20.11.2015 - Beytü'l Ahad: Japonya Camii - Müslüman Ahmediye Cemaati

20.11.2015 – Beytü’l Ahad: Japonya Camii

Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 20 Kasım2015’de Japonya’daki Beytü’l Ehad Camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte MTA’da canlı olarak yayınlandı.

Huzur-u Enver (atba) Türkiye saatine göre sabah saat altıda Beytü’l Ehad Camiine teşrif etti. Huzur-u Enver önce hatıra panosunu açtı, topluca dua etti ve daha sonra Cuma hutbesi ile Caminin açılışını yaptı. Huzur-u Enver, Hac suresinin 42. ayetini okuyup tercümesini verdikten sonra şöyle buyurdu: Allah’ın lütfu ile bugün Japonya Cemaati ilk camisini yapmaya muvaffak oldu. Allah-u Teala bunu he bakımdan bereketli kılsın ve sizler cami yapmanın maksadını elde edenlerden olun. Bu cami, kapasite bakımından Japonyanın en büyük camisidir, ancak bizim amacımız ancak, Hazreti Mesih-i Mevud’a (as) biat etmenin maksadına ulaştığımızda tamamlanacaktır. Hazreti Mesih-i Mevud (as) gerçek İslam Ahmediyetin Japonlara kadar ulaşması arzusunu büyük bir şiddetle belirtti.  Geçen günlerde Paris’te meydana gelen olay son derece zalimane bir fiildi. Bu fiili işleyerek insanlar, Hüda Teala’nın öfkesine maruz kalıyorlar. Bu bakımdan bir taraftan kendi ibadetlerinin seviyesini yükseltmek, diğer taraftan İslam’ın güzel talimatıyla insanları Allah’a çağırmak  Ahmediler üzerinde büyük bir sorumluluktur. İşte bu, yapılışının hakkının ödenmesi için beş vakit abad edilmesi gereken camidir. Çünkü Hazreti Mesih-i Mevud (as) buyurdu ki, nerede İslam tanıtılacaksa orada cami yapın, böylece dinin yayılmasının ve İslam’ın tanıtılmasının yolları açılacak.

Huzur-u Enver şöyle buyurdu: Okuduğum ayette Allah-u Teala’nın hakiki kullarının özellikleri beyan edilmiştir; Onlar Hüda Teala’dan korkan, O’na ibadetin hakkını veren, Allah rızası için kendi malından insanlığın iyiliği için harcayanlardır. İşte bizim bunlara dikkat etmemiz gerekir. Buyruldu ki, sağlamlık ve kuvvetten maksat sadece devlet elde etmek değildir. Aksine bir (manevi) heybet ortaya çıkması ve kalbin sükuna kavuşmasıdır. Öyle bazı insanlar vardır ki, biz hilafet için her şeyi feda etmeye hazırız derler, ama onlara aralarındaki küskünlük ve çekişmeleri bitirmeleri ve birlik olmaları söylendiğinde bir sürü bahane aramaya başlarlar. Eğer gerçek mümin olacaksanız fesat bahaneleri ve yolları aramak yerine fedakarlık yaparak emniyet ve barışı ikame edenler olun.

Huzur-u Enver, müminlerin özellikleri ve onların izahını yaptıktan sonra buyurdu ki, MTA (televizyonumuz) da tebliğ ve terbiyetin en iyi yoludur ve zamanın Halifesi ile de irtibatın en kuvvetli yoludur. Anne-babalar kendileri de çocukları da, zamanın halifesinin programlarını dinlemeye dikkat etsinler. Başkalarının kusurlarını aramak yerine yapıcı işlerle vaktinizi geçirin. Görevliler de muhabbet ve sevgi ile insanların terbiyeti ile meşgul olsunlar. Dargınlıkları artırmak yerine sevgiyi çoğaltmaya çabalayın. Evlerde nizama aykırı veya görevliler aleyhinde sözler söylemekle sizler kendi gelecek neslinizi mahvedenler olursunuz. Bu yüzden böyle şeylerden kaçının. Japon Ahmedi Müslümanlara da diyorum ki, dini öğrenin ve iman ve yakinde ilerleyin.

Huzur-u Enver sonunda, Beytü’l Ahad caminin durumunu beyan ederek şöyle buyurdu:  Caminin toplam alanı bin mekrekaredir. İki kat yapılmıştır ve bölgedeki ana yolun tam üstündedir. Ana salonda beş yüzden fazla cemaat için yer vardır. Lacna salonu ve hol ile birlikte yedi yüz sekiz yüz kişi aynı anda namaz kılabilir. Bu cami, kuzey doğu Asya ülkeleri, Çin, Kore, Honkong ve Tayvan vesairede Cemaatin ilk camisidir. Bu yerde satın alınarak yapılan ilk Cami idi. Satın alınması ve inşası vesaire için 137 milyon 800 bin yuan harcandı ki yaklaşık 1 milyon 200 bin dolara tekabül etmektedir. Huzur-u Enver bu caminin inşasında ortaya çıkan engeller ve Allah’ın lütfu ile onların giderilmesi ve inşaatının tamamlanmasından bahsetti. Huzur-u Enver, bu caminin inşaası için mali fedakarlık yapanların iman verici hadiselerini anlattı. Buyurdu ki, caminin inşası ve açılışı cemaatten olmayanlar bile büyük sevgi ve muhabbet gösterdiler. Huzur-u Enver, Cemaatten olmayan bir avukatın kanuni yardımından da bahsetti. Şöyle buyurdu: Ahmediye Cemaati diğerleri üzerinde bir etki yapmıştır ki Cemaatimizin insanları barış ve selameti yayanlar ve İslam’ın temsilcileridir ve halka hizmet etmektedirler. Allah-u Teala bu fedakarlık yapanları Kendi indinden mükafatlandırsın, onların mallarına ve nüfuslarına bereket versin. Ve onların hepsini bu caminin hakkını verenlerden yapsın. Amin.

Kaynak: Roznama Alfazl, 24 Kasım 2015

Bir Öncekini Oku

13.11.2015 – Halifetü’l Mesih I

Bir Sonrakini Oku

27.11.2015 – Japonya Ziyareti