23 Mart gününün önemi, Hz. Mesih-i Mevud’un (as) gelişinin gayesi ve sorumluluklarımızın yerine getirilmesi için telkin
Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 25 mart2016’da Beytü’l Futuh Camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte MTA’da canlı olarak yayınlandı.
Huzur-i Enver şöyle dedi: 23 mart günü, Ahmediye cemaatinde çok büyük öneme sahiptir. O gün Allah-u Teala, hz. Mirza Gulam Ahmed Kadiyani’ye (as) vadedilen mesih ve mehdi olduğunu ilan etmesini bildirdi. Unutmamamız gerekir ki Hz. Mesih-i Mevud’a (as) inanmak bir yandan mutluluk ve şükür yeridir, öbür taraftan da bize sorumluluklar yükler. İşte bizim bu sorumlulukları bilmeye ve onları yerine getirmeye dikkat etmemiz gerekir. Bizim sorumluluğumuz, Hz. Mesih-i Mevud’un (as) yerine getirmek üzere tayin edildiği işleri ilerletmektir. Onun tayin edilişinin maksadı neydi ve biz bunu ne kadar anladık ve benimsedik ve bunu yaymak için kendi rolümüzü ne kadar yerine getirdik? Hz. Mesih-i Mevud (as) buyurur ki, Hüda Teala’nın yapılması için beni memur ettiği iş şudur: Allah-u Teala ve O’nun mahlukatı arasında meydana gelmiş olan ayrılığı sona erdirerek muhabbet ve ihlas bağını tekrar oluşturmak. Dinin, dünyanın gözünden gizlenmiş olan doğruluklarını ortaya çıkarmak. Nefsani karanlığın aşağı düşürdüğü ruhaniyetin örneğini göstermek. En önemlisi de, her şirkten arınmış olan halis ve parıldayan tevhidin fidanını ümmet arasında tekrar yeşertmek.
Huzur-i Enver şöyle dedi: Hz. Mesih-i Mevud’un (as) bu işler için Hüda Teala beni gönderdi, sözünden apaçık bellidir ki bunun anlamı şudur: Kendisine inananlar, bunları kendi içlerinde meydana getirerek İslam’ın güzelliğini ve canlı bir din olduğunu dünyaya göstersinler. İşte bizim birinci sorumluluğumuz, Allah-u Teala ile bağımızı ilerletmek ve güçlendirmektir. Hz. Resulüllah (sav) ile bağ kurun ve muhabbet ve ihlasta ilerleyin. Bunun için bizim amellerimizi de örnek haline getirmemiz gerekecektir. Maneviyatta ilerlemenin örneğini de yerleştirmek gerekecek. Nefsani isteklerimizi uzaklaştırmamız gerekir. Dünyaya anlatmak lazım ki, O Allah, eskiden olduğu gibi bugün de duaları dinler ve Kendi kullarına cevap verir. Dünyaya anlatmak gerekir ki, Allah-u Teala bir ve tekdir ve bizim bekamız ancak O bir ve tek olan Allah ile birleşmektedir.
Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurur: Bu aciz, “bütün mevcut dinler arasında ancak Kuran-ı Kerim’in getirdiği İslam dini hak üzerindedir ve Allah’ın rızasına uygundur,” mesajını Allah’ın yarattıklarına ulaştırmak gayesiyle gönderilmiştir. Unutmayınız ki, benim cemaatim eğer bir sahtekarlık üzerine kurulu ise onun adı ve izi dahi silinecektir. Fakat Allah-u Teala tarafından ise, ki kesinlikle O’nun tarafındandır, o zaman bütün dünyanın muhalefetine rağmen büyüyecek ve yayılacaktır ve melekler onu koruyacaktır. Huzur-i Enver şöyle dedi: Bugün 127 sene geçtikten sonra, biz, Allah’u Teala’nın desteğinin kendisiyle birlikte olduğunu ve Cemaatin de Allah’ın lütfu ile ilerlemekte olduğunu görmekteyiz. İşte, kendimizde pak değişiklik yaratarak kendimizi Hz. Mesih-i Mevud’un (as) amaçlarını elde etmede yardımcı durumuna getirmek, bizim üzerimize farzdır.
Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurur: Hüda Teala beni ortaya çıkarttı ki ben, o gizli hazineleri dünyaya göstereyim ve o apaydınlık cevherlerin üzerine atılmış pis itiraz çamurlarından onları temizleyeyim. Hak dinin muhalifleri kalem ile bize saldırmak isterler, o halde itiraz edenlere cevap vermek yerine kılıç göstermek ne kadar zulümdür. Allah-u Teala boş övünmeleri değil, bilakis hakiki takvayı ister ve gerçek paklıktan hoşlanır. Huzur-i Enver, geçtiğimiz günlerde Belçika’da meydana gelen terör eylemini sert bir şekilde kınadı. Huzur-i Enver şöyle devam etti: Hz. Mesih-i Mevud (as) kendi doğruluğuna dair dört çeşit alametten bahsetti. Birincisi, Arapça dilindeki maharet, ikincisi duaların kabulü mucizesi, üçüncüsü gaybi haberlerdir ve dördüncüsü Kuran-ı Kerim’in hikmet ve marifetleridir. İşte özellikle bu dört alamet benim doğruluğumu ispatlamak için bana verildi. Huzur-i Enver, 23 mart ile ilgili telefon mesajı vasıtasıyla tebrik etmek hakkında gerekli bir açıklamada bulunarak şöyle dedi: Herhangi bir şeyden men etmek veya teşvik etmek Hilafetin işidir. İşte bu yüzden herkes hilafetin arkasında kalsın. Eğer zamanın halifesinden öne geçmeye çalışırsanız kayıp düşeceksiniz.
Huzur-i Enver hutbenin sonunda, iki cenazenin gaip cenaze namazını ve bir cenazenin de hazır cenaze namazını kıldıracağını duyurdu.
Kaynak: Roznama Alfazl, 29 Mart 2016