HUTBENİN ÖZETİ:
Calsada içimizde Manevi bir inkılap yaratmak için çabalamak ve dua etmek, bizi Vadedilen Mesih ve Mehdi Hazretlerinin dualarına varis kılacaktır.
Calsa ortamında, kendimizi muhasebe ederek Allah’ın hakları ve kulların haklarını eda etmenin seviyesini yükseltmek için çabalamamız gerekir
Seyyidna Hazret Halifetü’l Mesihi’l Hamis Atba, 26 Aralık 2014’de Beytü’l Futuh Camiinde Cuma Hutbesi irşad etti. Hutbe, çeşitli dillerdeki tercümesi ile birlikte her zaman olduğu gibi MTA’da canlı olarak yayınlandı.
Huzur-u Enver, hutbenin başında bu günlerde Kadiyan’da ve diğer bazı ülkelerde düzenlenen Ahmediye Cemaatinin calsalarından bahsetti. Calsa salananın tarihini anlattı. Pakistanda calsa salana yapılmasına yasaklama getirilmesinden bahsederek şöyle buyurdu: Her yıl aralık ayı, Pakistan’da yaşayan Ahmediler için Calsadan dolayı, duygularda olağanüstü bir coşku yaratarak gelir. Allah-u Teala lutfetsin, onların bu duyguları Hüda Tealanın Huzuruna öyle aksın ki Allah’ın lütuflarını cezp ederek, her muhalefet, her sıkıntı, her zorluğu çerçöp gibi sürükleyip götürsün ve dünyadaki Ahmedilerin feyiz bulduğu gibi Pakistan’daki Ahmediler de bu bereketlerden feyz bulanlardan olsunlar. Muhalifler yasaklama getirerek Ahmediyetin ilerlemesini durdurmak istediler. Fakat Allah’ın lütfu ile Ahmediye Cemaatinin bulunduğu bütün dünya ülkelerinde calsa salana düzenlenmektedir ve bugün Hazreti Mesih-i Mevud’unas kurduğu bu calsa nizamı uluslar arası bir mahiyet kazandı. Bu, Hüda Teala’nın takdir ettiği bir kaderdir ki İslam’ın güzel talimatı dünyaya Ahmediye Cemaati vasıtasıyla yayılacaktı. Bu yüzden Hazret Mesih-i Mevud as buyurmuştu ki, bu toplantıyı sıradan insanî toplantılar olarak düşünmeyin. Bu emrin gerçek maksadı Hakk’ın ve İslam’ın yüceltilmesine dayanmaktadır. Bu nizamın temel tuğlasını Hüda Teala Kendi eliyle koydu ve bunun için pek yakın bir zamanda ona katılacak olan milletler hazırladı. Unutmayınız! Eğer benim cemaatim, benim şahsi ticarethanem ise onun ismi de cismi de silinecektir. Ama eğer Yüce Allah tarafından ise –ki kesinlikle öyledir- o zaman bütün dünya ona muhalefet etse de ilerleyecek ve yayılacak ve melekler onu koruyacaklar.
Huzur-u Enver şöyle buyurdu: Unutmayınız ki bizim de bazı sorumluluklarımız vardır. Hatırınızda olsun! Ne bu cemaat sıradan bir cemaat, ne bu toplantı sıradan bir toplantı, ne de bir Ahmedî sıradan bir öneme sahip olandır. Bilakis her Ahmedinin çok büyük bir sorumluluğu vardır ki o, Allah-u Teala’nın yardım ve desteğinden pay alan olmak için kendi içinde, Hazreti Mesih-i Mevud’un as kendisini kabul edenlerde görmek istediği manevî inkılabı yaratsın. Vadedilen Mesih ve Mehdi hazretlerinin dualarına varis olmak için sadece calsalara katılmak yeterli değildir. Bilakis bu calsalardan elde edilen her şeyi hayatının devamlı bir parçası haline getirmek de lazımdır. Kısacası Calsada içimizde Manevi bir inkılap yaratmak için çabalamak ve dua etmek, bizi Vadedilen Mesih ve Mehdi Hazretlerinin dualarına varis kılacaktır.
Huzur-u Enver şöyle buyurdu: Hazreti Mesih-i Mevud as calsa ile ilgili olarak bir taraftan Yüce Allah’ın haklarını eda etmeye dikkatimizi çekerken diğer taraftan kulların haklarını eda etmeye de çok dikkat çekti. O, kendisine inananlardan şunu bekledi ki, onlar yumuşak kalplilikte, birbirlerini sevmekte, kardeşlikte bir örnek olsunlar. Tevazu gösterenler olsunlar, birbirleri için fedakarlık coşkusu taşıyanlar olsunlar, doğruluğun ve dürüstlüğün yüksek derecesine sahip olanlar olsunlar. Başkasının kötülüğünü istemek ve kötü ahlak göstermekten uzak duranlar olsunlar. Hayatı, imanı yok edecek kadar sevmeyin. Bizim cemaatimiz laflarla kalmamalı, tersine biatın gerçek maksadını tamamlayanlardan olmalı. İçten değişiklik yapmak gerekir. Sadece meselelerle Hüda Teala’yı hoşnut edemezsiniz. Nefsinizin pak değişimi için çaba sarfedin, namazlarda dua edin. Sadakalar, hayırlar ve başka her türlü taktiklerle “Vellezine cahedu fina”ya[1] dahil olun. Huzur buyurdu ki, calsa ortamında, kendimizi muhasebe ederek Allah’ın hakları ve kulların haklarını eda etmenin seviyesini yükseltmek için çabalamamız gerekir.
Huzur-u Enver, Hindistan’da yaşayanlara ve Pakistanlılara Kadiyan Calsasında kendi yataklarını yanlarında getirmelerini ikaz etti. Aynı şekilde Avrupa ve diğer ülkelerden Calsaya gelenlere de yanlarında sıcak tutacak elbiseler getirmelerini telkin etti. Dış cemaatler de temsilcilerinin listesini göndermezler, bu konuda tembellik vardır. Amirlerin işidir ki eğer gelecekte birisini göndereceklerse merkezin istediği gibi bilgi göndersinler. Huzur, Kadiyan calsasında insanların kendi isteklerine göre kalacak yer talep etmelerini de yasakladı ve Calsanın görevlileri kendi durumlarına göre hangi yer verebiliyorlarsa ona sabredin ve şükredin, buyurdu.
Huzur-u Enver son olarak muhterem Mariçüs Mürebbisi Ahmed Şemşir Sukiya Bey’in vefatından dolayı onu hayır ile yadetti ve onun dinî hizmetlerinden bahsetti. Cuma namazından sonra merhumun gaip cenaze namazını kıldıracağını ilan etti.
[1] Allah yolunda cihad edenler demektir. (Çev.)