Komşulara Muamale - Müslüman Ahmediye Cemaati

Komşulara Muamale

Komşularına her zaman son derece şefkat ve saygı ile muamele ederdi.  Cebrail Aleyhisselâmın komşulara saygı gösterilmesinden kendisine her  zaman önemle bahsettiğini ve bu yüzden komşunun mirasçılar arasına katılması  belki de lâzımdır, diye düşünmeye başladığını söylerdi. Hz. Ebu Zer’in (R.A.) rivayetine göre, bir gün Resulüllah (S.A.V.) kendisine “Ya Ebu Zer!  Ailen için et suyu pişirilirken içine biraz daha su kat ki onu komşunla da  paylaşabilesin” dedi. Bu söz, başka şeyler komşu ile paylaşılmasın, demek  değildir. Araplar umumiyetle göçebe bir kavim oldukları ve et suyunu çok  sevdikleri için, Hz. Resulüllah (S.A.V.) tipik bir yemek olarak bunu  zikretmiş, ve yiyeceğin lezzetinden ziyade onu komşu ile paylaşmak  görevinin düşünülmesini öğretmiştir.Hz. Ebu Hureyre (R.A.) şunu nakletmiştir: “Bir gün Hz. Resulüllah  (S.A.V.) birden bire: Allah (C.C.) şahidim olsun ki o bir mümin değildir!  Allah (C.C.) şahidim olsun ki o bir mümin değildir! Allah (C.C.) şahidim  olsun ki o bir mümin değildir, dedi. Sahabeler: Ya Resul Allah! Kim bir  mümin değildir?, diye sordular; ve o da: Eziyet ve kötü muamele  görmeyeceğinden komşusu emin bulunmayan adam, diye cevap verdi. Hz.  Resulüllah (S.A. V.) bir gün kadınlarâ hitaben konuşurken: Bir kimsenin  pişirmek için bulabildiği şey tek bir keçi ayağı da olsa, onu komşusu ile  paylaşmalıdır, demişti. Komşu komşunun duvarına ağaç çiviler çakarsa  veya bunları zarar vermeyen başka bir maksat için kullanırsa, buna itiraz  edilmemesini isterdi. “Yine Hz. Ebu Hureyre (R.A.) şunu nakletmiştir: “Hz. Resulüllah  (S.A.V.): Allaha ve Ahiret Gününe iman eden, misafirini rahatsız etmesin;  ve Allaha ve Ahiret Gününe iman eden, yalnız ahlâk ve fazilete uygun sözler  söylesin veya sussun, demişti.” (Muslim)

Bir Öncekini Oku

Neden ayrı bir cemaat?

Bir Sonrakini Oku

Ölülere Karşı Muamele