Huzur-i Enver (eyyedehullah), 27 Ekim 2017’de Londra’da Beytül Futuh camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Kelime-yi şehadet ve Fatiha suresinden sonra şöyle dedi:
Hz. Mesih-i Mevud (as), gerçek iyiliğin ne olduğu ve iyilikte nasıl ilerlenebileceği konusunu kendi yazılarında detaylarıyla açıkladı. Şöyle buyurdu: İyilik, Allah’a doğru ve İslam’da ilerlemenin bir merdivenidir. Şeytan her yolda insanları ayartır. Mesela, taze ekmek varken, fakire kuru ekmek vermek gerçek iyiliğe aykırıdır. Velhasıl gerçek iyilik için her konuda ince düşünmek ve dikkat etmek şarttır. Bu gerçek iyilik nasıl meydana gelir? Buyurdu ki, gerçek iyilik için Allah’ın varlığına iman olması gerekir ve iman şu ki Allah-u Teala her şeyi görmektedir.
Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurur: İnsanın, ben zina yapmadım yahut hırsızlık yapmadım diye bu kadarıyla mutlu olması yeterli değildir. Bu öyle büyük bir şey değildir. Aksine kötülükler terk edilip iyilikler benimsenmedikçe manevi hayatta canlı kalınamaz. İyilikler gıda hükmündedir, yani nasıl ki gıda olmadan insan hayatta kalamazsa aynı şekilde iyi ameller olmaksızın manevi olarak hayatta kalamaz.
Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurdu: iyilik içi de dışı da aynı şekilde olan şeydir. İyiliğin asıl olan bölümü Hüda Teala’ya imandır. İnsanın imanı ne kadar az ise iyi amellerinde o kadar eksiklik oluşur. Bizim cemaatimizin birinci sorumluluğu, Allah-u Teala’ya gerçek imanı elde etmektir. Huzur-i Enver şöyle dedi: Allah’a olan imanımızı güçlü hale getirmek bizim hedefimiz olmalıdır. İşte ancak o zaman iyi amellerde bulunabilirsiniz, işte o zaman “hayr-ül beriyye” (yaratılanların en iyisi) ne katılanlar olacaksınız.
Aynı şekilde hz. Mesih-i Mevud (as), salih insanlar caiz olan şeylerde de dengeli davranırlar ve haddi aşmazlar, konusunu da açıklayarak beyan etti. İnsanın iyi şeylerden istifade etmemesi asla doğru değildir. Allah-u Teala iyi şeylerden istifade etmeyi Peygamberlerine bile yasaklamadı. Elbette o insanlar böyle şeylere kendilerini kaptırmadılar, onların gerçek amacı her durumda din ve Allah’ın yakınlığıdır.
Yine hz. Mesih-i Mevud (as) iyilikle ilgili şöyle buyurdu: Unutmayın ki dert ortaklığının kapsamı bence çok geniştir. Ben, günümüzün cahilleri gibi, sadece Müslümanlarla dert ortağı olun demem. Ben diyorum ki Allah-u Teala’nın bütün mahlukatına dert ortağı olun, o ister Hindu olsun, ister Müslüman. Dert ortaklığını sadece ve sadece kendi kavmiyle sınırlı tutmak isteyen insanların sözlerinden asla hoşlanmam.
Yüce Allah bizi, iyilikleri Allah rızası için yapanlar olmaya muvaffak kılsın. Hutbenin sonunda Huzur-i Enver şu üç kişinin gaip cenaze namazını kıldıracağını bildirdi: Sayın Mürebbi Hamid Maksud bey, Tanzanya’nın eski cemaat başkanı sayın Ali Seyyidi bey, muhterem Nusret Begüm hanım.
Kaynak: https://www.alislam.org/friday-sermon/2017-10-27.html