Hz. Mehdi (a.s.)'ın Kısaca Hayatı - Müslüman Ahmediye Cemaati

Hz. Mehdi (a.s.)’ın Kısaca Hayatı

Kadiyan’dan yükselen ve Ümmeti Muhammed (sav) için Müceddid, Mesih-i Mev’ud, İmam Mehdi, Ümmeti Nebi (ümmet arasından, yani Hz. Resulüllah’a tabi bir peygamber), İmam-üz Zaman olduğunu iddia eden bu ses, Hz. Mirza Gulam Ahmed’in (as) sesidir. İddiasını ispat eden ve doğruluğunu kanıtlayan delillere geçmeden önce kısaca biyografisine bir göz atalım.

Bu zat, Semerkantlı bir Türk ailesine mensuptur. Hindistan’da Türk-Moğol imparatorluğunu kurmuş olan (Aksak) Timur’un yakın bir akrabası olan Mirza Hâdi Beg, 1530 yılında Semerkant’tan göç ederek Hindistan’a gelir ve Hindistan’ın kuzeybatı bölgesinde, Pencap eyaletinde Beyas nehrinin kenarında bulunan bir araziye yerleşir. Bu yer, Lahor’un kuzeydoğusunda, tahminen 120 kilometre mesafede bulunmaktadır. Bu aile, bu bölgede İslampur adlı bir köy inşa eder. Köyün isminden de tahmin edileceği gibi bu aile İslam dinine çok bağlı ve çok dindar bir aileydi.

Mirza Hadi Beg, Timur’un amcası Hacı Barlas’ın neslinden olup, günün imparatoru olan Babür Şah’ın yakın bir akrabasıydı. Timur zamanında o, Horasan’a gelir ve daha sonra Babür Şah zamanında Horasandan da göç eder ve ailesiyle birlikte Pencap eyaletine yerleşir. Hz. Mirza Gulam Ahmed (as) bu zatın neslindendir.

Hindistan’da imparatorluk kurmuş olan Babür Şah ile yakın akrabalığı bulunan Mirza Hadi Beg’in ailesi İslampur bölgesinde kadı tayin edildiler. Böylece İslampur’un adı İslampur Kadiyan oldu. O devirde bu ailenin İslampur Kadiyan civarında aşağı yukarı 100 kilometre çapında bir hükümranlığı vardı. Zamanla İslampur Kadiyan’ın adı kısalarak yalnız Kadiyan olarak kalmıştır. Sihler Pencap’a musallat olunca, Kadiyan ve civarında hakimiyetleri bulunan bu aile sürgün edilir. Ancak daha sonra Miharace R. Sigh zamanında bu ailenin tekrar Kadiyan’a dönmesine izin verilir ve malikanelerinin büyük bir kısmı kendilerine geri verilir. Daha sonra İngilizler zamanında bütün malikaneleri İngilizler tarafından gasp edilir ve bu aile yine üzüntülü günler geçirmeye mecbur olur. Uzun çabalar neticesinde Kadiyan bu aileye geri verilir ve böylece bu aile kaybettikleri toprağa kısmen kavuşur. Ancak eski iktidarını tam olarak ele geçiremez.

Hz. Mirza Gulam Ahmed (as) M. 1835’te Kadiyan’da doğmuştur. Babasının adı Mirza Gulam Murtaza ve annesinin adı Hz. Çırağ Bibi olan bu zat, hiçbir okul yahut medresede tahsil görmemiştir. Çok cüzi olarak özel bir tahsil görmüş ve evinde özel hocalardan okuyup yazmayı öğrenmiştir. Tesadüfen çocukluğunda Fazl-ı Ahmed ile Fazl-ı İlahi adlı hocalardan Kuran-ı Kerim ve bazı Farsça kitapları okumuştur. Hocalarının ikisinin ismi olan Fazl kelimesi, Yüce Allah’ın (cc) lütfuna bir işarettir. Hz. Mirza Gulam Ahmed (as) ayrıca meşhur bir doktor olan babasından bazı tıp kitaplarını ve Gül Ali Şah adlı bir hocadan cüzi bir şekilde Arapça öğrenmiştir.

Hz. Mirza Gulam Ahmed (as) çocukluğundan beri dinine bağlı, namaz kılmayı ve Kuran okumayı alışkanlık haline getirmiş birisiydi. Genellikle camide bulunur, camiden pek çıkmazdı. Bir defa bir Sih toprak ağası kendi babasını ziyaret ederek, oğluna yani Hz. M.G. Ahmed’e iyi bir memurluk bulabileceğini söyledi. Bunun üzerine Hz. M.G.Ahmed (as): “Ben nerede memurluk yapacaksam orada zaten memur oldum bile. Artık başka bir yerde memurluk yapamam” cevabını verdi. Böylece Yüce Rabbinin (cc) hizmetine girdiğini ve O’ndan ayrılmak istemediğini belirtmiş oldu. Ancak babası, oğlunun gözünün açılması için mutlaka bir yerde işe girmesi gerektiğini düşünüyordu. Babasının isteğine boyun eğen Hz. Ahmed (as) Sialkot şehrine giderek Deputy Commissioner (vali) bürosunda memur oldu.

O günlerde Hz. Ahmed (as) ile Hıristiyan papazlar ve Hindu din adamları arasında dini tartışmalar başladı. İnanç ayrılığına rağmen Hz. Ahmed (as) Hıristiyanlarla Hindular tarafından saygı gösteriliyordu.

Bir Öncekini Oku

Hz. Ahmed’e (as) İndirilen Vahiyler

Bir Sonrakini Oku

Kadiyan’dan Yükselen Ses