Kölelere Muamale - Müslüman Ahmediye Cemaati

Kölelere Muamale

Hz. Resulüllah (S.A.V.) kölelere şefkatle ve iyilikle muamele edilmesini, kölesi olanlara her zaman söylerdi. Bir köle sahibi kölesini döverse veya ona küfür ederse, kefaret olarak yapabileceği yegâne şey onu azat etmektir, demişti. (Muslim, Kitab el-İman). Her vesile ile kölelerin azat edilmesini teşvik etmiş ve bunun için imkânlar arayıp bulmuştu. “Bir şahıs kölesini azat ederse, kölenin her uzvuna karşı Yüce Allah (C.C.) köle sahibinin her uzvunu mükâfat olarak cehennem ateşinden koruyacaktır” derdi. Yine, bir kölenin ancak kolaylıkla yapabileceği işlerde çalıştırılmasını, ve köleye bir iş verildiğinde, şeref ve haysiyetinin kırıldığı duygusuna kapılmaması için, efendisinin o işte kendisine yardım etmesini emreylemişti (Muslim). Efendi seyahate çıktığında kölesini yanına alırsa, hayvana beraber veya nöbetleşe binmelerini isterdi. Müslüman olduktan sonra bütün zamanını Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) yanında geçiren ve Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) esirlere yapılacak muamele hakkında verdiği emirleri defalarca işiten Hz. Ebu Hureyre (R.A.) şöyle demişti: “Hayatım elinde bulunan Allah şahidim olsun ki, hür olarak faydalandığım cihada gitme, haccetme ve ihtiyar anama yardımda bulunma gibi fırsatlar olmasa, ölünceye kadar köle kalmak isterdim. Çünkü, Hz. Resulüllah (S.A.V.) kölelere iyilikle ve şefkatle muamele yapılması için daima ısrar ederdi.” (Muslim). Ma’rur bin Suveyd (R.A.) şunu nakletmiştir: “Ebu Zer Gaffari (sahabelerden biri) tıpkı kölesinin sırtındakine benzeyen elbiseler giyerdi. Bunun sebebini kendisinden sordum. Bana dedi ki Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) sağlığında, bir adamla anası köledir diye alay etmiştim. Bunun üzerine Hz. Resulüllah (S.A.V.) beni azarlamış ve şu sözleri söylemişti: “Senin halâ Cahiliye Devri fikirlerinden vazgeçmediğini görüyorum. Köleler nelerdir? Senin kardeşlerin ve senin kuvvet kaynağındır. Allah (C.C.), hikmetinden ötürü, sana onlar üzerinde geçici olarak hükmetme yetkisi vermiştir. Kardeşi üzerinde böyle bir yetkiye sahip olan bir kimse yediğinden ona da yedirmeli ve giydiğinden ona da giydirmeli; ona takati dışında bir iş yüklememeli; ve ondan istediği her işte kendisine yardım etmelidir.

“Başka bir münasebetle Hz. Resulüllah (S.A.V.) şöyle demişti: “Hizmetçiniz sizin için bir yemek pişirip önünüze koyduğunda, onun sizinle beraber sofraya oturmasını veya hiç olmazsa yanınızda o yemekten biraz yemesini istemelisiniz. Çünkü kendisi o yemeği hazırlamak suretiyle onun üzerinde bir hakka sahip olmuştur.” (Muslim)

Bir Öncekini Oku

Resulullah’ın (s.a.v.) Kadınlara Muamelesi

Bir Sonrakini Oku

Müslüman Ahmediye Cemaati’ni Tanıyalım…