda, dünyadaki fesat ve fitnelerin, afra tafra yapıp böbürlenmenin sebebinin, zenginlik sevgisi ve hevesi olduğunu görürüz.

Bu devirde, bir sisteme bağlı olarak Allah yolunda mal harcayan, yalnız Ahmediye Müslüman Cemaatidir ki bu sayede işaat-ı İslam (İslam’ı yayma) görevi yapılır. Bir çok insanlar sıkıntılara katlanarak mal fedakarlığında bulunurlar. Cemaatimizin malî sistemi ve harcamaları çok iyidir.  Huzur-i Enver, çanda ödemekle elde edilen bereketlerden bahsederek bazı olaylar anlattı ve şöyle dedi: Allah-u Teala hz. Mesih-i Mevud’a (as), sevgi dolu bir cemaat vereceğini ve onları imanda ilerleteceğini vadetmişti. Yüce Allah’ın muamelesi bunun doğruluğunu ispat etmektedir. Kim Yüce Allah’a doğru ilerlerse, Allah onları daha da ilerletiyor. Mali fedakarlığın sayısız örnekleri var, onlardan ancak birkaçını sundum. Allah için O’na ilerleyerek mal fedakarlığında bulunanları Yüce Allah hadsiz hesapsız mükafatlandırmaktadır ve bu muamele hemen her ülkede yaşayanlara karşı aynıdır. Bu çandalar, Allah’ın dini İslam’ın yayılışı için sarfedilmektedir. Merkez, kendi bütçeleri eksik kalan ülkelerde para harcamaktadır. Her yıl, yüzlerce okul, düzinelerce hastane, binlerce tebliğ merkezi, camiler, inşa edilmektedir. Bütün bunlar Tahrik-e Cedit ve Vakf-e Cedit’te toplanan çandalarla yapılmaktadır. MTA televizyonumuz için de milyonlarca dolar harcanmaktadır.

Huzur-i Enver, direk olarak hutbe dinlenilmesini telkin ederek şöyle dedi: Araştırmamıza göre, burada MTA seyretmeye, olması gerektiği kadar hassasiyet gösterilmemektedir, yahut en azından benim hutbelerim direk olarak dinlenmemektedir. Cemaatin yaptığı bunca harcamalar, cemaatin terbiyeti (yani ilmî ve ahlakî gelişimi) içindir. Saat farkı olsa bile hutbe tekrar tekrar yayınlanmaktadır, en azından onu dinlemek gerekir. Cemaatimizden olmayan sayısız insan bunları dinlemektedir, hatta bize yazmaktadır da. Yüce Allah MTA televizyonunu, Cemaati hilafet ile birleştirmenin bir yolu yapmıştır. Eğer sizler evlerinizde buna ilgi göstermezseniz, yavaş yavaş sizin evlatlarınız uzaklaşmaya başlayacaklardır. Pişmanlık başlamadan önce kendinizi hilafetle birleştirin, bunun en iyi yolu olarak Allah-u Teala MTA’yı lütfetmiştir. MTA televizyonumuzda birçok iyi program olmaktadır, ancak en azından hutbeleri mutlaka dinleyin. “Mürebbi sahip bize hutbenin özetini anlattı ve ne söylendiğini biliyoruz,” demeyin. Özetini dinlemek ile tamamını dinlemek arasında büyük fark vardır.

Huzur-i Enver hutbenin sonunda, Tahrik-e Cedit’in seksen üçüncü yılının başladığını ilan ederek geçen yılın raporlarını sundu ve şöyle dedi: Allah’ın lütfu ile Cemaatimiz, 10 milyon 933 bin sterlin mali fedakarlık yapmaya muvaffak oldu. Bu, geçen yıldan 701 bin 700 sterlin fazladır. Cemaatlerin sıralaması bakımından Pakistan her zaman birinci sırada olur. Ondan sonra Almanya, İngiltere, Amerika, Kanada, Hindistan, Avustralya, Ortadoğu Cemaatleri, Endonezya, Gana, İsviçre’dir. Kişi başı ödeme bakımından sıralama; Amerika, İsviçre, İngiltere, Finlandiya, Singapur, Almanya, İsveç, Norveç, Japonya ve Kanada’dır. Afrika ülkelerinde; Mariçüs, Gana, Nijerya. Tahrik-e Cedit’e katılanların sayısı 90 bin arttı ve 1 milyon 404 bin kişi oldu.  Pakistan’ın üç büyük şehri, Lahor, Karaçi ve Rabvah’tan bahsederek, darlığa rağmen Pakistan’ın çanda seviyesi çok yüksek olur. Son olarak Huzur-i Enver, Almanya, İngiltere, Kanada, Amerika, Hindistan, Avustralya’nın onar cemaatlerinin sıralamasını beyan ederek şöyle dedi: Allah-u Teala bütün bu katılanların mal ve nüfuslarına hesapsız bereket versin ve onların fedakarlıklarını kabul buyursun, gelecekte de daha fazla fedakarlıklar yapmaya muvaffak kılsın ve hilafet ile daima güçlü bağı olsun. Amin

Kaynak: Daily Alfazl, 15 Kasım 2016

Bir Öncekini Oku

04.11.2016 – Regina Camii, Kanada

Bir Sonrakini Oku

18.11.2016 – 2016 Kanada Turu