İran İslam Cumhuriyeti Dini Lideri
Ayetullah Seyyid Hüseyni Hamaney
Tahran, İran
14 Mayıs 2012
Saygıdeğer Ayetullah,
Esselamu Aleyküm ve Rahmatullahu Ve Berekatuhu,
Yüce Allah, sizin İran’da İslam’a hizmet etmenizi ve bugünlerde himayeniz altında faal olan İran Hükümetinin de görevlerini yerine getirmesini nasip etsin. Dünyaya doğru İslam öğretilerini iletmek için azami çaba gerekmektedir. Müslümanlar olarak bizler, dünyaya barış, sevgi ve uyum içinde yaşamayı öğretmek için çaba sarf etmeliyiz. Özellikle Müs-lüman liderlerin acilen buna dikkat etmeleri gerekir. Bundan dolayı sizden ricam, dünyada barışı tesis etmek üzere hükümetinizin, sorumluluklarına dikkatinin çekilmesidir. Eğer İran’a saldırılırsa, onun da kendini savunma ve ülkeyi kurtarma hakkı bulunmaktadır. Ancak o, saldırganlığı körükleyip savaşa ilk adımı atan olmamalıdır. Bunun yerine dini farklılıkları bir tarafa bırakmak için gayret sarf edilmeli ve genel değerler üzerinde birleşmeye çalışılmalıdır. Bizler, işte bu yaklaşımın İslam tarihinde de benimsendiğini görmekteyiz.
Size bu mektubu yazmamın nedeni, Resulullah’ınsa bu çağda geleceğini önceden haber verdiği Vadedilen Mesiheas inanmam, onun takipçisi ve Halifesi olmamdır. Onun kurduğu cemaat, Müslüman Ahmediye Cemaati olarak tanınmaktadır. Allah’ın lütfu ile bugünlerde Cemaat, dünyanın 200 ülkesine yayılmıştır ve yeryüzünün genelinde de milyonlarca sadık üyeye sahiptir. Coşku ile arzuladığımız ise, dünyayı karşılıklı sevgi ve barışa yönlendirmektir. Bu amaçla, yaşamın her kesiminden insanların sıkça dikkatini çekmekteyim. Bunun sonucu olarak geçenlerde İsrail Başbakanına, Amerika Başkanına ve diğer dünya liderlerine yazdım. Bu konuda Papa XVI. Benediktus’a da yazdım.
Büyük bir İslam ulusunun ruhani lideri olarak, tüm Müslüman Ümmetin birleşip beraberce çalışması halinde dünyada barışın tesis edileceği konusunda benimle aynı fikirde ola-cağınızı ümit ediyorum. Amaçsızca düşmanlık ve kini körüklemek yerine, bilakis barış ve huzuru yerleştirmek için fırsatlar aramalıyız. Bunun da ötesinde, başkalarına karşı düşmanlık yahut da muhalefet bile, adaletten yoksun olmamalıdır Bu, bize Kuran-ı Kerim’in öğrettiğidir:
“Ey inananlar! Adalet ile şahitlik ederek, (daima) Allah için hazır bulunun. Bir topluluğa olan düşmanlığınız sizi adaletsizliğe sevk etmesin.(Daima) adaletli olun. Bu, takvaya daha yakındır. Allah’ın takvasını benimseyin. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.’ (Maide suresi, ayet 9)
Allah, bütün Müslüman Ümmetin ve Müslüman hükümetlerin mesajımı anlamalarını, böylelikle dünyada barışı yerleştirmek üzere bir çaba ile kendi rollerini de yerine getirmelerini nasip etsin.
Tüm Müslüman Ümmete karşı sevgimden ortaya çıkmış insanlık sevdam ve ayrıca ‘Âlemlere Rahmet’ olanın Ümmetinin de üyesi olmam, beni bu mektubu kaleme almaya yöneltti. Allah bütün dünya liderlerinin sözlerimi anlamalarını ve dünyada barışı tesis etmekte etkin birer rol oynamalarını nasip eylesin. Aksi halde herhangi bir ülkenin acelecilik veya dikkatsizliğinden dolayı, iki ülke arasında bir savaş çıkacak olursa, bu çatışma, o ülkelerle sınırlı kalmayıp, bilakis savaş alevleri tüm dünyayı saracaktır. Bunun sonucu kuşku yok ki, bir Dünya Savaşı patlak verecek ve bu geleneksel silahlarla değil, atom silahları ile savaşılacaktır. Bir nükleer savaş öylesi korkunç ve yıkıcı sonuçlar doğuracaktır ki, onun kötü akıbeti sadece dünya üzerinde mevcut olanları etkilemekle kalmayıp, doğacak olan gelecek nesillere de, korkunç sakatlık ve eksiklikler ile dünyaya gelmek gibi bir “hediye” verecektir. Bu nedenle, hiçbir ülke yaklaşan felaketten emniyette olduğunu zannetmemelidir.
Bunun için bir kez daha, Allah ve O’nun Resulü adına, insanlığa olan şefkat ve sevgiden dolayı, dünyada barışın tesis edilmesi adına, sizden rolünüzü oynamanızı rica ediyorum.
En iyi dileklerim ve dualarımla,
Vesselam,
Saygılarımla,
Mirza Masrur Ahmed
Mesihin V. Halifesi
Müslüman Ahmediye Cemaati Başkanı