Bugünden itibaren İngiltere Ensarullah kuruluşunun içtiması başlıyor. Ensarın özellikle namaza dikkatini vermesi lazım. Kırk yaşından sonra, “bizim ömrümüzün günleri azalıyor ve öldükten sonra Rabbimizin huzurunda hesap vereceğiz,” diye insanın daha fazla hissiyatının olması gerekir. “Öyle bir halde Allah’ın huzuruna çıkayım ki hukuk-ullah (Allah’ın hakları) ve hukuk-ulibad (kulların haklarını) ödeyen birisi olayım, diye bir dert taşıyor olmalıyız.
Namazla ilgili olarak unutmamalıyız ki Allah-u Teala namazın ikame edilmesini emretmiştir. Bunun anlamı, birincisi namazların cemaat ile kılınması, ikincisi de vaktinde eda edilmesidir. Ensarın bu konuya özel dikkat vermesi lazım. O ancak sorumluluklarını yerine getirdiğinde ensarullah, yani Allah’ın yardımcısı olabilir. H. Mesih-i Mevud (as) “Bizim silahımız duadır,” buyurdu. O halde namazda düzenlilik olmaksızın biz nasıl onun görevinde yardımcı olabiliriz.
Hz. Mesih-i Mevud (as), namazı düzenli olarak kılın, buyurdu. Bazı insanlar günde sadece bir namaz kılarlar. Namazdan, asla muafiyet yoktur. Hatta peygamberler bile namazdan muaf olmazlar. Bir defasında Hz. Resulüllah’ın (sav) yanına bir grup geldi ve namazdan muaf tutulmak istediler. Hz. Resulüllah (sav) buyurdu ki, bir dinde amel yoksa onda hiçbir şey yoktur.
Yine hz. Mesih-i Mevud (as) namazın hakikatinden bahsederek şöyle buyurdu: Namaz nedir? Özel bir duadır. Ancak insanlar onu padişahların vergisi gibi zannederler. Akılsızlar anlamıyorlar ki namazın Allah’a ne faydası vardır. Namazın faydası bizzat insanadır ki ancak onun sayesinde gerçek maksadına ulaşır.
Yine şöyle buyurdu: Namaz öyle bir şeydir ki onun sayesinde dünya da süslenir din de. Fakat bazı insanlar öyle bir namaz kılarlar ki namaz onlara lanet eder. Namaz öyle bir şeydir ki her kötü davranıştan korur ve böyle bir namaz Allah-u Teala’nın yardımı olmaksızın elde edilemez. Bunun için Allah’ın huzurunda huşu ve dua gerekir. Velhasıl sizin hiçbir gününüz duasız geçmesin.
Yine şöyle buyurdu: Ben görüyorum ki insanlar, Allah’ın namaza koyduğu lezzetten habersiz oldukları için namazda gafil oluyorlar. Yüce Allah’a son derece sancı ile dua etmek gerekir ki meyveye nasıl lezzet koymuşsa aynı şekilde bir defa namazın lezzetini de tattırsın. Tatmış olan insan onu hep hatırlar. Görüyorum ki bir içkici neşesini bulamadıkça içki kadehlerini içmeye devam eder. Akıllı bir insan bu misalden istifade edebilir. Yani insan namazdan lezzet alamadıkça namaza devam etmeli. Yani lezzet alamadıkça, tadını alıncaya kadar namaz kılmaya devam etsin.
Hz. Mesih-i Mevud (as) yine şöyle buyurdu: İnsan namazda tembellik gösterdiğinde bunun gerçek sebebi, onun ilgisinin Allah-u Teala yerine başka taraflara olmasındandır. Bu yüzden namaz alışkanlığı ve düzenli olarak Allah’a yönelmek çok gereklidir. Bu sayede yavaş yavaş tabii bir meylin oluştuğu vakit gelecek ve özel bir nur insana nasip olacaktır.
Namaz içinde vesveseler gelmesi ile ilgili olarak şöyle buyurdu: Tam olarak Allah’a yönelmeyen insanların kalbinde başka düşünceler oluşur. Bir tutuklunun durumuna bakın ki hakimin karşısında o nasıl tam bir dikkatle durur. Aynı şekilde insan dürüst kalple bütün dikkatini Allah’a çevirirse onun kalbine vesveseler sokmaya şeytanın hiçbir mecali olamaz.
Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de وَالَّذِیْنَ جَاھَدُوْا فِیْنَا لَنَھْدِیَنَّھُمْ سُبُلَنَا yani Bizim yolumuzda çaba sarfedenlere Biz yollarımızı mutlaka gösteririz, buyurmuştur. Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle dedi: Tam bir çaba ile Allah’ın yolunda devam ederseniz hedefinize ulaşacaksınız. Namaz öyle bir şeydir ki miraç mertebelerine kadar ulaştırır. O varsa her şey vardır.
Yine aynı şekilde hz. Mesih-i Mevud (as) cemaatin dikkatini teheccüd namazına da çekti. Ensarullahın da özellikle buna dikkat etmeleri gerekir. Buyurdu ki, bu hayatta bütün nefesler dünyevi işler için harcandıysa o zaman ahiret için ne topladınız. Teheccüd için kalkın ve özel bir ilgi ve şevk ile onu eda edin.
Hz. Resulüllah (sav), قرۃ عیني فی الصلوۃ yani benim gözlerimin serinliği (kalbimin ferahlığı) namazdadır, buyurdu. Allah-u Teala hepimizi namazlarımızı korumaya muvaffak kılsın ve bizler tam bir mutlulukla namazları eda edenler olalım. Amin.
Kaynak: https://www.alislam.org/friday-sermon/2017-09-29.html