Ekselansları, Almanya Şansölyesi
Angela Merkel
Federal Başbakanlık
Willy-Brandt-Str. 1, 10557 Berlin
15 Nisan 2012
Sayın Şansölye
Günümüz dünyasının korkutucu ve son derece endişe veren durumunun ışığında, size yazmayı gerekli gördüm. Almanya’nın Şansölyesi olarak belirgin bir etki ve güce sahip bu-lunduğunuz için, ülkenizi ve dünyayı etkileyecek kararları alma yetkisine de sahipsiniz. Bugünlerde dünya bloklar halinde bölünürken, aşırıcılık artmakta, keza mali, siyasi ve ekonomik durum da gittikçe kötüye gitmektedir. Her türlü nefreti söndürmeye ve barışın temelini atmaya acil olarak ihtiyaç vardır. Bunu, ancak her bireyin hassasiyetlerine saygı göstermekle başarmak mümkündür. Hâlbuki bu, tam olarak dürüstçe ve erdemle uygulanmadığında, dünyanın durumu da hızla kontrolden çıkmaktadır. Çoğu ülke tarafından adaletin gereğinin yerine getirilmediğini ve sonuçta bir başka Dünya Savaşının temelinin atıldığını gözlemlemekteyiz. Büyük küçük sayısız ülke nükleer silahlara sahiptirler. Bunun sonucu olarak, eğer Dünya Savaşı bugünlerde patlak verecek olursa, o zaman geleneksel silahlar yerine nükleer silahlar ile savaşılacaktır. Bir nükleer savaş sonucu ortaya çıkacak olan tahribat ise, son derece yıkıcı olacaktır. Onun etkileri orta vadeli neticeler ile sınırlı kalmayacak, gelecek nesiller bile onun uzun vadeli etkilerinden mustarip olup, ciddi tıbbi ve kalıtsal özürlerle dünyaya gelecekler.
Bundan dolayı inancıma göre dünyada barışın tesisi için, gerçek adalet gereklidir ve tüm insanların düşünce ve ibadetleri de onurlandırılmalıdır. Birçok Batı ülkesinin, aralarında Müslümanların da bulunduğu, fakir ya da az gelişmiş ulusların insanlarına kendi ülkelerinde cömertçe yerleşim izni vermelerini takdir ile karşılamaktayım. Şüphe yok ki, onlar arasında da son derece uygunsuz davranıp, Batılı ülke halklarının kalplerinde güvensizlik yaratan, sözde Müslüman bir azınlık da bulunmaktadır. Ancak onların davranışlarının İslam ile bir alakası olmadığı açıktır. Böylesi aşırı kimseler, yeryüzüne barış, sevgi ve uzlaşı mesajı getiren Hz.Resulullah’ısav samimiyetle sevmemektedirler. Doğrusu, bir avuç sapmış insanın davranışları, dinimize karşı itirazlarda bulunmak ve çoğunluğu samimi ve masum olan Müslümanların duygularını incitmek üzere dayanak olarak kullanılmamalıdır. Toplumda barış iki yönlü bir süreç olup, yalnızca, bütün tarafların karşılıklı uzlaşmada beraberce çalışmaları ile sağlanabilir. Batılı insanların kalplerindeki güvensizlik sonucu, uluslar ve insanlar arasındaki ilişkiler gelişeceği yerde, gayrimüslimlerin tepkileri her geçen gün daha da kötüleşmekte ve Müslümanlarla gayrimüslimler arasında bir uçurum oluşturmaktadır.
Görüyoruz ki büyük güçler, bazı Müslüman grup ve ulusların yanlış eylemlerini dayanak alıp, kimi çıkarları, dürüstlük ve adalete tercih etmektedirler. Dünyanın bazı güçlü ülkeleri, belli ülkelerin zenginlik ve kaynaklarını kolayca elde etmeyi arzu ederken, rakip ülkelerin ise aynı kaynaklara tam olarak erişmelerini önlemek isterler. Bunun için kararlarının dayanağı ise, insanlara yardım, ya da dünya barışıdır. Daha da ötesi, dünyanın mevcut durumunun ardındaki önemli bir etken de ekonomik darboğazdır. Bu bizleri yeni bir Dünya Savaşına da çekmektedir. Aslında doğruluk tam manası ile sergilenecek olsa, bu ülkelerden bazıları aralarında adil ilişkilere dayanan, uygun endüstriyel ve ekonomik bağlar oluşturmak suretiyle, birbirlerinden yarar sağlayabileceklerdir. Onlar, birbirlerinin kaynaklarından haksız fayda sağlamak çabası yerine, bir araya gelip karşılıklı olarak yardımcı olmayı istemelidirler. Özetle günümüz dünyasında hâkim keşmekeşin dayandığı öne çıkan etken, huzursuzluk ve endişenin geniş ölçüde yayılmasına neden olan, adaletin hiç kalmamış olmasıdır.
Bundan dolayı ricam, bir Dünya Savaşını önlemek için sonuna kadar çaba sarf etmenizdir. Bütün enerjiniz ve etkinizi, dünyayı önümüzde bulunan korkunç yıkımdan kurtarmak için kullanınız. Haberlerin bildirdiğine göre, Almanya İsrail’e nükleer silahlar ile donanımlı üç denizaltı sağlayacaktır. Bir Alman profesör, böyle bir kararın, ancak İsrail ile İran arasında artan gerginliğin alevlenmesine hizmet edeceğini ifade etmiştir. Unutmamalıyız ki, nükleer silahlar yalnızca dünyanın büyük güçlerinin elinde bulunmamaktadır. Şimdilerde daha küçük ülkeler bile nükleer silahlara sahiptirler. Endişe veren, bu küçük ülkelerin bazılarında liderlerin sorumsuz olmaları ve böylesi silahların kullanımının sonuçlarını da umursamıyor görünmeleridir. Bu nedenle, sizden bir kez daha naçiz ricam, dünyada barışı tesis etmek için elinizden geldiğince çaba sarf etmenizdir. Eğer bu görevde başarısız olursak, nükleer bir çatışmanın neden olacağı yıkım hakkında hiç şüphe olmamalıdır. Bunun yol açacağı ardı ardına sakat doğacak nesiller de kendilerini küresel bir felakete sürükleyen atalarını asla affetmeyeceklerdir. Allah sizin ve tüm dünya liderlerinin bu mesajı anlamalarını nasip eylesin.
En iyi dileklerim ve dualarımla,
Saygılarımla,
MİRZA MASRUR AHMED
Mesihin V. Halifesi
Müslüman Ahmediye Cemaati Başkanı