15 Mayıs 2015 Cuma Hutbesi Özeti
Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 15 Mayıs 2015’de Beytü’l Futuh Camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte her zaman olduğu gibi MTA’da canlı olarak yayınlandı.
Huzur-u Enver, Pakistanda Ahmediye Cemaatinin gazeteleri, dergileri ve Mesih-i Mevud’un (as) kitaplarının neşredilmesine Pencap hükümeti tarafından yasaklama getirilmesi hakkında şöyle buyurdu ki, insanlar bana da yazarlar ve faks vesaire yoluyla üzüntülerini belirtirler. Unutmamalıyız ki bunlar yeni şeyler değildir. Ahmediye Cemaati kurulduğundan beri böyle hareketler yapılageldi, yapılıyor ve gelecekte de olacak. Böyle hareketlerden daha önce de Cemaate zarar gelmedi ve inşallah ilerde de asla zarar gelmeyecek. Ancak daimi olarak, muhaliflerin bu davranışları, bizim imanımızı parlatmak için ve Mesih-i Mevud (as) ile bağımızı ilerletmek için gübreleme işi olmalı. Eğer, Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) kitaplarını okumaya daha önce bizim ilgimiz az idiyse şimdi daha fazla ilgi uyandırması lazım. Hüda Teala, Mesih-i Mevud’u (as) ilim ve marifet hazineleriyle gönderdi ve başarı sözü verdi. Biz daima, büyük engellemeler ve muhalefetlerden sonra Cemaatin ilerlemesinin daha da arttığını gördük. Bize ne kadar baskı yapılırsa, Allah-u Teala o kadar lütuflarını artırır. İnşallah şimdi de daha iyi olacak, o yüzden endişe edilecek hiçbir şey yoktur. Bir zamanlar, işaata yasaklama getirilmekle zarara uğrayabilme kaygısı vardı. Şimdi Allah’ın lütfu ile bu ilim ve marifet hazinesi göklere yayılmıştır ki bir düğmeye basmakla önümüze gelir. Bizim görevimiz, Hazreti Mesih-i Mevud’un (as) ilmî kelamından ve kitaplarından olabildiğince istifade etmeye çalışmaktır.
Huzur-u Enver, Hazreti Mesih-i Mevud’un (as), Allah-u Teala ve Resulüllah’ın (sav) şanı ve yüksek makamı hakkındaki yazılarını sundu. Kendisi şöyle der: Salavat ve selam Hazreti seyyidü’r Rusül (Resullerin önderi) Muhammed Mustafa (sav) ve onun âli ve ashabının üzerine olsun ki Allah-u Teala onun vasıtasıyla yoldan sapmış bir dünyayı doğru yolda yürüttü. Unutulmuş yaratılışı doğru yola getiren o mürebbi ve fayda verene; insanları şirk ve put belasından kurtaran o muhsin ve ihsan sahibine; tevhid ışığını dünyaya yayan o nur ve nur saçana; ölülere hayat suyu içiren o kerim ve keramet sahibine; ümmeti için gam çeken ve dert yüklenen o rahim ve sevgi sahibine (salat-ü selam olsun.)
Vadedilen Mesih ve Mehdi hazretleri, Resulüllah’ın (sav) ahlakı ile ilgili şöyle der: Resulüllah (sav) üzerinde tam bir açıklıkla her iki durum, yani darlık durumu da fetih ve başarı durumu da gerçekleşti ve bu her iki durum öyle bir sırayla geldi ki Resulüllah’ın (sav) bütün yüce ahlakları güneş gibi parladı. Cömertlik, takva ve kanaatkarlık, mertlik, cesaret, İlâhî aşkla ilgili ne kadar yüce ahlak varsa onları Allah, Hz Hatemü’l Enbiya’da (sav) öyle gösterdi ki onun misali dünyada ne daha önce görüldü ve ne de gelecekte görülecek.
Tekrar Hazreti Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurur: O insan, kendi zatıyla, özellikleriyle, fiilleriyle, amelleriyle, manevi ve pak kuvvetinin kuvvetli deryasıyla tam numunesini ilmen, amelen, doğrulukla ve delil ile gösterdi ve insan-ı kamil dendi. O kamil nebi idi ve kamil bereketlerle geldi. O mübarek nebi, Hazreti hatemü’l Enbiya, İmamü’l Asfiya, Hatmü’l Mürselin, peygamberlerin iftiharı Muhammed Mustafa (sav) dir. Sonra Hazreti Resulüllah’ın (sav) bazı ihsanlarından bahsederek Mesih-i Mevud (as) şöyle der: O bizim için, kerem eyleyen, tüm hayırlı emirlerde kemal sahibi, bütün resullerin ve nebilerin hatemi olan bir resul gönderdi. Ey Allah! Ceza gününe ve ebediyete kadar Resulüllah’a (sav) rahmet ve selam gönder ve onun pak, temiz âline ve onun yardımcısı olan Ashab-ı Kirama da selam gönder. Başka bir yazıda Mesih-i Mevud (as) şöyle der: Bir kimse Kuran’ın itaatinden zerre kadar çıkarsa, o iman dairesinden çıkar ve bir kimse Resulüllah’ın (sav) hükümlerini zerre kadar bile terkederse o mahvoluş çukuruna düşer. Şimdi yeryüzünde insanoğlu için Kuran’dan başka kitap yoktur ve bütün insanlık için şimdi Resulüllah’tan (sav) başka bir şefaat edici yoktur. O yüzden bu celal sahibi peygamberi gerçek bir sevgiyle sevmeye çalışın ve onun dışında başka birisine üstünlük tanımayınız ki gökte necat bulmuş sayılasınız. Gök altında ne ona eşit mertebede bir peygamber var ve ne de Kuran’a eşit bir kitap var. Allah-u Teala bu seçkin nebi (sav) dışında hiç kimsenin ebedi olarak yaşamasını istemedi.
Huzur-u Enver, son olarak Kadiyan dervişlerinden Muhammed Musa Bey ve Hazret Doktor Mir Muhammed İsmail (ra) beyin kızı ve muhterem seyyid Hazret-üllah Paşa beyin hanımı olan Sahibzade Emetü’r Refik hanımefendinin vefatlarından dolayı onların hayırlı amellerinden bahsetti ve gaip cenaze namazını kıldıracağını bildirdi.