Hz. Halifetü’l Mesih 5 (Allah yardımcısı olsun) 7 Ocak 2023’de İslamabad Mübarek camisinde Cuma Hutbesi verdi. Hutbe çeşitli dillerde tercüme ile birlikte MTA televizyonunda canlı olarak yayınlandı.
Huzur-i Enver, kelime-yi şehadet, Fatiha suresi ve Âl-i İmran Suresinin 93. Ayetini ve tercümesini okuduktan sonra, şöyle buyurdu: Hz. Mesih-i Mevud (as) bu ayeti açıklayarak şöyle buyurur: Siz, sevdiğiniz maldan Allah yolunda harcamadıkça necata kadar ulaştıran gerçek iyiliğe ulaşamazsınız. Buyurdu ki, siz sevdiğiniz malı insanoğluna dert ortağı olmak için harcamadıkça hakiki iyiliği elde edemezsiniz. Kısacası Allah-u Teala mal fedakarlığına o kadar önem verdi ki Allah rızasını elde etmek için çabalamak şartıyla Allah’ın razı olduğu gerçek iyilik, sevdiğiniz şeyleri mahlukatın derdine ortak olmak için harcadığınızda kurtuluşa vesile olur.
Allah-u Teala’nın yolunda ancak birinin sevdiği malı vermesi kabul olur ve bir de onun fedakarlık yaparak Allah’ın rızasını kazanmak için vermesi gerekir. İşte gerçek iyilik budur. Hz. Mesih-i Mevud (as) şöyle buyurur: Dünyada insan malı çok sever. Gerçek takva ve imanı elde etmek için Allah şöyle buyurdu: لَنۡ تَنَالُوا الۡبِرَّ حَتّٰی تُنۡفِقُوۡا مِمَّا تُحِبُّوۡنَ yani, siz en sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça gerçek takvayı bulamazsınız. Çünkü Allah’ın mahlukatına dert ortağı olmak ve iyi davranmanın önemli bir yolu mal harcamakla ilgilidir. İnsanoğluna ve Allah’ın yarattıklarına dert ortağı olmak imanın ikinci parçasıdır ki bu olmadan iman kamil ve sağlam olmaz. İnsan isar etmedikçe (yani başkasının hakkına öncelik vermedikçe) başkalarına nasıl faydalı olabilir? Bu ayette işte bu isar öğretisi ve emri verilmiştir. Velhasıl malı Allah yolunda harcamak da insanın paklığının ve takvaya düşkünlüğünün ölçüsüdür.
Hz. Ebubekir’in hayatında Allah için vakfolmanın seviyesi öyle yüksekti ki hz. Resulüllah (sav) bir ihtiyaç olduğunu söylediğinde o, evindeki her şeyi alıp getirdi. Hz. Mesih-i Mevud’un zamanında da onun hedefini gerçekleştirmek içini kitapların yayınlanması ve İslam’ın yayılması için 1. Halifetü’l Mesih hz. Hekim Nuruddin, çok yüce bir örnek ortaya koydu. O, hz. Mesih-i Mevud’a (as) şöyle yazdı: Ben sizin yolunuza kurban olayım, benim neyim varsa o benim değil sizindir. Benim pîrim ve mürşidim huzur! Ben bütün içtenliğimle arzediyorum ki eğer benim bütün malım mülküm dinin yayılması için harcanırsa ben muradıma ereceğim.
Aynı şekilde hz. Mesih-i Mevud’un birçok sahabesi güçleri yettiğince fedakarlıklar yaptılar. O kadar fedakârlık yaptılar ki hz. Mesih-i Mevud (as), ben onların fedakarlıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum, buyurur. Bu fedakârlık ruhu cemaat üyelerinde öyle uyandı ki hz. Mesih-i Mevud’dan sonra devam eden hilafet nizamında da Allah-u Teala her dönemde fedakarlık yapan kimseler ihsan ediyor. Onlar kendi tercihlerini arkaya atıp yarışarak fedakarlıklar yapıyorlar. Cemaat üyeleri Allah’ın lütfu ile birbirleriyle yarışarak bu fedakarlıklara katılıyorlar. Öyle örnekler var ki fedakârlık yapanlar sadece dünyevi faydalar elde etmiyor, imanları da artıyor.
Huzur-i Enver, dünyanın çeşitli ülkelerinden cemaat üyelerinin mali fedakarlıklarının iman verici olaylarını sunarak buyurdu ki Liberya’dan bir muallim sahip şöyle yazıyor: Vakfe Cedid toplamak için yeni biat etmiş bir cemaatten bir gencin evine gittiğinde onun annesi evde para olmadığı için mazeretini beyan etti. Bunun üzerine biz geri geldik. Kısa bir süre sonra o genç koşarak geldi ve kendi okul ödemesinden 250 Liberya dolar çanda vererek, bizim evimiz bu fonun bereketinden mahrum kalmasın. Bir müddet sonra o genç şöyle dedi: Benim bir akrabam benim okul giderlerim için bana iki bin beş yüz Liberya Doları gönderdi. Bununla ben okul ödememi de yaptım ve diğer giderlerim de karşılandı. Allah-u Teala benim fedakarlığımı on kat fazlasıyla ödüllendirdi. İşte bu şekilde Allah-u Teala kalplerde iman ve yakin yaratır.
