Açıkça anlaşılacağı gibi böyle basit ve iptidai bir tahsil ile, Allah tarafından kendisine tevdi edilen muazzam ödevi yerine getiremezdi. Binaen aleyh, bizzat Allahu Teala ona öğretmenlik ve mürşitlik etti ve Kur’an’ın manası ile ruhun ve hayatın sırlarını kendisine öğretti.
Allah onun dimağını nur-u ilahi ile aydınlattı; kendisine fevkalade güzel yazı yazma ve güzel konuşma kabiliyeti verdi; misli görülmemiş güzellikte kitaplar yazmasına, ilim ve manevi bilgi hazinesi denilmeye layık nutuklar söylemesine yardım etti.
Daha evvelki peygamberlerin kitaplarında ve sözlerinde onun ne zaman doğacağı önceden haber verilmişti. Ben, burada sadece Seyyidül Enbiya Muhammed Aleyhisselam’ın bununla ilgili bir kehanetini nakledeceğim. Kutsal peygamber Muhammed, müslümanlar arasında Vadedilmiş Mesih ve Mehdi olduğunu söyleyen bir takım sahtekarlar çıkacağını bin üçyüz küsür yıl evvelki bir kehanetinde bildirmişti. Onlardan yalnız bir tanesi gerçek Mehdi olacaktı. Bu gerçek mehdi Muhammed ümmeti arasından çıkacak ve onun Mehdilik iddiasının doğruluğunu isbat etmek için semavi alamet zuhur edecekti. Bu semavi alametler, aynı ramazan ayı içinde ayın ve güneşin tutulması şeklide tecelli eyleyecekti.
Ay tutulması, bu gibi hadiselerin muhtemelen vuku bulduğu gecelerden birincisinde, yani ayın on üçünde, görülecekti. Güneş tutulması, bu gibi hadiseleirn muhtemelen vuku bulduğu günlerden ikincisinde, yani ayın yirmi sekizinde, görülecekti.
Bahis konusu ay ve güneş tutulmaları için bütün aylar arasında Ramazanın tespit edilmiş olması ve keza muayyen ve kati tarihler gösterilmiş olması, geçekten muazzam bir kehanetti. Hadiselerin aynı zamanda vuku bulacağı bu şekilde önceden haber vermek insan bilgisinin hududunu aşan bir şeydir.
Vakit gelince, mehdilik iddia eden kişi gerçekten ortaya çıktı ve mehdi olduğunu ilan eyledi. Bunu takiben, iki semavi alamet (ay ve güneş tutulması), aynen önceden haber verildiği şekilde, zuhur etti.
Kutsal peygamber Muhammed’in bin üçyüz küsür yıl sonra gerçekleşen bu kehaneti muhakkak ki fevkal beşer bir menşeden çıkmıştı ve Allah’tan gelmiş bir vahiy idi.