Dördüncü Delil – “Münacat”

Hak Teala (cc), Kuran-ı Kerim’in Cuma Suresinde Hz. Resulüllah’a (sav) hitaben:  

“De ki: Ey Yahudiler! Bütün insanlar değil de yalnız kendinizin Allah’ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız, bunda da samimi iseniz, haydi ölümü temenni edin (bakalım)!” buyurmuştur. (Cuma Suresi; Ayet 7) [1]

Prof. Dr. Süleyman Ateş’in, “Kuran-ı Kerim ve Yüce Meali”nde bu ayet:

“De ki: Ey Yahudi olanlar, eğer insanlar arasında yalnız sizin, Allah’ın dostları olduğunuzu sanıyorsanız, o halde ölümü temenni edin, doğru iseniz (bunu yapın)” olarak izah edilmiştir.         

Bu Ayet-i Kerime’den anlaşıldığına göre, yalancı olarak Allah’ın (cc) dostu olduğunu iddia edenler asla kendileri aleyhinde beddua edemezler. “Doğru iseniz ölümü temenni edin” kelimelerinden de anlaşıldığına göre, yalancı birisi asla ölümü temenni edemez. Ebu Cehil ölümü temenni ettiyse de Bedir savaşında cezaya çarptırılmış ve helak edilmiştir. (Ebu Cehil’in ölüm temennisinde bulunduğu, Sahih-i Buhari, Kitab-üt Tefsir, Suret-ül Enfal Tefsirinde beyan edilmiştir.)         

Buna mukabil Yüce Allah’ın (cc) müminlerin dostu olduğu ve onlara yardımcı olduğu Kuran-ı Kerim’in birçok Ayet-i Kerime’sinde beyan edilmiştir. (Bkz: 2:258, 3:69, 3:151, 4:124, 4:174, 7:155, 8:41, 22:79, 33:18, 42:10, 42:29, 45:20, 47:12 vs)         

Hz. Ahmed (as) Rabbine (cc) yalvararak çok içtenlikle münacatta bulunmuş ve şöyle dua etmiştir:

“Ey Kadir, yer ile gökleri yaratan Rabbim! Ey Rahmet eyleyen, lütuf eden ve bize yol gösteren Rabbim! Ey insanların kalpleri içinde bulunan (gizlilikleri) gören Rabbim! Ey benim Allah’ım! Senden hiçbir şey gizli değildir. Eğer Sen, benim fasıklık ve fesat ile dolu olduğumu görüyor isen! Eğer Sen, benim kötü işler işleyen birisi olduğumu müşahede ediyorsan! (O zaman) Beni, yani kötü işler işlemekte olan birisini paramparça et ve benim düşmanlarımın zümresini de şad kıl, Ya Rabbi! (Benim düşmanlarımın) kalbine kendi rahmetini çokça yağdır Ya Rabbi! Onların her isteğini yerine getir ve ne muratları varsa kendilerine ver Ya Rabbi! (Benim evimin) kapısına ve duvarlarına ateş yağdır. Benim düşmanım ol ve bütün işlerimi berbat eyle Ya Rabbi! Ancak eğer benim kendi kullarından olduğumu görüyor isen, Kendi kapının kıblem olduğunu biliyor isen, Kalbimde, bütün dünyadan gizlediğim ve bir sır gibi sakladığım o yüce sevgini de müşahede ediyorsan, Bana karşı sevgini göstererek güzel bir muamele yap, böylece o gizli sırlarımızdan az da olsa insanlara da açıver Ya Rabbi! Senin ile olan alakalarımdan ve Kalbimde (bir fidan gibi) ektiğim Sana karşı olan sevgilerimden dolayı Benim suçsuzluğumu göstermek üzere Sen Kendin dışarı çık, Ey benim sığınağım, benim gizlendiğim ve saklanıp rahata kavuştuğum Yüce Rabbim! Benim kalbimde, tutuşturduğun ve onun vasıtasıyla Kendin dışında her bir kimseyi yakıp kül ettiğin bir ateş yanmaktadır. Aynı ateş vasıtasıyla benim yüzümü de aydınlat Ya Rabbi! Keza benim kapkaranlık gecemi de gündüze çevir Ya Rabbi!”           

İşte Hz. Ahmed (as) böylece Rabbine (cc) münacat ederek O’ndan kendisi hakkında karar vermesini niyaz etmiştir. Şimdi vicdan sahibi her insanın düşünmesi lazımdır. Bu münacattan sonra:

Hz. Ahmed (as) Yüce Allah (cc)  tarafından cezalandırıldı mı? Hayır, asla!

Yüce Allah (cc) onu kesip paramparça etti mi? Hayır, asla!

Evine ateş yağdırdı mı? Hayır, asla!

Yüce Allah (cc) Hz. Ahmed’e (as) düşman kesildi mi? Onun düşmanlarını şad eyledi mi? Hayır, asla!         

Demek ki Hz. Ahmed (as) iddiası doğru olan bir zattır ve gerçekten Yüce Allah (cc) tarafından İslamiyet’i yüceltmek için tayin edilmiştir.        

Yalancı birisi Allah’a (cc) meydan okurcasına; “Ya Rabbi! Ben yalancı isem beni paramparça et ve evimin dört duvarına ateş yağdır” diyemez. Eğer bir kimse böyle söyledikten sonra Yüce Allah (cc) tarafından kendisine ceza yağdırılmayıp, tam tersine o Allah’ın lütuflarına mazhar olursa böyle birisinin doğrulundan asla şüphe edilemez. Böyle birisinin doğruluğu hiç şüphesiz kabul edilmelidir. 


[1] Kuran-ı Kerim ve Açıklamalı Meali; Türkiye Diyanet Vakfı; Yayın No:86; Ankara 1993; S.552

Önceki

Beşinci Delil – “Allah Vergisi Bilgi”

Sonraki

Üçüncü Delil – “Mübahale”