Gine Konakri’de Mensaya adlı cemaatin mübelliği şöyle diyor: Cemaat üyelerine Vakfe Cedid’in önemi ve bu çandanın bereketleri anlatıldığında bir köyün, şuanda Ahmedi olmuş olan imamı, İlk önce ben çanda vereceğim ki başkaları için örnek olayım dedi ve cebinde var olan on bin Gine Frank’ını çanda olarak verdi. Daha sonra bu imam görüşmek için geldiğinde şöyle dedi: Ben çanda verdikten sonra bir arkadaş bir buçuk milyon Frank hediye olarak gönderdi. Aslında bunu benim fedakarlığım neticesinde Allah-u Teala bana lütfetti. İşte Allah-u Teala’nın yeni biat edenlere davranışı budur.
Tanzanya’nın emiri şöyle yazmaktadır: Bir bayan, iki bin Şiling alıp evin ihtiyaçları için pazara gidiyordu ki Muallim Bey ile karşılaştı. Muallim Bey, Vakfe Cedid çandası için teşvik edince o hemen bin Şiling’i çanda olarak verdi. O kadın henüz azıcık ileri gitmişti ki bir kadın onun arkasından seslenerek ben senden beş bin Şiling almıştım onu geri vermeye geldim, dedi. O bayan geri Muallim Sahib’in yanına geldi ve bin Şiling daha çanda olarak verdi ve şöyle dedi: Allah-u Teala çandanın bereketiyle eskiden vermiş olduğum borç parayı bana geri getirtti.
Nijerya’dan Mübelliğ Bey şöyle yazıyor: Kano Bölgesinden bir Ahmedi, Nasir Bey, üç yıldan beri işsiz olduğu için çanda vermeyi de bırakmıştı. Bu esnada aklına, niye ben kendi gücüme göre çanda vermeye başlamıyorum ki diye bir düşünce geldi ve çanda vermeye başladı. Üç ay sonra bir şirkette pazarlama bölümünde iş nasip oldu. Bu kadar uzun zaman sonra iş bulunca çandanın bereketine kesin olarak inandı.
Endonezya’nın Emiri’nin yazdığına göre, küçük bir cemaatten Abdurrahim Bey şöyle anlatıyor: Her yıl Vakfe Cedid çandası öderim. 2019 ve 2020 yılları benim için zor yıllar idi. Yeni bir işe başladığım için aylık ile çalışmayı bırakmıştım. İşletme de yürümedi ve sermaye de bitti. Vakfe Cedid sözünü ödemenin hiçbir yolu görünmüyordu. Her gün teheccüdde dua ediyor ve Halifetü’l Mesih’e de mektup yazıyordum. Her neyse bir şekilde sözümü ödedim. Hemen birkaç gün sonra yedi yıl önce istifa ettiğim yerden aylıklı işçilik için çağrıldım. Bu sadece Allah’ın lütfudur ki 51 yaşımda olduğum halde düzenli bir gelir nasip oldu.
Huzur-i Enver, Senegal, Sierra Leone, Gambiya, Kongo Kinşasa ve Makedonya’dan Cemaat üyelerinin de bazı iman verici olaylarını anlattıktan sonra şöyle buyurdu: Allah-u Teala bu fedakarlık yapanları, derecelerini yükseltmeye muvaffak kılsın. İyi durumda olduğu halde fedakarlığının seviyesi yüksek olmayan kimseler de, hz. Mesih-i Mevud’un “Allah sizin hizmetinize muhtaç değildir.” sözünü anlasınlar. Size hizmet etme fırsatı tanıması Allah’ın size bir lütfudur. Allah-u Teala, cemaatimizdeki zengin kimseleri, hz. Mesih-i Mevud’un bu sözünü anlamaya muvaffak kılsın.
Huzur-i Enver, 2023’te Vakfe Cedid’in 66. Yılını ilan ederek şöyle buyurdu: Vakfe Cedid çandasında geçen yıl Cemaat üyeleri, 12,2 milyon Sterlin fedakarlık yaptı. Bu meblağ, dünyanın ekonomik durumunun iyi olmamasına rağmen geçen yıldan 928 bin sterlin daha fazladır. Elhamdülillah.
Huzur-i Enver daha sonra toplanan miktar bakımından dünyanın çeşitli cemaatlerinin pozisyonlarını söyledi. Buna göre ilk 10 cemaat şöyle sıralanıyor: İngiltere, Kanada, Almanya, Amerika, Hindistan, Avustralya, Ortadoğu’dan bir ülke, Endonezya, Ortadoğu’dan bil ülke, Belçika.
Kişi başı ödeme bakımından ülkeler şöyle sıralanıyor: Amerika, İsviçre, İngiltere, Avustralya, Kanada.
Afrika’da toplanan meblağ bakımından ilk 10 cemaat şöyle: Gana, Mauritius, Nijerya, Burkina Faso, Tanzanya, Liberya, Gambiya, Benin ve Sierra Leone.
Huzur-i Enver şöyle buyurdu: Bu yıl vakfe cedid’e katılanların sayısı 61 bin artarak toplam bir milyon beş yüz atmış altı bin kişi oldu.
Huzur-i Enver, İngiltere, Kanada, Almanya, Amerika, Pakistan, Hindistan ve Avustralya ülkelerindeki cemaatlerin elde ettiği pozisyonları da sunduktan sonra şöyle buyurdu: Allah-u Teala bütün katılanların mallarına ve nüfuslarına hesapsız bereket ihsan etsin.
٭…٭…٭