Huzur-i Enver (Atba) 23 haziran 2017’de Londra’da Beytül Futuh Camiinde Cuma hutbesi verdi. Kelime-yi şehadet ve Fatiha Suresini okuduktan sonra şöyle dedi:
Mübarek ramazan ayı geldi ve hızla da geçti. Bizim, bu ayda ne elde ettiğimizi muhasebe etmemiz lazım. Allah-u Teala bu ayda kullarına yaklaşarak dualarını dinler, peki biz O’nun rahmetinden ne kadar istifade ettik, yahut ne söz verdik? Eğer biz, namazları ve cumaları düzenli bir şekilde kılmayı yahut düzenli olarak Kuran okumayı sadece ramazan ayı ile sınırlı tutacaksak, o zaman bu Allah’ı emrine uygun değildir. Ramazan, bir eğitim kampı olarak gelir ve bu aydan geçtikten sonra hayatımızda daha fazla iyileşme olmalı.
Yüce Allah, “ekımıs salate” (namazları ikame edin) ve “hafizu ales salavat” (namazları koruyun) emri vermiştir. Özellikle de “salat-il vusta” (orta namaz) hakkında nasihat etti. Çünkü bu, özellikle eda etmesi bize zor gelen namazdır. Birisine sabah namazı kılmak daha zor geliyorsa işte o, o kimse için “salat-il vusta”dır ve onu eda ettiğinde Allah-u Teala ona daha fazla ecir verir. Hz. Resulüllah (sav) şöyle buyurdu: Bir cumadan gelecek cumaya kadar eda edilen beş vakit namaz, büyük günahlardan sakınmak şartıyla, günahlara kefaret olur.
Cuma namazının önemi de aynı şekildedir. Hz. Resulüllah (sav) şöyle buyurdu: Bir kimse üst üste üç cumayı terk ederse Allah-u Teala onun kalbini mühürler, yahut onun kalbi kararır. Cuma namazı kılmayı umursamayan kimselerin bu konuya dikkatlerini çevirmesi lazım. Allah-u Teala sadece ramazandaki cumaları kılın diye emretmedi, bilakis Cuma namazının önemini Kuran-ı Kerim’de beyan etti.
Allah-u Teala şöyle buyurur: Ey inananlar! Cuma gününün bir kısmında namaz için çağrıldığınızda, Allah’ın zikri için acele edin ve alışverişi bırakın. Eğer bilgi sahibiyseniz, bu si¬zin için (çok) hayırlıdır. (62:10)
Cuma namazı için hatırda tutulması gerekir ki bu namaz erkekler için farzdır. Kadınlar eğer Cuma namazına gelirlerse kendileri için daha fazla ecir kazanmalarına vesile olur. Bazen kadınların Cumaya gelmeleri sayesinde onların çocuklarında da bu konuya ilgi uyanır. Tabii ki bayram namazına herkesin gelmesi gereklidir. Ahmedilerin unutmaması lazım ki onların işlerinden izin alıp Cuma namazına mutlaka gelmeleri gerekir. Eğer bu mümkün olamıyorsa o zaman işyerleri birbirine yakın olan iki üç Ahmedi bir araya gelerek Cuma namazını eda etsinler. Velhasıl, hiçbir Ahmedinin dünyevi bir sebepten dolayı cumayı asla terk etmemesi gerekir.
Aynı şekilde Kuran-ı Kerim okumayı, ramazana ilave olarak normal günlerde de sürdürmek gerekir. Allah-u Teala buyurdu ki:
“Sabahleyin Kur’¬an (okumayı kendine gerekli kıl.) Şüphesiz sa¬bahleyin Kur’an okumak, (Allah Katında) makbule geçen (bir ameldir.)” (17:79)
Bütün yıl boyunca, pür dikkat ve anlayarak Kuran okumak konusunda asla gevşeklik olmamalı. Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurdu: Kuran’a saygı gösterenler gökte saygı göreceklerdir. Hz. Mesih-i Mevud (as) içlerinde devamlı olarak pak değişiklik yaratmalarını kendi cemaatine daima telkin etti. Her türlü kötülük ve pislikten uzak durun ve iyiliklerde daha fazla ilerleyin. Bu ramazandan sonra Yüce Allah’ın bütün emirlerine uygun olarak hareket edeceğimize herkesin kesin söz vermesi lazım. Allah-u Teala bizi buna muvaffak kılsın.
Hutbenin sonunda Huzur-i Enver, Muhterem Müştak Zühre Hanım ve Mükerrem Ebubekir beyin gaip cenaze namazlarını kıldıracağını bildirdi. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.
Kaynak: https://www.alislam.org/friday-sermon/2017-06-23.html